Darbenin Yıldönümünde Çorum’dan İhvan’a Bin Selam!

3 Temmuz Sisi darbesinin yıldönümünde Eğitim-Bir-Sen, Çorum İHH, İlke-Der ve Özgür-Der’den oluşan Mısır Halkıyla Dayanışma Platformu basın açıklaması düzenledi.

HAKSÖZ-HABER

3 Temmuz Sisi darbesinin yıldönümünde Eğitim-Bir-SenÇorum İHHİlke-Der ve Özgür-Der’den oluşan Mısır Halkıyla Dayanışma Platformu basın açıklaması düzenledi.

Hürriyet Meydanı PTT önünde buluşan platform gönüllüleri, Yasir Bayram’ın “İslami Hareket Engellenemez”, “Çorum’dan İhvan’a, Hamas’a Direnişe Bin Selam”, “Yaşasın Ümmet Dayanışması”, “Defol Sisi, Seninleyiz Mursi”, “Müslüman Zulme Boyun Eğemez” sloganlarına ettiler.

Basın açıklamasını platform adına Eren Kılıç yaptı. Kılıç, konuşmasına Ramazan ayına girdiğimiz şu günlerde İslam coğrafyasının yine kan, gözyaşı ve acıya boğulduğunu dile getirerek başladı.  Doğu Türkistan, Filistin, Orta Afrika, Irak’ta yaşanan son gelişmelere üzerinden İslam dünyasının zulme maruz kaldığını dile getirdi. Irak’ta Maliki despotizmine karşı ayağa kalkan Müslümanların ve İslami hareketlerin, medya ve İslamofobikler eliyle IŞİD üzerinden karalanmaya çalışıldığının altının çizdi.

Suriye’deki Esed, Rusya, İran vahşetine tüm dünyanın utanç verici sessizliğe devam ettiğini belirten Kılıç, Suriye halkının Ramazan ayında da varil bombalarıyla vurulmaya devam edildiğini belirtti.

Kılıç devamında şunları belirtti: “Diktatörlere, emperyalistlere ve askeri vesayet rejimlerine karşı başkaldırı olan Ortadoğu intifadalarının önemli ayaklarından biri olan Mısır devrimi, askeri cunta ve İslam karşıtı Kıpti, liberal, sosyalist ve milliyetçi koalisyona terk edildi. Seçimle iktidardan uzaklaştıramayacakları İslamcı kadroları, askeri darbe ile saf dışı bırakmaya çalışıyorlar.

Tıpkı dün Gezi Parkı eylemleri vesilesi ile ülkeyi kaosa sürükleyip hükümeti iş yapamaz duruma düşürerek iktidardan uzaklaştırmaya, boğmaya çalıştıkları Türkiye örneği gibi. Gezi parkı üzerinden darbe çığırtkanlığı yapanlara selam çakan katil Esed, İsrail, ABD ve AB; Mısır’daki askeri darbeyi timsah gözyaşları arasında Suud ve Körfez Emirlikleri ile beraber selamlıyorlar.  

Bugünde yüzlerce kişiye çok kısa bir zamanda yargılayarak idam cezası veren Mısır mahkemesi de insanlık tarihinin utanç sayfalarında çoktan yerini aldı. Ve tüm dünyaya İslami harekete karşı düşmanlık yürüten güçlerin ne kadar hukuksuz, ne kadar vicdansız ve vahşi olabildiklerini bir kere daha ispatladı.

Biz bunları yeni tanımıyoruz. Kimse şaşırmasın, kimse bu kadarı da olmaz demesin? Darbenin hukuku budur! Sokaklarda canlı yayınlarda yüzlerce insanı katleden, slogan atanların üstüne kurşun yağdıran, cezaevi aracında 37 insanı boğanların, işkencecilerin hukuku budur!  

Bizler Sisi gibi zalimleri, Beşşar gibi kasapları, Maliki gibi despotları, Suud ya da İran gibi işbirlikçileri ve tüm bu katil diktatörlüklerin patronluğunu yapan ABD’sini, Rusya’sını lanetlemeyi sürdüreceğiz.

Mısır’da gerçekleşen darbe ve vesayet özlemlerinin Tunus, Yemen, Suriye, Libya ve Türkiye’yi de sarmasına izin vermemeli, bu doğrultuda duyarlı tüm kesimlerin özellikle bugünlerde aktif bir şekilde tavır alması ve Müslüman Kardeşleri ile dayanışması gerektiğini belirtmek istiyoruz.”

Ardından platform adına Bahadır Bayram, Ramazan duasını içeren ve İslam ümmetinin vahiyle yeniden ayağa kalkmasını niyaz eden ve mücahitleri ensar sorumluluğu ile kucaklamamız gerektiğini hatırlatan bir dua gerçekleştirdi.

Duanın ardından ezgiler eşliğinde sohbet edilmesiyle etkinlik sona erdi.

BASIN AÇIKLAMASI:

Mısır’daki Darbeye Karşı Çıkmak Kendi Geleceğimize Sahip Çıkmaktır!

Ramazan ayını idrak ettiğimiz şu günlerde İslam dünyası yine kan ve gözyaşına boğulmuş durumda. Zulmü telin eden ve iyiliği, adaleti emreden ibadetlerimizden olan oruçlarımızla şahitlik yapabilmek için burada toplandık.

Doğu Türkistan’da öğretmen, öğrenci ve memur Müslüman kardeşlerimize yine oruç yasağı getirildi. Filistin’de Hamas ve el-Fetih’in uzlaşı hükümetini kurmasından rahatsız olan İşgalci İsrail, üç gencin kaçırılmasını bahane ederek, Gazze’yi bombaladı, şehit düşenler yanında 500’den fazla Filistinliyi gözaltına aldı ve zindanlarda esir binlerce kardeşimize yenilerini ekledi.

Orta Afrika’da Batı’nın gözü önünde Hristiyan örgütlerin cinayetleri, cami yakmaları, talan etmeleri devam ediyor. Pakistan’da, Bangladeş’te, Afganistan’da idamlar, bombalamalar devam diyor.

Irak’ta Maliki despotizmine karşı Müslüman kardeşlerimiz ayağa kalktılar. Ancak medya ve İslamofobikler, Irak’ta gerçekleşen hadiseleri Işid üzerinden vererek propaganda ile İslam’ı ve direnişleri karalamaya çalışıyorlar.

Suriye’de eli kanlı Esed ve ortakları İran ve Rusya; 4. yılına girdiğimiz savaşta masum insanların üzerlerine varil bombalarını yağdırmaya devam ediyorlar.

Ve Mısır,

25 Ocak 2011’de diktatör Mübarek’in devrilmesi ile sonuçlanan devrim, 03 Temmuz 2013 günü Mısır ordusunun yaptığı darbe ile kesintiye uğradı. Onlarca yıl aradan sonra ilk defa Mısır halkının özgür oyları ile seçtiği Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi despotça görevden uzaklaştırılıp, Müslüman Kardeşler cemaatinin önde gelen birçok üyesi gözaltına alındı ve hukuksuz bir şekilde yargılanarak idam cezasına çaptırıldı.

Elbette sadece İhvan ve Müslümanlar yargılanmıyor. Bir ülkede darbe olduğu zaman darbeye ve darbe hukukun karşı çıkan tüm muhalif kesimler yargılanır. İşte şimdi Mısır’da muhalif tüm hareketler darbecilerin hedefine gelmiş durumda.

Mısır ordusu her ne kadar halk arasındaki kamplaşmayı engellemek adına yönetime el koyduğunu izah etse de hedefin açıkça, İslamcıların iktidar çabaları ve İslami değerleri olduğu bir kez daha yakından müşahede edilmiş oldu. Müslüman Kardeşler teşkilatına ait basın organlarının kapatılması ve sadece cemaatin öncü kadroları başta olmak üzere binlerce mensubunu gözaltına alınması Mısır halkının ezici oyları ile seçilmiş İslamcı kadroların hedef alındığına açık işaretler olarak okunmalıdır.

Diktatörlere, emperyalistlere ve askeri vesayet rejimlerine karşı başkaldırı olan Ortadoğu intifadalarının önemli ayaklarından biri olan Mısır devrimi, askeri cunta ve İslam karşıtı Kıpti, liberal, sosyalist ve milliyetçi koalisyona terk edildi. Seçimle iktidardan uzaklaştıramayacakları İslamcı kadroları, askeri darbe ile saf dışı bırakmaya çalışıyorlar.

Tıpkı dün Gezi Parkı eylemleri vesilesi ile ülkeyi kaosa sürükleyip hükümeti iş yapamaz duruma düşürerek iktidardan uzaklaştırmaya, boğmaya çalıştıkları Türkiye örneği gibi. Gezi parkı üzerinden darbe çığırtkanlığı yapanlara selam çakan katil Esed, İsrail, ABD ve AB; Mısır’daki askeri darbeyi timsah gözyaşları arasında Suud ve Körfez Emirlikleri ile beraber selamlıyorlar.  

Bugünde yüzlerce kişiye çok kısa bir zamanda yargılayarak idam cezası veren Mısır mahkemesi de insanlık tarihinin utanç sayfalarında çoktan yerini aldı. Ve tüm dünyaya İslami harekete karşı düşmanlık yürüten güçlerin ne kadar hukuksuz, ne kadar vicdansız ve vahşi olabildiklerini bir kere daha ispatladı.

Biz bunları yeni tanımıyoruz. Kimse şaşırmasın, kimse bu kadarı da olmaz demesin?

Darbenin hukuku budur!

Sokaklarda canlı yayınlarda yüzlerce insanı katleden, slogan atanların üstüne kurşun yağdıran, cezaevi aracında 37 insanı boğanların, işkencecilerin hukuku budur!  

Sorunun Mursi ya da İhvan değil; insanlığımız, adalet duygumuz, vicdanımız olduğunu kavramamız gerek!

Ne mutlu ki, dün kurşunlara, katliamlara rağmen susmayan, sinmeyen kardeşlerimiz bugün de idamlar, hukuksuzluklar karşısında sinmiyor, geri adım atmıyor, bilakis mücadelelerini sürdürüyorlar.

Mısır halkı bu işi burada bırakmayacaktır. Müslüman Kardeşler yapılan bu hile ve tuzaklara karşı direnecektir. Mısır’ın onurlu insanları darbe sevdalısı bu zihniyeti ülkelerinden def edecektir. Muhammed Mursi Müslümanların ve tüm kişiliğine sahip çıkan insanların onurudur ve onuru olmaya devam edecektir. İslami hareketleri engellemeye çalışan güçler, Allah’ın izni ve Müslümanlar eliyle hak ettiği cezayı alacaklardır.

Bizler Sisi gibi zalimleri, Beşşar gibi kasapları, Maliki gibi despotları, Suud ya da İran gibi işbirlikçileri ve tüm bu katil diktatörlüklerin patronluğunu yapan ABD’sini, Rusya’sını lanetlemeyi sürdüreceğiz.

Mısır’da gerçekleşen darbe ve vesayet özlemlerinin Tunus, Yemen, Suriye, Libya ve Türkiye’yi de sarmasına izin vermemeli, bu doğrultuda duyarlı tüm kesimlerin özellikle bugünlerde aktif bir şekilde tavır alması ve Müslüman Kardeşleri ile dayanışması gerektiğini belirtmek istiyoruz.

Tevhidi ilkelerimizle adaleti tesis etmek ve özgürlüğün kapılarını açmak için mücadelemiz devam edecektir. Unutulmamalıdır ki bizler başarıyı ve taltifi sahte ilahlardan değil yalnızca Allah’tan bekleyen Müslümanlarız. Zillete boyun eğene yazıklar olsun! İzzete talip olanlara bin selam olsun!  

MISIR HALKIYLA DAYANIŞMA PLATFORMU

EĞİTİM-BİR-SEN ÇORUM/İHH ÇORUM/İLKE-DER/ÖZGÜR-DER

 

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Suriye devrimi ve Gazze konuşuldu
"Sürünün İçinde Dijital Dünyaya Bakışlar"
Başakşehir’den Gazze direnişine bin selam!
Adana Özgür-Der’de “Emperyalizm ve Siyonizm İlişkisi” konferansı düzenlendi
Özgür-Der Gençliği “İslami Perspektiften Psikoloji” kitabını değerlendirdi