Darbecilerle Yüzleşme

Tamer Korkmaz

Ergenekon süreci boyutlanmaya devam ediyor. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi -beklendiği gibi- Ergenekon Davası için hazırlanan ikinci iddianameyi kabul etti.

Ek iddianamede son derece çarpıcı bölümler var.

Şener Eruygur ve Hurşit Tolon, Ergenekon örgütünün üst düzey yöneticisi olmakla suçlanıyorlar ve bu konumlarından dolayı da Danıştay Saldırısı'yla ilişkilendiriliyorlar.

İki emekli orgeneralin Ergenekon davasından yırtacağını öne sürenlerin ya da “delil yetersizliği”nden dem vuranların Eruygur ve Tolon hakkında ek iddianamede yer alan çok ağır suçlamaları iyice okumaları gerekiyor.

Ergenekon'un generallerine yönelik suçlamalar “darbe teşebbüsü” temelinde yükseliyor.

*

İkinci iddianame 2003-2004 sezonundaki Sarıkız, Ayışığı, Eldiven ve Yakamoz kod adlı darbe hazırlıklarını mercek altına alıyor.

Türkiye'de ilk kez bir darbe teşebbüsü yargılanacak.

Böylelikle, darbelerle yüzleşme yolu açılmış olacak.

2003-2004'teki girişimlerde dönemin Jandarma Genel Komutanı sıfatıyla Şener Eruygur'un adı öne çıkıyor.

O dönemde Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün altında -Şener Eruygur'la birlikte komuta kademesini oluşturan İbrahim Fırtına, Özden Örnek ve Aytaç Yalman'a da soruşturma yolu açılabileceğinin işareti veriliyor, ikinci iddianamede…

Üç ismin de ifadesine başvurulabilecek…

Darbe hazırlıklarına karşı çıkmış olan Hilmi Özkök kısa bir süre önce “Sanık veya tanık olarak çağırırlarsa ifade veririm” diye konuşmuştu.

“Darbe Günlükleri” tartışmasında sessiz kalarak bir anlamda şu ana kadar deşifre edilen gelişmeleri teyit etmiş olan Hilmi Özkök'ün bu beyanını, söz konusu dönemin arka planına ait gerçeklerin yargı aşamasında ortaya çıkarılmasına yönelik bir açıklama diye okuyabiliriz.

Ek iddianamede, Özden Örnek'e ait “darbe günlükleri” mercek altına alınıyor; mahkeme aşamasıyla o dönemdeki darbe hazırlıklarının ayrıntılarıyla deşifre edilebilmesinin yolu açılıyor.

*

Ergenekon örgütünün medyayı, işadamlarını, meslek gruplarını “darbeye destek sağlamak üzere” yönlendirdiğine dikkat çekiliyor, ikinci iddianamede…

Cumhuriyet mitinglerinin organizasyonu da Ergenekon'la bağlantılı olarak değerlendiriliyor.

Ek iddianamede yer alan çarpıcı bölümlerden birisi de Ergenekon örgütünün “siyaset mühendisliği” kapsamındaki girişimleri…

Örgüt, AKP ve MHP'yi bölme planları yapmış…

Dahası, Deniz Baykal'ı devirmek için CHP içinde kimi operasyonlar yürütmüş:

Hangi Baykal bu?

“Ergenekon'un avukatı” olduğunu “gururla” söyleyen Baykal'dan söz ediyoruz!

Deniz Bey, muhtemelen 'Bu tür girişimlerden herhangi bir şekilde haberdar olmadım' falan diyecektir.

Ergenekon'un Baykal'ı devirmeye çalışmış olması kafanızı mı karıştırıyor?

Öyleyse…

CHP lideri için bu sütunda önceden beri dile getirdiğim “Erol Taş” benzetmesinin üzerinde etraflıca düşünmenizin tam zamanıdır, derim!

YENİ ŞAFAK