Darbecilerin verdikleri fotoğraf!..

Ali İhsan Karahasanoğlu

Ergenekon davasının ikincisinin ilk duruşmasına başlandığı saatlerde, üçüncü iddianamenin de mahkemeye verildiği açıklandı.. Ve çok girift bir gelişmeler yumağının içinde olduğumuz bir defa daha günyüzüne çıktı..
Bir yandan savcılar, darbe çalışmaları için geceli gündüzlü çalışmalarının sonucunda hazırladıkları 1454 sayfalık iddianameyi mahkemeye teslim ediyorlar.
Diğer taraftan ise, darbe tahrikçilerinin medyadaki uzantıları, aynı saatlerde televizyon ekranlarından, büyük bir utanmazlıkla, darbe iddialarını sulandırmak için, “al takke ver külah” muhabbet yapıyorlardı.
Sadece televizyon ekranlarından değil, mahkeme salonlarından da benzer sululuk örnekleri sergileniyordu..
Silivri’de ikinci Ergenekon davasının ilk duruşmasında, sanıklar resmen mahkeme ile alay ediyorlar, şov yapıyorlardı..
“Tüm suçları ben işledim” diyen bir sanık, oğlunun altındaki Ferrari’yi bile izah edemeyecek şekilde, masumane fotoğraf vermeye çalışıyor..
Bir diğeri mahkeme salonunu, parti kongresi yapılıyormuş gibi bir havaya sokup, hiçbir mahkemede görmediğimiz alkışlara zemin hazırlıyor..
Bir diğeri günler öncesinden tüm medyada yer alan, Hakkari’nin dağındaki çobanın bile öğrendiği duruşma günü/saatini, müvekkili bilmiyormuş gibi rol yaparak, “Duruşma davetiyesi müvekkilime gelmedi” diyerek, bir de fazladan tahliye kararı talep ediyor...
Mahkemelerde hiç karşılaşmadığımız bu sahneler, niçin bu davada karşımıza çıkıyor?
Arkalarında HSYK’nın bazı üyeleri var da onun için..
HSYK’nın bazı üyelerinden aldıkları cesaretle bu sulandırma girişimlerini, büyük bir pervasızlıkla sergiliyorlar!
Ne yapıyor, HSYK’nın bazı üyeleri? ne yapıyorlar da, Ergenekon terör örgütünün sanıkları cesaretleniyor? Onu da hatırlatalım hemen..
“İkinci Ergenekon davasının ilk duruşması”, “Üçüncü iddianame” derken, aynı saatlerde Ankara’da da, bir ayı aşkın süredir sonuçlanamayan bir toplantı vardı..
Evet, İstanbul’da Ergneekon sanıkları mahkeme ile alay edercesine tavırlar sergilerken, Ankara’da da bazı HSYK üyeleri de, darbe tahrikçilerini mahkemeye çıkaran savcılar ile Ergenekon sanıklarını tutuklayan hakimlerin başka mahkemelere gönderilmesi için toplantıya hakim olmaya çalışıyorlardı..
Bunların dışıda da, daha birçok mekanda, birçok gizli toplantıda, şu hakim ile şu sanığın, şu savcı ile bu terör örgütü üyesinin görüşmeler yaptığını tahmin etmek de pek ihtimal dışı olmasa gerek.
Bu toplantıların, bu birlikteliklerin kimisi gazetelerdeki fotoğraflarla günyüzüne çıkıyor. Kimisi de günyüzüne çıkacağı günleri bekliyor..
Türkiye’deki darbe yanlıları ile, darbe karşıtları arasındaki çekişme, artık hızla tırmanıyor..
Ama şu kesin ki, “darbecilerin hesap vermesi”nden, artık geriye dönüş pek görünmüyor.
Bu gerçeği; medyadaki darbe sevdalıları da bir görseler. Süreç daha da hızlanacak ama.. O medya mensupları da, darbe işlerine bir yanından bulaşmışlar.. Kurtaramıyorlar kendilerini..
Düşünebiliyor musunuz, adının sonuna “Türk kelimesini eklemekle, Türk milleti lehine yayın yapma görüntüsünü vereceğini zanneden bir kanal, dün YARSAVBaşkanı Faruk Eminağaoğlu’nu ekrana çıkartıp, aleyhindeki iddiaları cevaplandırtıyor.
Peki iddialara gerçekten bir cevap mı veriliyor?
Ne gezer?
İddia, “HSYK’da üç YARSAVüyesi olduğu belirtiliyor. YARSAVüyesi HSYK’cılar, YARSAV üyesi olmayan hakim ve savcılar aleyhinde karar alma ihtimalleri yüksek. Böyle rezalet olur mu?!”
Büyük patronun ekranından YARSAVBaşkanı cevap veriyor, “O HSYKüyesi, aslında YARSAVüyesi değil. Ama HSYK’da üyelerimiz var. Bu da çok doğal. YARSAVillegal bir oluşum değil.”
Açıklamaya bak, hizaya gel.. Cumhuriyet tarihinde hiç görülmemiş bir şekilde, HSYK’da alınması gereken kararlar 1 ayı aşkın sürede sonuçlandırılamamış, tartışılıyor ha tartışılıyor.. Beyefendi ortada hiçbir sorun yokmuş gibi, “Her şey normal” diyor.. Onun bu konuşmasını da, ABD ortaklı televizyon kanalı, karşı soru yöneltmeden izleyicilere aktarıyor!
Bir yandan ulusalcılık yapıyorlar. Bir yandan ise dış sermayeli kanaldan, Türk halkını yanlış bilgilerle oyalamaya çalışıyorlar..
Ama işin sonuna gelindi gibi. Biraz daha bekleyeceğiz. Bekleyip, darbecilerin gerçek yüzlerini göreceğiz!

VAKİT