Darbecilerde utanma mı olur? Hala 27 Mayıs özlemi içindeler!

27 Mayıs 1960 yılında gerçekleştirilen askeri darbeye olan sempati hala tüm hızı ve arzusuyla ‘darbesever cuntacılarca’ devam ettiriliyor.

HAKSÖZ HABER

Cumhuriyet gazetesinde Sefa Uyar imzalı habere göre 27 Mayıs’ta gerçekleştirilen ve kimi siyasilerin idamıyla sonuçlanan cunta hareketi bir devrim olabilirmiş.

Cumhuriyet’in haberinde buna gerekçe olacak şekilde şu cümleler kuruldu: “… en özgürlükçü anayasa olarak nitelendirilen 1961 Anayasası’nın da hazırlanmasıyla birlikte özgürlüklerin genişletilmesi ve denge-denetim mekanizmasının sağlamlaştırılması üzerinden değerlendirenlerce “devrim” olarak nitelendiriliyor.”

Askerlerce hazırlatılan, silahın namlusuyla şekillendirilen ve hala geçerliliği olan bir Anayasa’yı sırf Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde yeniden dile getirdiği “Ruhunu darbecilerin üflediği bir Anayasa’nın değiştirilmesi gerekir” sözlerine cevap olarak ve darbeci kimliğini de çekinmeden ikrar ederek aktaran Cumhuriyet gazetesi önderliğindeki Kemalist basın, 1960 Anayasa’sını özgürlükçü Anayasa adı altında övmekten vazgeçmiyor.

Demokrat Parti’nin ‘tek particiliğe’ kaydığı ima edilen haberde, DP’nin halka baskı uyguladığı, kanunun yerine kendisini geçirdiği, toplumun isteklerine karşılık vermediği iddialarına yer verildi. Cumhuriyet gazetesinin haber metninde ayrıca Cumhuriyet gazetesinden yazarların 1961 Anayasa’sına nasıl bir katkı sundukları ve ‘Özgürlükçü Anayasa’nın “nitelikleri” övüldü.

Haberde şu ifadeler kullanıldı: “DP dönemindeki “hukuksuz uygulamalara” yeniden fırsat vermemek için ilk günden anayasa çalışmalarına başlandı. Arasında gazetemiz yazarları Hıfzı Veldet Velidedeoğlu ve Muammer Aksoy ile Enver Ziya Karal, Tarık Zafer Tunaya, Mümtaz Soysal, Doğan Avcıoğlu, Turhan Feyzioğlu, Münci Kapani ve Bahri Savcı’nın da yer aldığı bir anayasa komisyonu oluşturuldu. 9 Temmuz 1961’de halk oyuna sunulan anayasa, oylamaya katılanların yüzde 60.4’ünün oyuyla kabul edildi. Referandumla yürürlüğe giren ilk Türk anayasası olan 1961 Anayasası, birçok düzenlemesi ile de “Türkiye’nin en özgürlükçü anayasası” olarak nitelendirildi.”

Meclis'te tüm partilerin eşit üye katılımıyla bir "yeni Anayasa komisyonu" kurulmasına öncülük ettiklerini dile getiren Erdoğan, "Maalesef bu teşebbüsümüz, muhalefet partilerinin süreci tıkayan, uzlaşmaz tavrı sebebiyle akamete uğradı. Geçtiğimiz yıl yeni bir anayasa için tekrar harekete geçtik. Kendi hazırlıklarımızı yürütürken muhalefet cenahından da ortaya en azından bir metin teklifi koymasını bekledik. Aradan geçen bunca zamana rağmen önümüze, üzerinde konuşabileceğimiz herhangi bir metin gelmedi. Biz de kendi hazırlığımızı beklemeye almak mecburiyetinde kaldık. Ancak milletimizi, ruhunu 12 Eylül vesayetçilerinin üflediği darbe mahsulü mevcut anayasadan kurtarma irademiz bakidir. İmkan bulduğumuzda, ülkemizi sivil, özgürlükçü ve kuşatıcı bir Anayasaya mutlaka kavuşturacağız." demiş ve Anayasa’nın değiştirilmesi gerektiğini yeniden ikrar etmişti.

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!