Darbeciler, Yemen Toplumunda Tamiri Çok Zor Gedikler Açıyor

İran, Ortadoğu'da varlığını sağlamlaştırmak ve projesini tamamlamak için Husilere açıktan destek verdi. İran, aynı şekilde Irak, Suriye, Bahreyn ve Lübnan’da mezhep çatışmalarını körüklemekten geri durmadı.

Yemen, darbeci Husiler’den önce kendi içinde barışık ve hoşgörülü idi. Fakat darbecilerin etnik ve mezhepsel arka planla başlattığı savaş; barış içinde olan bu ülkeyi çeşitli bayraklar altında savaş çukurlarına itti ve başkalarının savaş alanı olması için yeni bir cephe açtı. Husiler’in yaktığı bu savaş ateşi; Yemen’in geçmişi, şu anı ve geleceğine karşı tamiri mümkün olmayan gedikler açtı.

Darbenin üzerinden bir buçuk yıl geçmişken savaş sebebiyle başlayan etnik ve mezhepsel çatışmalar derinleşti. Görünüşe göre Yemen, İran’ın mezhep projesinin beslediği kinlere karşı direnemiyor.

Başkent San’a’da memur olan Ahmet Salih el-Matiri, şöyle diyor: Savaştan önce mezhep ve aile önemli değildi. Şimdi ise insanlar, nereli olduğunu öğrenmek için adını inceliyorlar.

Eskiden Yemen’de Zeydiye ile gelenekse mezhepler arasında anlaşmazlıklar yok denecek kadar azdı. Genelde insanlar, aynı camide namaz kılarlardı.

El-Matiri, sözlerine şöyle devam ediyor: Eskiden camiler de böyle değildi. Şimdi bazı camileri Husiler, bir kısmını selefiler, diğer bir kısmını da Salih yanlıları yönetiyor.

Savaş, Yemen’in çoğu bölgesini mayınlarla dolu ve silahlı milislerin kol gezdiği bölgeleri çevirmiş durumda.

BM, Yemen nüfusunun yarısının, yani 27 milyon kişinin sağlık bakımı alamadığını ve yemek ihtiyaçlarını karşılayamadığını belirtiyor. Nüfusun % 80’ni ise insani yardıma muhtaç.

BM’nin arabulucu olduğu müzakerelerin askıya alınmasından sonra çatışmalar yeniden başladı.

Eskiden bir ihya hareketi olan ve Yemen’in kuzeyinde güç sahibi olan Husiler, garip bir şekilde devrik lider Salih ile anlaşarak başkent San’a’yı ve bazı şehirleri ele geçirdi. İran, Ortadoğu’da varlığını sağlamlaştırmak ve projesini tamamlamak için Husilere açıktan destek verdi. İran, aynı şekilde Irak, Suriye, Bahreyn ve Lübnan’da mezhep çatışmalarını körüklemekten geri durmadı.

Husiler, darbelerini halk devrimi olarak nitelediler. Fakat devrim olduğunu iddia ettikleri şeyi, bir yönetime dönüştüremediler. Salih, onları kullandı ve arkalarına gizlendi. Fakat daha sonra ortaya çıktı ki Salih’in güçleri, Husilerin yanında savaşıyor.

Husiler, kuzeydeki fakir ama silahlı kabilelerle anlaşarak başkenti İran ajandasını gerçekleştirmek için sağlam bir kale haline getirdiler. Salih de bu şekilde 34 yıllık iktidarına son veren halktan intikam alıyordu.

Husiler ve Salih, ilan ettikleri konsey ile meşruiyet kazanmak istiyor. BM ve meşru hükümet ise bu adımı kınadı. San’a Stratejik Araştırmalar Merkezinde analist olan Fari’ el-Müslimi, şöyle diyor: Siyasi Konsey, Husileri ve Salih’e bağlı kabileleri bir araya getiriyor ve onları güçlendiriyor. Konsey, kuzeydeki çoğu siyasi ve askeri tarafların menfaatlerini birleştiriyor.

Meşru güçlerin Taiz’de kazandığı zaferler, gelecek için simgesel değeri yüksek olan başarılar. Husiler, Yemen’i küçük bir İran yapmak istiyorlar. Salih ise eskiye dönüp iktidarı ele geçirmek istiyor.

Taiz’deki zaferler, herkesin barış içinde yaşadığı hoşgörülü Yemen imajını geri getiriyor.

Kaynak: Yemen Sahnesi

Yemen Haberleri

ABD ve İngiltere Yemen'e hava saldırıları düzenledi
İşgalci İsrail Hudeyde limanına hava saldırısı düzenledi
Yemen balistik füzelerle işgal rejimini hedef aldı
Yemen'de 18,2 milyon kişi, acil insani yardıma ihtiyaç duyuyor
Yemen'deki sellerde kaybolan 38 kişiden 16'sının cesedi bulundu