Aydın Doğan’ın yeni gazetesi Vatan, internet sitesinden bir anket yapmış: “Evren ve arkadaşları yargılanmalı mı?” Bu soru neye benziyor?..
Suç işleyen herhangi birisini aklınıza getirin ve onun yargılanıp, yargılanmaması gerektiğinin sorulmasına..
İşte Vatan’ın yaptığı da aynen bu..
Örneğin “Apo yargılansın mı?” demek gibi bir şey!
Suç işleyen herkesin yargılanması gerektiği, hukuk devletine inanan herkesin ortak isteği olmalı; değil mi?
Belki diyecekler ki; “Ama Evren ve arkadaşlarının bazı gerekçeleri vardı. Bunları da göz önünde tutmak lazım.”
Fakat her suç işleyenin kendine göre bazı gerekçeleri vardır.
Apo’nun da kendine göre gerekçeleri var.
Ama hukuk devletinde, bu gerekçeler kesinlikle kabul göremez.
Hukuk devletinde, hukuk vardır. Kurallar vardır.
Kurallara aykırı davranan da, kim olursa olsun yargılanmalıdır.
Dikkat edin, Vatan’ın sorusu, “.. cezalandırılmalı mı?” şeklinde bile değil; “.. yargılanmalı mı?” şeklinde.
Yani darbecileri hemen yargıya da teslim etmiyor, beyefendiler..
“Cezalandırılmalı mı?” derlerse, yargılanmayı zaten kabul etmiş olacaklar.
Bir adım geriden başlıyorlar ki; yargılansalar da, beraat etme ihtimalini kaçırmasınlar!
Vatan’cılar şöyle diyebilir: “29 yıldır yargılanmamış bir ekibin, şimdiki tartışmasına değişik açıdan baktık diye, bu kadar ağır eleştiride bulunulur mu?”
Vatan’ın dünkü sürmanşetini görmeseydim, gerçekten böyle bir savunmaya azıcık da olsa hak verebilirdim. Ama dünkü sürmanşet, Vatan’ın darbeseverliğini tescilliyor..
Ne vardı dünkü Vatan’ın sürmanşetinde?
Başlık şöyle: “Albayı yargılamak için geceyarısı özel yasa çıktı”
Böyle bir başlığı gördüğünüzde, vatandaş olarak ne anlam çıkarırsınız?..
Bir albayı yargılayabilmek için özel kanun çıkarıldığını...
Kanunun “özel” olması hasebiyle de, hiçbir yerde olmayan bir kural olduğunu..
Evet, normalde anlaşılması gereken budur.
Peki Vatan’ın sürmanşetinde bahsedilen kanun değişikliğine bakalım, ne olduğunu öğrenelim..
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 3. maddesinde yapılan bir değişiklik bu.. Değişiklik de değil, bir ekleme. İfade aynen şöyle: “Barış zamanında, asker olmayan kişilerin Askeri Ceza Kanunu’nda veya diğer kanunlarda yer alan Askerî Mahkemelerin yargı yetkisine tabiî bir suçu tek başına veya asker kişilerle iştirak halinde işlemesi durumunda, asker olmayan kişilerin soruşturmaları Cumhuriyet Savcıları, kovuşturmaları adlî yargı mahkemeleri tarafından yapılır.”
Hemen belirtelim, sivil şahısların, sivil mahkemelerde yargılanmaları, evrensel bir hukuk kaidesidir.
Yine barış döneminde, sivil şahıslarla birlikte asker kişilerin işledikleri suçlarda da evrensel hukukun kabul ettiği temel ilke, sivil mahkemede tek davanın görülmesidir.
Bu evrensel hukuk ilkesi, bütün Batı ülkelerinde kabul edilmiş ve onlarca yıldır yürürlüktedir.
Ama Vatan gazetesine göre, kanuna getirilen bu yeni düzenlemenin çıkartılış sebebi, “Albayı yargılamak” imiş!
Üstelik bu yasa, darbe planı ile gündeme gelen albay için, özel olarak çıkartılmış!
Oha yani!
Almanya’da, Fransa’da, Yunanistan’da vs. vs. dünyanın her yerinde yürürlükte olan bir kuralı, Türkiye daha yeni kabul etmiş! “Niye bu kadar geciktik” diye sorgulanması gerekirken, darbecilerin eleştirisine muhatap oluyoruz: “Özel yasa çıkartıldı!”
Ben hükümetin yerinde olsam, albayın falan peşini bırakırım. Önce işe bu Vatan gibi, vatanı darbecilerin keyfine teslim etmek isteyenlerden başlarım..
Bunları darbe tahrikçiliğinden mahkemeye sevkederim..
‘TBMM’ye hakaretten’, ‘özel yasa çıkartıldı’ iftirasında bulunmaktan yargılatırım.
Tüm dünyada var olan bir kuralın, sadece Türkiye’de yeni kabul edilmiş gibi gösterilmesinden dolayı, mahkemede hesap vermelerini sağlarım..
Bu gazeteciler hesap versinler ki; sonra da avukatlığını yaptıkları darbeciler, keyiflerine göre iş yapmaktan birazcık çekinsinler.. “Bize bir şey olmaz.Medya arkamızda” yanılgısına düşmesinler!
Öyle değil mi; patronlarınızın işlediği banka hortumu suçları, özel yasa ile DGM kapsamından çıkartılan Zafer Mutlu (patronu Dinç Bilgin), Mustafa Mutlu (Patronu Uzanlar)?
VAKİT