Darbe yapmak çorba yapmaya benzemez...

Balyoz Darbe Planı ve bağlantıları ile ilgili olarak ortaya çıkan çuval çuval belgelere bakıp bazı insanlar şöyle diyor:

Darbenin belgesi mi olur, darbe yapacak adam o kadar belge bilgi biriktirip onları da oraya buraya istif eder mi? Darbe yapacak adamlar bir gecede bitirirler işi, olur biter!

Olmaz, olamaz!

Mümkün değil!

Bu akıl yürütme bilgisizliğin zirvesine bir akıl yürütmedir.

Bir askeri darbe/hükümet darbesi öyle kolay bir şey midir ki, çorba gibi yarım saat içinde yapılıp bitsin. Sonra da oturup yenilip içilsin.

Hükümet darbesi sonunda ölüm olan bir iştir.

Onun için bu işe yeltenenler her şeyden önce ince eleyip sık dokumalılar.

Beraber çalışacakları, beraber darbeye yeltenecek arkadaşlarını iyi seçmeliler.

Hele bu darbe emir komuta dışında, bir cunta hareketinin kalkışması olacaksa, iş o zaman daha da bir ince elenip sık dokunmak zorunda.

Siz öyle üç beş rütbeli askerin bir araya gelip hemen askeri darbe yapılabileceğini sanıyorsanız aptallığınızın doruğundasınız demektir.

Deneyin isterseniz, sonunuz ne oluyor görün!

Memlekette iç savaş çıkarmak istiyorsanız veya intihar etmek istiyorsanız bunu deneyebilirsiniz.

Şimdi...

Aslında tüm dünyada darbe/hükümet darbesi üç aşağı beş yukarı aynıdır ve askerleri darbe yapan ülkeler genellikle birbirine benzerler.

Bir kısım Latin Amerika ülkeleri gibi Türkiye de, ordusu her an askeri darbe yapabilecek bir askeri vesayet ülkesiydi.

Yani demem o ki Türkiye ordunun gerek emir komuta içinde, gerekse cuntacıların kolayca askeri darbe yapabileceği bir ülkeydi.

Fakat hükümet darbesi öyle zırt-pırt yapılabilecek bir iş değildir.

Bir darbe hazırlığı gerek emir komuta içinde gerekse cuntayla olsun, yıllarca hazırlık gerektirir.

Bu da çuval çuval belge demektir ki o çapta bir işi tamamen sözle yapamazsınız.

Son on yıllara kadar Türkiye'de emir komuta içinde darbe yapabilmek için öyle yıllar gerekmiyordu. Türk ordusu her an darbe yapabilecek bir hazırlık içinde oluyordu.

Çünkü ordu içe dönük bir tehdit algılaması ile çalışıyordu.

Fakat darbe için gerekçenin oluşturulması, iç ve dış dengelerin darbeye müsait hale gelmesi, getirilmesi veya bu dengelerin olumlu olması zaman alan işlerdendir.

Her türlü hazırlık tamam olsa bile hemen bugünden yarına askeri darbe/hükümet darbesi yapabilmek eşyanın tabiatına aykırıdır.

Bir kere darbe yapabilmeniz için geçerli makul bir sebep olmalı.

Bu geçerli makul sebebi hem halka hem de dış dünyaya anlatabilmelisiniz ve olumlu tepki alabileceğinizi öngörebilmelisiniz.

Niçin darbe yapıp hükümeti devirdiğinizi çok iyi açıklayabilecek verileriniz olmalı veya bu verileri siz oluşturmalısınız.

Darbenin gerekçesini gerek dahile, gerekse harice iyi izah edebilmelisiniz.

Mesela 12 Eylül darbecileri niçin darbe yaptıklarını halka ve dış dünyaya iyi açıklayabildiler.

Çünkü ülke tam kardeş kavgası ortamına, iç savaş ortamına gelmişti, getirilmişti. Siyaset işlemiyordu, memleket kan gölüne dönmüştü.

Emir komuta içinde ordu darbeye karar verdikten iki yıl sonra ancak 6 Eylül günü darbe yapılabileceğine karar verdiler. Ancak Ankara Sıkıyönetim Komutanı hazır olmadığını bildirince darbe bir hafta daha ertelendi ve 12 Eylül'de harekâta geçildi.

12 Eylülcüler darbenin gerekçesini iyi açıkladılar ama ülkenin tümünde sıkıyönetim olduğu halde neden 11 Eylül günü akan kan 13 Eylül günü durdu sorunsunun cevabını asla veremediler.

Darbe başarılı olduğu için bu sorunun cevabını verme gereği de duymadılar.

12 Eylül'ün hazırlığı gibi 27 Mayıs da uzun bir hazırlık devresinden sonra yapılabildi.

27 Mayıs Cuntası'nın hazırlıkları Adnan Menderes iktidara geldiğinde başlamıştı.

Menderes iktidara gelince ordu içinde homurdanmalar başlamıştı.

Kaldı ki 27 Mayıs cuntası (ki 27 Mayıs bir "azınlık" darbesiydi) darbe gününe kadar çeşitli badireler atlattı. Darbeyi ihbar eden subaylarla mücadele etmek, darbe yapmaya niyetlerinin olmadığını izah etmek zorunda kaldılar.

Neyse...

Gelelim şimdi bulunan çuvallara, istiflenmiş onca belgenin manasına...

Darbe yapacak adam bu kadar belge ortaya koyar mı diyorlar.

Evet, bunu diyenler kısmen haklılar ama unuttukları bir nokta var:

1-Darbeciler, darbenin kendilerine verilmiş bir anayasal görev olduğunu ve sonunda daha önceki örneklerinde olduğu gibi cezalandırılmayacaklarını düşünüyorlardı.

2- Günün birinde bir şekilde darbecilerin kozmik odalarına girilebileceğini asla düşünmediler, düşünemediler.

3-AK Parti iktidarının daha ilk günlerinden itibaren başta Çetin Doğan olmak üzere bazı paşaların tehditlerine rağmen geri adım atmayıp, cesur davranabileceğini hesaplayamadılar. AK Parti hükümetini Süleyman Demirel ve hükümetlerine benzetme hatasını yaptılar.

4-Son tahlilde Genelkurmay Başkanları'nı darbeye ikna edebileceklerini düşündüler fakat bunda da yanıldılar. Hilmi Özkök uyanık çıktı ve kendisini aştırmadı.

Aslında daha birçok sebep ileri sürülebilir ama bu kadarı maksadı anlatmaya yeter sanırım.

Özetin özeti:

Darbe yapmak uzun bir hazırlık devresi gerektirir. Bu da çuval çuval belge demektir. Siz bu belgeleri saklayabildiğiniz sürece sorun çıkmaz ama günün birinde kozmik odalarınıza girildiğinde yediğiniz bütün haltlar meydana çıkar...

BUGÜN