Anayasa değişikliklerinde bu sefer ciddi adımlar atılıyor. Dün akşam saatlerinde, “Anayasa değişikliklerinin halkoylamasına sunulma süresini 60 güne indiren düzenleme” TBMM Anayasa Komisyonu’nda kabul edildi.
Eğer bu düzenleme kanunlaşırsa, bundan sonra halkoyuna sunma prosedürü, yarı yarıya azalmış olacak. Aylarca beklemeye gerek kalmayacak, 60 günlük bir tartışma süresi ile halkoyuna sunum gerçekleştirilip, değişiklikler tamamlanmış olacak.
Bunun pratik olarak sonucu şu:
Gündemde olan Anayasa’daki bazı maddelerin değiştirilmesi tartışmasında, Genel Kurul’da yeterli oy sağlanamazsa; ancak halkoyuna sunum için gerekli oy çıkarsa, değişiklik için halka gidilecek.
Böylece, halkın isteği doğrultusunda, Anayasa’daki maddeler değiştirilmiş olacak.
Halkoyu alternatifinin birden fazla avantajı var.
Birincisi, değişikliği direkt halk yapmış olacak. Halk adına konuşanların sesi kesilmiş olacak!
Ayrıca, Anayasa değişikliklerini sadece usûl açısından incelemesi gereken Anayasa Mahkemesi’nin görev gaspı da önlenmiş olacak. Anayasa Mahkemesi, Anayasa değişikliklerini, halkoyuna sunulduktan sonra iptal etmeye cesaret edemeyecek. Çünkü aksi tavır, halkı karşısına almak olacak.
Peki bu konuda, TBMM’de temsil edilen önemli siyasi partiler ne diyorlar?
Mesela CHP ne diyor? CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, dün yaptığı açıklamada, bu konudaki darbeci kafasını maalesef yine ifşa etti..
Ne dedi Sayın Baykal, birlikte okuyalım: “Anayasa değişikliği yargıya karşı saldırının, savaşın, Silahlı Kuvvetlere karşı savaşın yeni açılımı olarak planlanmıştır.”
Oldu mu şimdi?
Darbecilerin hazırladığı Anayasa’nın bazı maddelerinin değiştirilmesine karşı, böyle bir karşı çıkış, bir siyasi parti genel başkanına yakıştı mı şimdi?..
AK Parti’nin öncülüğünde getirilecek değişikliklere, karşı çıkabilirsiniz.. Ama bunun yerine neyi savunuyorsunuz, onu da söylemeniz gerekmez mi?
Söylemediğinize göre, neyi savunduğunuz ortada demektir..
Evet; savunulan, darbeci 5 paşanın yazdırdığı Anayasa.
Yani “bugünkü Anayasa, çok güzel” demiş oluyor, Sayın Baykal.
“Mevcut Anayasa’yı değiştirmeyelim, bu Anayasa yürürlükte kalsın. Biz de alternatif bir Anayasa teklifinde bulunmayalım. AK Parti de bulunmasın. Darbecilerin yaptıkları ile işi götürelim” diyor, Sayın Baykal..
Gerçekten hayret edilecek bir durum..
Gerçekten, insanın aklının almadığı bir durum bu.
Bir siyasetçi, kendisini cezaevine tıkan darbeci paşaların hazırladığı Anayasa’nın değiştirilmemesini nasıl isteyebilir?
O Anayasa’nın değiştirilmesini, “yargıya savaş” olarak nasıl yorumlayabilir.
O değişikliklerin, “TSK ile savaş anlamına geldiği”ni nasıl söyleyebilir?
Anlamak mümkün değil.
Sayın Baykal izah ederse, seviniriz.
Anayasa değişikliğinde mızıkçılık yapan TBMM’deki ikinci önemli parti de: MHP
MHP’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dün şöyle bir formülle mızıkçılığını sahneye koymuş: “Bugünkü Hükümete dayalı siyasi tablo değişmeden, yeni Anayasa hazırlanması hem doğru ve hem de mümkün değildir.”
Anayasa değişikliğini yapacak olan hükümet değil, TBMM.
TBMM’de de, sadece AK Parti değil, MHP de var.
Ama MHP; ne hikmetse, sorumluluktan kaçmak istiyor.
Mevcut Anayasa’nın yürürlükte kalmasını istiyor.
Oysa, bu Anayasa’yı yazdıran darbeci 5 general, MHP’nin siyasi liderini de cezaevine koymuştu.
Sayın Bahçeli, kendisinin siyasi liderini cezaevine koyan darbecilerin hazırladığı Anayasa’yı, şimdi sivillerin hazırlayacağı Anayasa’ya tercih ediyor.
Nasıl tercih ise bu!
Devam ediyor; “Anayasa değişikliğinde ısrar edilirse, bu işin hazırlıklarına başlanıp, tamamlanmasının ise sonraki TBMM’ye bırakılması”nın doğru olacağını söylüyor..
Yani son bir umutla, “Belki darbeci paşaların yaptığı Anayasa’yı, birkaç sene daha korumuş oluruz” diyor! Hem de böyle bir ihtimal gerçekleşirse, seçim meydanlarında halka, bu durumu nasıl izah edeceğini hiç düşünmeden!
Sahi Sayın Bahçeli, Anayasa değişikliği TBMM’ye bırakılırsa, halktan nasıl oy isteyeceksiniz? “Darbecilerin Anayasasına dokundurtmayız” diye mi?
VAKİT