Danıştay'da İşler Yolunda Gidiyor mu?

Yazısında FETÖ ile mücadelede gelinen noktayı mercek altına alan Ali Karahasanoğlu, birilerinin iddia ettiği gibi ne FETÖ ile mücadelenin ne de mağduriyetlerin bitmediğini belirterek Danıştay’da dönen dolaplara dikkat çekmiş.

Ali Karahasanoğlu’nun Yeni Akit’teki köşesinde yayınlanan konuyla alakalı bugünkü (26 Mart 2018) yazısı şöyle:

Dur Yusuf Bey! Zerrin Hanımın FETÖ’cü Diye Atacağı Daha Çok Üye Var!

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, bakanlık olarak FETÖ’cülerin tamamını sistemin dışına çıkardıklarını belirtip, “Şu anda FETÖ ile mücadele Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde nihayete ermiştir” cümlesi ile olaya noktayı koymuş..

Hemen belirteyim..

Yusuf Tekin, FETÖ’nün ciddi anlamda hedefinde olan bürokratlardan birisi..

Dolayısı ile..

Kimse suizanla dedikoduya teşebbüs etmesin..

Yusuf beyin durduğu nokta, denenmiştir..

Tabii ki, Yusuf beyin sözlerine, ilahi bir mesaj anlamı yükleyemeyiz..

Dolayısıyla, Milli Eğitim’de şurada burada kalmış, tekil FETÖ’cüler tabii ki olabilir.. Ama, teşkilatı tanıyan bir kişi olarak Yusuf beyin sözlerine, şu anlamı yükleyebiliriz:

“Bugün itibari ile, FETÖ’cülerin Milli Eğitim teşkilatında hiçbir kıymeti harbiyeleri yoktur!”

Milli Eğitim gibi, FETÖ’nün nerede ise her kadroya yedekleri ile birlikte yerleştiği bir bakanlıkta bile... Ciddi bir çalışma ile, “FETÖ’cüler tasfiye edilmiştir” raporu bugün itibari ile verilirken..

Bir de..

Çok daha dar kadrolu kamu kurumlarında..

FETÖ yapılanmasının çok daha kolay çözülebileceği yargı kurumlarında..

Hâlâ FETÖ bahanesi ile, şahsi anlaşmazlıkların müeyyidelendirildiği yüksek yargı organlarında yaşanılanlar var..

Somut örnek..

Danıştay..

15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden 1,5 yıl geçmiş..

15 Temmuz’un hemen sonrasında, 48 üye zaten FETÖ gerekçesi ile ihraç edilmiş..

Aynı süreçte..

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, bizzat kendisinin cumhurbaşkanı kontenjanından kısa süre önce Danıştay’a seçtiği üyeler de dahil olmak üzere, kısıtlı sayıda da olsa bazı üyelerin yeniden seçimleri yapılmayarak, FETÖ suçlaması yapılmaksızın yaşanan tasfiyeler de olmuş..

Ama hâlâ..

Danıştay’da tasfiye bitmemiş..

Zerrin Güngör hanımefendi..

Tayyip Erdoğan’ın güvenini bir anlamda istismara dönüştürerek..

Kişisel ihtilafa düştüğü herkesi tasfiyeye devam ediyor..

Gücünün zorlanacağını hissettiği üyeleri, konumları itibari ile değişikliğe götürerek cezalandırıyor..

Gücünün yeteceğini düşündüklerini ise, hâlâ FETÖ isnadı ile ihraç ediyor..

El insaf yani..

Merkezi teşkilat olarak; binlerle.. Taşra teşkilatı ile; milyona varan Milli Eğitim’de bile..

FETÖ operasyonu tamamlandı ise..

Haydi bu söylemi, biraz iddialı kabul edelim..

Büyük oranda tamamlanmış sayalım..

Peki..

Topu topu zaten 100 küsur üyesi olan Danıştay’da..

MİT’i ile.. İstihbaratı ile..

HSYK’nın 2010 değişikliğinden sonra Danıştay üyeliğine seçtiği üyelerin aldıkları oy oranları ile..

O üyelerin, Danıştay’da çıkan kararlarda verdikleri oyların yönleri ile..

Her şey ayan beyan ortada iken..

Hâlâ, Danıştay’da FETÖ’den üye ihraç ediliyor ise..

Kimse kusura bakmasın..

Burada bir yanlışlık vardır..

O ihraçtan sonra..

Başka üyelerle ilgili olarak da..

Bazı kıpırdanmalar.. Bazı soruşturmalar söz konusu ise..

Bu arada, başörtüsü yasakçıları..

İmam Hatiplere uygulanan katsayının destekçileri..

Kur’an kurslarına uygulanan engellemelerin mimarları..

Keyiflerine keyif katarak, “Ooooh ne güzel.. Ne âlâ memleket” diyerek daha üst görevlere gelmenin beklentisini taşımayı sürdürüyorlar ise..

Birilerinin, Danıştay’a bir ışık tutması lazım..

Ne oluyor Danıştay’da?

¥

Şu bilgiyi de vereyim..

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, dünkü konuşmasında ilginç bir cümle daha sarfetmiş..

O cümle şöyle:

“Bakanlık olarak FETÖ ile mücadeleye 2013 yılında başladık. Dershanelerle ilgili düzenleme getirdik. Ancak, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay tarafından sürekli engellendik.”

Şimdi sorum şu:

Yusuf beyin kastettiği engellemelerin mimarları, Danıştay’da hangi kadrolarda bulunuyor?.

Tamam, FETÖ’cü olanlar ihraç edilmiştir..

Peki..

Ulusalcı olup.. Başörtüsü yasakçısı olup.. Katsayı zulmüne onay verenlerden olup..

Şu an Danıştay’da etkin görevlerde olan kimler var?.

Bunlar, kendi birikimleri ile mi o görevlere geldiler?.

Yoksa, Zerrin hanımın sayesinde mi geldiler?

En önemlisi..

Bu kişiler o görevlere getirilirken..

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a, “Fırsat ellerine geçse, sizi bir kaşık suda boğacak isimler, Danıştay’da şu şu görevdeler” diye bir rapor veren oldu mu?

 

Yorum Analiz Haberleri

Sosyal medyanın aptallaştırdığı insan modeli
Dünyevileşme ve yalnızlık
Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?
Kemalizm’e has bu Laiklik Fransa’da bile yok!