Danıştay ‘Güçlü alevi ile etkileme’yi izah etsin!

Ali İhsan Karahasanoğlu

Danıştay 8. Dairesi’nin katsayı ile ilgili aldığı karar, kamuoyundan büyük tepki alınca, Danıştay Başkanlığı dün bir açıklama yaptı.

Sanki karara tepki veren sadece Başbakanmış gibi, diğer eleştirileri görmezden gelerek, açıklamalarını Başbakan’a hasrediyorlar..

Böylece, ustaca bir manevra ile, eleştirilerin sadece AKParti’den geldiği izlenimi vererek, olayı siyasi arenaya döküyorlar..

Oysa, Danıştay istediği kadar; “kararın ideolojik olduğu eleştirileri yanlıştır” desin, bizzat kendi açıklamaları, kararın da, Danıştay yönetiminin de olaya ideolojik yaklaştığını ispatlıyor..

Nasıl mı?

Somut olarak göstermek için, önce dünkü açıklamadan ilgili bölümü vereyim: “Sayın Başbakan’ın, Danıştay’da görülmekte olan sözü edilen dava hakkında eleştiri sınırlarını aşan, Daire kararını ideolojik olarak niteleyen açıklamalarını bir talihsizlik olarak görüyoruz.”

Başbakan’ın yanısıra, birçok sivil toplum kuruluşunun, gazetecinin benzer yorumlarını görmezden geliyorsunuz, bunu ince bir siyaset taktiği olarak bize yedirmek istiyorsunuz, haydi onu anladık.. Peki, kararı eleştiren Başbakan’ın açıklamasına tepki verirken, kararın yanında yer alanlardan niye hiç bahsetmiyorsunuz?

Örneğin, SayınBaşbakan’ın rakibi CHPGenel Başkanı’ndan da açıklama geldi..

Olumlu veya olumsuz. Sonuçta Danıştay kararı hakkında, henüz kesinleşmiş bir karar olmadan yorum yapmanın yanlışlığı ileri sürülüyor ise, olumsuz açıklamalara olduğu gibi, olumlu açıklamalara da karşı çıkıp, “Bizim işimize karışmayın” denilmesi gerekmez miydi?

Gerekirdi tabiî..

Ama, onların derdi, gerçekten yargıya karışılmamasını istemek değil ki.. Onların derdi, verilen ideolojik kararın kamuoyundaki dalga dalga büyüyen tepkisini dindirmek..

CHP’nin açıklaması da bir kenara.. Ya YARSAVaçıklaması için tek kelime etmemelerine ne diyeceğiz?..

YARSAV’ın açıklamasını hatırlatıp, “Bu da yanlıştır. Bu açıklamayı da kabul etmediğimizi ilan ediyoruz” deselerdi, belki yine “Danıştay’da küçücük de olsa, bir umut var” diyecektim.

Ama hayır..

Tartışmayı; CHP’nin açıklamasından çok daha ideolojik noktaya çeken YARSAVaçıklamasına da hiç değinmiyor, Danıştay Başkanlığı..

O açıklama için de, tek kelime etmemişler..

Çünkü o açıklamada da, Danıştay’ın kararına övgüler düzülüyor.

Daha henüz itiraz prosedürünü tamamlamamış olan bir dava hakkında, hem de birçok üyesi Danıştay’da görevli olan bir dernek, açıklama yapıp, kararın kesinleşmemiş halini kutsuyor..

Danıştay Başkanlığı da, şu hatırlatmayı yapmıyor/yapamıyor: “İtiraz üzerine o karar İdari Dava Daireler Kurulu’nda incelenecek. Muhtemelen YARSAV’a üye birçok hakim de, o itirazı inceleyip, olumlu-olumsuz oy kullanacak.Bu noktada, YARSAV’ın açıklaması doğru olmamıştır!”

Niye böyle bir hatırlatma yapmıyorsunuz, Sayın Başkan?!

Eleştiri getirecekseniz, sadece kararı yanlış bulanları değil, doğru bulanları da eleştirmeniz gerekir.

“Henüz bu karar kesinleşmedi. Yarın İdari Dava Daireler Kurulu’nda görüşülürken, oy kullanacak olan üyeler, YARSAV’ın açıklamasının etkisinde kalabilir. YARSAV’ın böyle bir açıklama yapmaya hakkı da yok, yetkisi de” niye demiyorsunuz?..

Dünkü açıklamada, bir de şu ifade yer alıyor: “Danıştay, sadece hukukun üstünlüğünü hedeflemekte, siyasi ve ideolojik kaygılarla karar verdiği yolundaki suçlamayı kesinlikle hak etmemektedir.”

Şablon cümleler, çok güzeldir.. “Doğruyuz, çalışkanız..” vs.

Ya icraat?! Ya somut olaylar?! Örneğin, eski bir rektörün, “Güçlü bir alevi vasıtası ile etki edilebilir” dediği Danıştay üyesi, şimdi tartışılan 8. Daire’nin üyesi değil miydi?..

Bu sohbetin günyüzüne çıkmasından sonra, o üye ne açıklama yaptı? Hiç!..

İlgili Daire, ne izahatta bulundu? Hiç!..

Danıştay Başkanlığı, bu rezalet konuşmaya ne tepki verdi? Hiç!..

Şimdi kalkmışlar, “Hakketmiyoruz” diyorlar..

Siz o konuşmaya tepki vermediğiniz, o konuşmalardaki bilgileri yalanlamadığınız müddetçe, çok daha ağır eleştirileri hakkediyorsunuz Sayın Başkan..

Hakkediyorsunuz ve o eleştirileri de almaya devam edeceksiniz.

Ta ki; eleştirileri somut olarak cevaplayıncaya kadar.

“Güçlü alevi ile etkileme”nin; Danıştay’da olağan bir icraat olup olmadığı konusu, toplumu ikna edecek şekilde vuzuha kavuşturuluncaya kadar.

VAKİT