HAKSÖZ HAER
Berat Albayrak’ın Türkiye’de bakanlık makamına getirilmesi ile bitmez tükenmez bir tartışma başladı. Enerji Bakanlığı ardından Maliye Bakanlığı yapan Albayrak’ın başarılı olup olmadığını tartışmak istemiyoruz. Göstergeler çok olumlu olmasa da bu başka bir konu.
Odaklanmak istediğimiz husus ehliyet, liyakat meselelerinin de ötesinde çok basit bir mesele. Türkiye’yi bu kabak tadı veren tartışmaya hapsetme riskinden dolayı bile yakın akrabaya verilen makam hatalı bir karardı. Siyaseten düşünüldüğünde bunun kazandırma ihtimali zaten yok denecek kadar azdı. Bugün gelinen noktada ise kaybettirdikleri hesaplamakla bitmiyor.
Muhalefetin -toplumsal tepkiyi de görerek- işi düştükçe başvurduğu ‘damat’ kartı epey karşılık buluyor. Öyle sanıyoruz ki bu durumdan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisi de sıkılmış durumda. Ancak gösterdiği tepkiden durumun vahametinin ne kadar farkında olduğu noktasında şüphe oluşuyor. Bugünkü grup toplantısında yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı şunları söylüyor: “CHP mensupları bir yoğun tweet yarışındalar. Tutturmuşlar 'Şu kadar para' nerede? O kadar para hepsi bu milletin hazinesinde ve Merkez Bankası'nda. Kaybolan bir şey yok. Eğer kayıp varsa, bunlar sizdedir. Yatıyorlar kalkıyorlar damat. Damat kadar taş düşsün başınıza.”
Tabi ki CHP merkezli muhalefetin de ahlaki bir zeminde itirazlarını dile getirdiği söylenemez. Bunun dışında Berat Albayrak ve ailesine dönük iğrenç hakaretlerin de yaygınlaştırılmaya çalışıldığı aşikar. Bu konu daha önce Haksöz Haber’de gündem oldu.
Ancak tüm bunlar bir yana siyasetin içine hapsedildiği ‘damat’ tartışması artık gına getirecek düzeye geldi. Türkiye’nin bu tartışmadan uzaklaşması gerekiyor ancak şuan var olan vasat gelecek adına çok ümit vermiyor. En baştan gömleğin düğmesi yanlış iliklenince sıra zaten bozulmuş oluyor. “Damat kadar taş düşsün başınıza” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan bu işi çok daha önceleri düşünmeliydi. Damadın makama getirilişi bir tek CHP’yi rahatsız etmedi zira. Toplumun çok geniş bir kesimi bunu bir hata olarak değerlendirdi!