Dağlık Karabağ'daki Ermenilerin güvenliği teminat altına alınmalıdır!

Ahmet Varol, Dağlık Karabağ'daki Ermeni nüfusun güvenliğinin sağlanmasını insani bir zorunluluk olarak hatırlatıyor.

Ahmet Varol / Yeni Akit

Dağlık Karabağ’dan göç meselesi

Uzun süre devam eden Karabağ meselesine ve buradaki Ermeni örgütlerin oluşturduğu, Ermenistan’ın da askeri ve siyasi yönden destek verdiği işgal yönetimine son verilmesi, bölgedeki Ermeni yapılanmanın arkasında duran Batılı güçlerin çok hoşuna gitmemişti. 

Ermenistan ve onun himaye ettiği milis güçleri ise her ne kadar anlaşmaya razı oldularsa da sonuç onları memnun etmediği için bir şekilde yarayı kaşımaya ve sorun çıkarmaya devam ettiler. 

2022’nin 12 Eylül gecesi meydana gelen gerginlik ve çatışmalar yeniden ortalığın karışmasına sebep oldu. Çatışmalar konusunda her iki taraf da karşı tarafı olayların fitilini çekmekle suçladı. Azerbaycan’ın iddiası ise, Ermeni askerlerin Azerbaycan ordusunun kullandığı güzergaha mayın döşemelerine Azeri askerlerin engel olması üzerine onların saldırıda bulundukları ve çatışmaların bu yüzden başladığı yönündeydi. Bir süre devam eden çatışmalar uluslararası alanda yapılan çalışmalarla ve arabuluculuk girişimleriyle durdurulmuş ve Karabağ’da Azerbaycan yeniden kontrolü sağlamıştı. 

Ancak Ermenistan’ın uzaktan kumanda ettiği terör örgütlerine mensup ayrılıkçı militanlar yine güvenlik sorunlarına sebep olmaya devam etti. 19 Eylül 2023 tarihinde de Hocavent ili Ahmetbeyli-Fuzuli-Şuşa kara yolunda mayın üzerinden geçen Azerbaycan devlet kurumuna ait kamyondaki 2 kişinin hayatını kaybetmesi üzerine başlatılan Antiterör Operasyonu karşısında Ermeni örgütleri 24 saatten daha kısa süre içinde ateşkes şartlarına razı olarak silahlarını teslim etmeyi kabul etti.

Bunun üzerine Ermeni lobilerinin tepkilerine ve eleştirilerine maruz kalan Paşinyan yeni bir taktik uygulayarak, Karabağ’daki Ermenileri mülteci olarak kabul edecekleri mesajı gönderdi. Çok geçmeden Karabağ bölgesinden Ermenistan’a bir mülteci akını başladı. Bizim bu yazıyı yazmamızdan önce yayınlanan haberlerde de Ermenistan tarafına geçenlerin sayısının 20 bini aştığı bilgileri veriliyordu. 

Türkiye’deki medyada çok fazla öne çıkarılmasa da uluslararası medyada bu konunun epey gündem oluşturduğunu ve dikkatleri üzerine çektiğini gözden uzak tutmamız mümkün değildir. 

Azerbaycan’ın Karabağ’daki Ermeni vatandaşların can ve mal güvenliklerinin sağlanacağına dair açıklama yapmasına ve son Antiterör Operasyonu’nun ardından da Ermenileri göçe zorlayan uygulamalara başvurulmamasına rağmen Ermenistan’ın ve Ermeni lobilerinin bölgedeki Ermenileri göçe teşvik ettiği görülüyor. 

Karabağ’da Ermeni örgütleri adına kurulan sözde hükümetin sözcülüğünü yapan David Babayan, 120 bin Ermeninin Karabağ’dan göç edeceği iddiasında bulunduğu açıklamasında, “Halkımız Azerbaycan’ın bir parçası olarak yaşamak istemiyor. Yüzde 99,9 tarihi toprakları terk etmeyi tercih ediyor.” ifadelerine yer verdi. 

Babayan’ın bu açıklaması ve kullandığı ifadeler de zaten göçün insani sebeplerden ziyade siyasi sebeplere dayandığını ortaya koyuyor. Ermenistan’ın ve Ermeni lobilerinin zoruna giden Karabağ bölgesinde siyasi otoriteyi tamamen kaybetmek ve burada resmi otoriteye paralel olarak oluşturulan yasa dışı yapılanmanın tamamen dağıtılmasını kabul etmek zorunda kalmaktır. 

Ancak anlaşıldığı kadarıyla Ermenistan ve Ermeni lobileri göç olayının arkasında duran siyasi hesaplarını ve taktiklerini gizleyerek olayın insani boyutunu öne çıkarmak suretiyle, Karabağ meselesiyle ilgili yeni bir taktik savaşı başlatma planı yapıyor. Onun bu oyununun bozulması için Azerbaycan’ın Karabağ’da yaşayan Ermeni vatandaşlarının haklarının ve onların kanunlara uygun bir şekilde edindikleri mülklerinin korunacağı, herhangi bir haksızlığa maruz kalmaları durumunda yargı mekanizmasının devreye sokulacağı konusunda güçlü bir bilgilendirme çalışması yapması, bu konuda uluslararası kurumların da devreye girmesi için bağlantılar kurması gerekiyor. 

Tabii, verilecek güvencelerin uygulamada da mutlaka karşılığını bulması ve Ermeni terör örgütleriyle bağlantı içinde olmayan sivil Ermenilerin kendilerini gerçekten güven içinde hissedecekleri bir ortam oluşturulması gerekir.

Yorum Analiz Haberleri

Görsel kültürün fıtrata etkisi
Ümmetin ihyasında öğretmenlerin rolü
Kâbe acilen bu müptezellerin elinden kurtarılmalıdır!
“İsrail neden bir haydut devlettir?”
CHP ile laiklik anlayışınız farklı, peki Anıtkabir anlayışınız aynı mı?