Cuntacılar sözünde durur mu?

Ahmet Varol, Sudan'da yaşanan gelişmeleri aktarıyor.

Ahmet  Varol / Yeni Akit

Cuntacılara bu kez inansak mı?

Sudan’da her ne kadar bir geçiş süreci anlaşması yapıldığı söylense de yönetim hâlâ cuntanın elindedir ve sivil kesim kazandaki aşın pişmesini beklemektedir. Kazanda da et mi pişiyor taş mı belli değil.

Mevcut cunta yönetiminin lideri Abdülfettah El-Burhan, 12 Nisan 2019’da General Avad bin Avf’ın geçiş dönemi başkanlığından çekilmesi sonrası ondan görevi devraldığı sırada halka hitaben yaptığı ilk konuşmada kendisinin General Abdurrahman Suvaruzzeheb’in bir kopyası olacağını ve en kısa zamanda seçim yapılması için ortamı hazırlayarak yönetimi halkın seçtiği sivillere teslim edeceğini söylemişti.

1985’te askeri darbeyle Cafer Numeyri iktidarına son veren Suvaruzzeheb gerçekten sözünde durmuş ve bir yıl içinde seçim yaptırarak kendisi iktidardan çekilmiş, yönetimi tamamen halkın seçtiği sivil kadroya teslim etmişti.

Ama Burhan sözünde durmadı. Seçim yapılması ve iktidarın sivillere devri için çalışmak yerine askeri diktatörlüğün kazıklarını çakmak için çeşitli oyunlar çevirdi.

Halktan gelen tepkiler üzerine cuntanın başını çeken generallerle sivil hareketin başını çeken Özgürlük ve Değişim Güçleri (ÖDG) arasında 17 Ağustos 2019’da 39 aylık bir geçiş süreci başlatılması konusunda bir anlaşma imzalandı. Anlaşmaya göre bu süre içinde devletin en üst kademesinde 11 üyeli bir Ulusal Egemenlik Konseyi olacak, üyelerin 5’i ÖDG, 5’i de askerler tarafından, 1’i de siviller arasından ittifakla tayin edilecekti. Başkan, sürecin ilk 21 ayında askerlerden sonraki 18 ayında sivillerden olacaktı.

Bu süreç içinde ülkenin 300 üyeli bir parlamentosu olacak, üyelerin %67’si ÖDG tarafından belirlenecek, kalan üyelikler Beşir yönetimiyle ilişkisi olmayan partilere dağıtılacaktı.

Bu süreçte, Egemenlik Konseyi başkanlığının askerde olması gereken süre dolduğu halde Burhan makamı sivillere devretmediği gibi meclis de oluşturulmadı. Tamamen sivil yönetime geçilmesine imkan sağlayacak zemin oluşturulması için gerekli düzenlemeler de yapılmadı.

Bir yandan bu konular arka planda tartışılırken askeri mekanizma, 21 Eylül 2021 sabahı bir darbe teşebbüsünü bastırdığını açıkladı. Bunun asker egemenliğini güçlendirme amaçlı bir senaryo olduğu çok belliydi. Nitekim sonrasında cuntacılar bu teşebbüsü bahane ederek geçiş süreci anlaşmasını askıya aldı.

Cuntanın gitmesi ve sivil yönetime geçilmesi talebiyle kitlesel eylemlerin yaygınlaşması üzerine cunta liderleri, 5 Aralık 2022’de sivil kesimi temsil iddiasındaki bazı kişileri karşılarına oturtarak “Çerçeve Anlaşması” adını verdikleri bir anlaşma imzaladılar. Gerçekte anlaşma, içine herhangi bir tablonun yerleştirilmediği çerçeve ve sivilleşme talebinde bulunan halka hiçbir şey sunmayan oyalama anlaşmasından ibaretti. Bu anlaşmayla cuntacılar kendilerinin iktidarda kalma mühletlerini uzatmış, vatandaşa da yine serap göstermişlerdi. Sivil kesim adına anlaşmaya imza atanlar da bunun bir şey sağlamadığının farkındaydı. Ama bölgesel ve küresel güçlerin baskısı karşısında böyle içi boş bir anlaşmaya imza atmak zorunda kalmış gibiydiler. Fakat onların böyle bir anlaşmaya imza atmaları, meydanları dolduran kitleleri temsil potansiyeline artık sahip olmadıklarını gösteriyordu.

Dört yıla yakın bir süredir Sudan halkını oyalayan cunta lideri Burhan geçtiğimiz günlerde Çerçeve Anlaşması’nın içeriğinin belirleneceği bir Nihai Anlaşma sağlanması için görüşmeler başlatılması iddiasıyla düzenlenen törende, gerçek demokratik dönüşümün başarısı için çalışacakları, ordunun siyaseti bırakmaya kararlı olduğu ve silahlı kuvvetlerin seçimlerle gelecek bir sivil yönetime tabi olacağı iddiasında bulundu.

Cunta liderinin bu kez içinden geldiği gibi samimi bir şekilde konuştuğuna inansak mı? Bu, biraz yalancı çoban hikayesine benziyor. İlk yönetimi devralırken sarf ettiği, Abdurrahman Suvaruzzeheb’in bir kopyası olacağı iddiası başta olmak üzere verdiği sözlerde durmayan, imzaladığı anlaşmalara bağlı kalmayan Burhan acaba bu kez gerçekten samimi olabilir mi? Kimse dereyi görmeden paçayı sıvamamalı.

Sudan Haberleri

Güney Sudan'daki kolera sebebiyle 60 kişi hayatını kaybetti
Sudan'ın başkenti Hartum'da HDK'nin topçu saldırısında 65 kişi öldü
Sudan'da Hızlı Destek Kuvvetlerinin saldırısında 9 kişi öldü
Kolombiya, HDK saflarında savaşan vatandaşları için Sudan'dan özür diledi
Sudan'da kolera salgınında hayatını kaybedenlerin sayısı 1000'i geçti