HAKSÖZ HABER
Cumhuriyet gazetesi darbeci Hafter’in Ocak ayında Sirte kentini ele geçirmesinin ardından bu kentte çalışan 15 Türkiye vatandaşını esir muamelesi yaptığına dair bir haber yayınladı. Haber baştan sona yakınları rehine muamelesi gören kişilerin ağzından Türkiye’nin kendi vatandaşlarının akibeti hususunda duyarsız kaldığı eleştirisi üzerine kurulmuş.
Haberde bu vatandaşların akibetiyle dışişlerinin, diplomatik temsilciliklerin ilgilenmediği, medyanın hükümetin talimatı yüzünden bu konuyu haberleştirmediği vb. bir dizi itham sıralanıyor. En ilginci ise Hafter güçlerinin elinden kaçarak kurtulan bir çalışanın ağzından yansıtılan şu ifadeler:
“Sirte'de alıkonulduktan sonra, restoranının Libyalı ortağının devreye girmesiyle serbest bırakılan ve 16 gün önce Adana'ya dönen A. K. ise şu açıklamada bulundu: "15 Ocak'ta beni aldılar. Konsolosluk uzun bir süre benden haber alıyordu, gözaltındayken, 'gelin alın beni' dediğimde 'Nasıl gelelim?' diyorlardı. Bir şey yapamadılar. Ortağım aynı kabileden olduğu için kurtuldum. Ve ben de kendi imkanlarımla çölden kaçtım. Hükümetin; Hafter'e düşman olmasından, Ulusal Hükümeti destekleyip, Libya'ya asker göndermesinden dolayı işçiler alındı. Libya'da ne işimiz var? 2 şehit verdik, 30-40 Suriyeli paralı asker öldü. Oradaki durumu görünce ağladım."
Yani, habere bakılırsa, Libya’da lokantacılık yapan ve ismi A.K. olarak bildirilen şahıs “Libya’da ne işimiz var?” diye sormuş! Gerçekten çok ilginç! Erdoğan’ı suçlamak-eleştirmek için muhalefetin sıklıkla sorduğu bu soruyu Cumhuriyet’in Libya’da çalışan bir kişinin ağzından dillendirmesi komik olmamış mı?