Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de Hükümet Sistemi Tartışmaları ve Başkanlık Modeli Sempozyumu'na katıldı. Erdoğan, ''Rejimin muhafızı olarak tasarlanan ve milletin temsilcisi durumundaki hükümeti yola getirmekle vazifeli olarak konumlandırılan cumhurbaşkanlığı sistemi 10 Ağustos 2014 tarihi itibariyle çöktü'' dedi.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
- Yaşanan her kriz bir yeniden yapılanmanın kapısını açıyor. Bu arayışların mevcut sistemlerden hareketle yapılmasının hiçbir sakıncası yoktur. İnsanımızın geleceği için uygun olan neyse onu yapabilmek siyasetçilerimizin görevidir. Türkiye'de başkanlık sistemi hep konuşulmuştur. Yaşanılan krizler mevcut sistemin tartışılmasını sağlamış alternatifleri gündeme getirmiştir. Son 20 yıldır tartışılmış bilhassa Özal'dan sonra geri plana düşmüşse de tartışılmış. Başkanlık sistemi arayışlarının başında siyasi istikrar arayışı gelmiştir. Çok partili dönemden beri sık sık siyasi istikrarsızlık dönemlerine girilmiştir.
- Bu konuları sadece teoride kalarak da değil pratikte yaşayarak gördüm cumhurbaşkanı ve başbakanın farklı görüşlere sahip olması durumunda atamalarda yaşanan sorunları da gördüm.
- Başkanlık sistemi konusundaki tartışmalarının 150 yıllık yanlışlıklarını devamı olarak sürdürüldüğü görüyoruz ilkeler üzerinden değil kişiler üzerinden yürüyen bir tartışmadan ilkeli sonuçlar çıkması düşünülemez.
- Demokrasi ve özgürlükler konusunda samimi görüşlere sahip olan herkes bu sürece katkı verecektir.
- Çok partili sistem tüm sorunlarına rağmen bugüne kadar devam etti. Aslında tüm sorunlarına rağmen Türkiye'nin önünde zengin bir siyasal tarihi bulunuyor. Buna rağmen başkanlık konusundaki tartışmanın ideolojik değerlendirmeler üzerinden götürülmeye çalışıldığını görüyoruz. Kişiler üzerinden yürütülen başkanlık tartışmasından bir sonuç çıkması beklenemez. Türkiye'nin şekil olarak Anglosakson ruh olarak Fransız kökenli bir demokrasisi bulunuyor.
- Süleyman Demirel'in oyları genellikle düşmesine ilk seçiminin düzeyine asla ulaşamamasına rağmen Demirel yıllarca ülkenin kaderine hükmetmiştir. Özal'ın siyasi hayatında da sürekli düşen bir oy grafiği mevcuttur. Liderler adeta partileri yok olup gittikten sonra bir zorunluluk olarak kenara çekilmişlerdir.
- Başkanlık sisteminde kaybedenlerin sahneden çekilmesinde de bir çıkış yolu olarak görüyoruz.
- Sistem değişiklikleri elbette sancılı olur büyük değişiklikler arkalarında güçlü destek olan liderle olur. Koalisyonlar dönemi hep başarısızlıklarla doludur. Yaşanmış ispat edilmiş gerçekler varken neyin tartışmasına giriyoruz. Bugün Türkiye arkasında yüzde 52 halk desteği olan seçilmiş cumhurbaşkanı ile başkanlık sistemine daha yakındır. Bu sistem Türkiye'ye özgü olacaktır. Bunu yapabilecek beyin gücüne sahip olduğumuza inanıyorum. Dünyada başkanlık sisteminin olduğu hiçbir yerde monarşi yokken parlamenter sistem olan yerlerde monarşiler mevcuttur bunu nereye koyacaksın.
- Biz sadece devletin temsilcisi değil milletimin temsilcisi olacak olan bir başkanlık sistemi istiyoruz. Eski sistem 10 Ağustos'ta çökmüştür.
Yeni Şafak