HAKSÖZ-HABER
İslami Gençlik İnisiyatifi, Çukurova Üniversitesinde Gazze ve Suriye için ayaktaydı.
Bugün öğle vakti sıralarında Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi durağında bir araya gelen yaklaşık 100 kişilik öğrenci topluluğu, “Vur Vur Hamas Vur İsrail'i Vur”, “Birruh Bıdem Nefdike Ya Aksa”, “Siyonist Katiller Hesap Verecek”, “Yallah İrhal Ya Beşşar”, “Halep’e Gazze’ye Direnişe Bin Selam”, “Direnişin Ordusu Şebbihanın Korkusu”, “Hayber Hayber Ya Yahud” şeklinde sloganlar ve tekbirler eşliğinde basın açıklaması düzenlediler.
Alper Cinaklı’nın okuduğu basın açıklamasının ardından Ahmet Fehmi Akbaba Gazze ve Suriye direnişine ithafen bir dua okudu.
Basın açıklamasının tam metni aşağıdadır.
BASIN AÇIKLAMASI:
Euzubillahimineşşeytanirracim bismillahirrahmanirrahim
Gazze’de yine kanın ve gözyaşının aktığı bir günde, sınav haftası olmasına rağmen zalimlere ‘kahrol’ demek için burada toplanan kardeşlerim ve kıymetli basın mensupları;
Es-selamu aleykum!
Topraklarımızı işgal ettiği 1948 yılından beri, Ortadoğu’ya şer ve kinden başka bir şey getirmeyen İsrail, son bir haftadır yine Gazze topraklarına havadan, karadan ve denizden olmak kaydıyla üç koldan saldırmaktadır. Bu saldırılarda 15’i çocuk olmakla birlikte 50den fazla kardeşimiz şehit olmuş ve 400den fazla kardeşimiz de yaralanmıştır. Yine bu saldırılarda Hamas Genelkurmay Başkanı Ahmed Said el-Caberi Kutsal Topraklarda Hac görevini yerine getirip Gazze’ye döndükten 3 gün sonra şehadete kavuşmuştur.
Bu saldırılar İsrail tarihinde bir ilk değildir. Daha önceki yıllarda şehit edilen Şeyh Ahmet Yasin, Abdulaziz Rantisi, Fethi Şikaki bunun örnekleridir. Yine 2010 yılında Gazze’ye insani yardım malzemesi taşıdığı halde hem de uluslararası sularda saldırıya uğrayan ve 9 şehidin verildiği Mavi Marmara da İsrail tarihini açıkca ortaya koymaktadır.
Üstelik bir çok Avrupa ülkesi ve ABD, İsrail’in bu saldırgan tavrını destekleyen açıklamalar yapmaktalar. Alçaklığı ve korsanlığı kendisine şiar edinmiş olan İsrail, karşısında uluslar arası bir güç bulmayınca daha da şımararak küstah hareketlerini sürdürmektedir.
Hal bu iken Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti olarak Birleşmiş Milletleri göreve çağırmak ve yapılan saldırıları kınamak yeterli bir tepki değildir. Hükümetin de bu konuda sorumlu olduğunu hatırlatıyor ve yaptırım gücü olan bir tepki ortaya koymaları gerektiğini dile getiriyoruz. Aksi takdirde bu ateş onları da yakacaktır!
Arap İntifadası ile devrilen diktatörlerden sonra İsrail, Ortadoğu’daki müttefiklerini kaybetmiş ve yalnızlaşmıştır. İsrail, bu son saldırılarda 32 saat içerisinde Gazze’yi alacağını iddia ederken, henüz 24 saat geçmeden ateşkes için aracı aramaya başlamış ve çok güçlü bir direniş ile karşılaşmıştır.
Bu durum İsrail için artık sonun geldiğini gösteriyor. Direniş kuvvetlerinden aldığı cevaba rağmen çirkinliğini sürdüren bu insanlar son saldırılarına Tevrat’tan esinlenerek ‘Bulut Sütunu’ ismini verdiler. Kendilerini Hz.Musa’ya nispet eden bu korsanlara diyoruz ki;
Ey Yahudiler! Vallahi sizler Musa’nın torunları değilsiniz!
Ey Yahudiler! Sizler Firavun’un soydaşlarısınız!
Ve bugün firavuna karşı direnen tek belde Gazze değildir.Bir başka firavun olan zalim Esad
‘a karşı Şam’ı,Haleb’i, İdlib’i,Hama’yı ve Humus’u ve onların destansı mücadelelrini de Çukurova Üniversitesinde okuyan Müslüman ögrenciler olarak unutmuyoruz…
Resmi rakamlara göre 41 bine ulaşan şehit sayısı, Suriye’deki acı fotoğrafı görmek için yeterlidir. Adeta bir ölüm makinesine dönüşen Zalim Esad; cocuk, kadın, yaşlı demeden önüne gelen herkese hunharca saldırmaktadır.
Bugün Suriye’de yaşananların dün Habil ve Kabil’le başlayan ve yarınlarda da kıyamete kadar devam edecek olan Hak-Batıl kavgasının tezahürü olduğu açıkca görünmektedir. Buna rağmen Zalim Baas rejiminden yana duran ve destekleyenlere yazıklar olsun! Safını belli edemeyenlere yazıklar olsun! Kara propagandanın esirlerine yazıklar olsun!
Ve selam olsun Haktan yana kararlı duruş sahiplerine! Ve zalimlere karşı savaşan yiğitlere selam olsun. Ümmetin onuru için vuranlara ve vurulup düşenlere selam olsun!
Açıklamamızı Filistin’in ünlü iki isminin sözleri ile sonlandırıyoruz;
Halid Meşal diyor ki; “Ahmed el-Caberi’yi öldürebilirsiniz! Halid Meşal’i de öldürebilirsiniz! Ama bilin ki Ey Siyonistler, Kudüs mutlaka bizim olacaktır!”
Ve Şeyh Raid Salah diyor ki; “Özgür Kudüs’ün yolu Özgür Şam’dan geçer!”
Şimdi sizleri kardeşlerimiz için duaya davet ediyorum…
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ İSLAMİ GENÇLİK İNSİYATİFİ