“Cübbeli, ‘ispiyoncu amigo’ mantığını yaygınlaştırıyor”

Rıdvan Kaya, Cübbeli Ahmet Mahmut Ünlü’nün Özgür-Der ve Haksöz'e yönelik çirkin sözlerini Independent Türkçe’den Cihat Arpacık’a değerlendirdi.

RÖP: CİHAT ARPACIK / INDEPENDENT

Bir televizyon programında "2 bin Selefi derneğinin silahlandığını" söyleyen Ahmet Mahmut Ünlü, polise verdiği ifadede herhangi bir dernek ismi zikretmese de "İslamcı" gruplara yönelik eleştirilerini sürdürüyor.

Kamoyunda Cübbeli Ahmet olarak bilinen Ünlü'nün Selefi derneklerle ilgili sözleri, Özgür-Der ve derneğin yayın organı Haksöz dergisi tarafından eleştirilmişti.

Açıklamaların Haksöz tarafından "Muhbirlik" olarak nitelendirilmesi Cübbeli Ahmet'i kızdırdı.

CNN Türk'te Ahmet Hakan Coşkun'un sunduğu programda konuşan Ünlü'nün hedefinde bu kez Özgür-Der yer aldı.

Ünlü hem Özgür-Der'in önceki açıklamalarını hem Haksöz'de çıkan yazıları gündeme getirerek grubu eleştirdi.

Ünlü eleştirilerini sosyal medyaya da taşıdı.

Kişisel Twitter hesabından bir açıklama yapan Ünlü, sert ifadeler kullandı.

28 Şubat'ta kuruldu, sert muhalefet yaptı

28 Şubat sürecinde kurulan Özgür-Der, bu sürecin politikalarına sert muhalefet yapmaya başladı.

İslamcı çevrede bilinen yapılardan biri olan Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, son tartışmaları Independent Türkçe'ye değerlendirdi. 

"Ne yapmak istiyor"

Ünlü'nün Selefi derneklerle ilgili sözlerini Haksöz dergisinde işlediklerini hatırlatan Kaya, "Adapazarı'nda bir tarikat şeyhinin ortaya çıkan rezilliklerinin ardından gündem değiştirmek için bu meseleyi ortaya attığını düşündük ama bu basit geldi. 'Bu adam ne yapmak istiyor?' sorusuna bir cevap bulamadık" dedi. 

"'Silahlanan dernek' iddiası ahmakça"

Ünlü'nün ortaya attığı "Silahlanan 2 bin selefi dernek var" sayısının abartılı olduğunu dile getiren Kaya, "Elinde bir delil de yok. Silahlanacak olan adam dernek kurar mı? İllegal zeminde hareket eder. Kamp kurup eğitim yapar. Dernek kurarak silahlı mücadeleye girmek ahmakça olur" ifadelerini kullandı.

"Fetullahçılarla aynı yöntemi kullanıyor"

15 Temmuz'un ardından toplumda dini cemaatlere karşı bir kuşku oluştuğunu, Ünlü'nün de bu atmosferden faydalandığını savunan Kaya, "Geçmişte Fetullahçılar benzer yöntemleri kullanıyordu. Şimdi devlet içindeki Perinçekçi yapılar kullanıyor. Zaten toplumda ihbarcı bir tutum var. Şimdi bu tutum farklı zeminlerde geliştiriliyor. Bu da ihbar kültürünü besliyor. Ünlü'nün bu zeminde başrol mü yoksa figüran mı olduğunu bilmiyoruz" şeklinde konuştu.

"Selefiler tarikatları hedef gösterse yine karşı çıkarız"

Kendilerini selefi olarak değil Kur'an merkezli bir hareket olarak tanımladıklarını aktaran Kaya, "Yarın selefiler çıkıp tarikatları afaki suçlamalarla hedef gösterirse yine bu haksızlığa karşı çıkarız" dedi. 

"IŞİD'in 'bela' olduğunu söylüyoruz"

''2015'ten bu yana IŞİD’in Suriye ve Irak için bir 'bela' olduğunu söyledik. Bunu açıkça ifade ettik. IŞİD, Suriye'deki İslami muhalefeti paramparça etti" diyen Kaya, ''IŞİD, FETÖ ve PKK üzerinden insanlar ve gruplar yaftalanmaya çalışılıyor. Önümüzde bir ihbar mantığı var ve biz bunu eleştiriyoruz. Mesele Cübbeli Ahmet'in selefi dernek meselesinden ibaret değil. Önümüzde herkesin herkesi suçladığı ve herkesin herkes hakkında çetele tuttuğu sağlıksız bir toplum var. Bu, 15 Temmuz sonrası çok yaygınlaştı. Herkes birbirini ihbar ediyor. Kültüre dönüştü ve bu kültür insanı hasta ediyor'' şeklinde konuştu.

''Cübbeli Ahmet hakkındaki iddialara girmiyoruz''

''Cübbeli Ahmet hakkında çok sayıda iddia var. Bu iddiaların bir kısmı ahlaki bir kısmı ise ticari meselelerle ilgili. Somut bir şey olmasa da itham var. Bu bir seviyesizlik olduğu için bu iddialara hiç girmiyoruz” diyen Kaya, “Ona birileri sufle veriyor. Haksöz yazılarını ya da Özgür-Der bildirilerini kesip biçerek okumaya çalışıyor. Biz seni ihbarcılıkla, ispiyonculukla suçluyoruz, ‘insanları karalama’ diyoruz bu kez aynı mantığı bize yöneltiyor'' ifadelerini kullandı.

Askere 'şehit' dememelerinin nedeni

Ünlü'nün ''Askere şehit demiyorlar" eleştirisinin geçmişten bu yana tartışılan bir konu olduğunu ifade eden Kaya, "Ama son dönemdeki milliyetçi atmosfer bunu besliyor. Biz her kavramın yerinde kullanılması gerektiğini düşünüyoruz. Laik bir devletin İslami kavramları kullanması doğru değil. Bu tartışmalara 1990'ların ortamında da girmedik. Askere düşmanlık yapmıyoruz ama kavramların saf halinde kullanılması gerektiğini düşünüyoruz'' dedi.

"Eleştirmek neden düşmanlık olsun"

Ünlü'nun, Özgür-Der ve Haksöz çevresindekileri "Namazlı vatan hainleri" diyerek suçlamasını "Herkesin kafasında bir vatan tahayyülü var. O tahayyüle uymayanları hainlikle suçluyorlar'' diyen Kaya, şöyle devam etti:

Biz Türkiye'yi önemsiyoruz, güzel bir şey yaptığında destekliyoruz. Suriye ve Libya'da Türkiye ordusuna destek verdiğimiz için selefi çevreler bizi eleştirdi. Kategorik olarak tüm politikalarına karşı çıkmadığımız gibi hepsini de desteklemiyoruz. Vatan kavramı üretilmiş bir kavramdır. Coğrafyayı kutsama derdimiz yok. İnsan haklarına, insan şerefine ve izzetine önem veriyoruz. İnsanların adil bir coğrafyada yaşamalarını istiyoruz. Bu ülke 28 Şubat’ta bir cehenneme döndü. O zaman 28 Şubatçılar bize vatan haini diyordu. Özgür-Der'in Kürt şubelerini yakan PKK 'Kürdistan hainliğiyle' suçluyordu. Devlet insanlara haksızlık yapıyorsa buna karşı çıkmak neden vatan hainliği olsun. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı severim. Politikalarını genel manada da olsa beğenirim. Yanlış gördüğümüzü eleştiririz. Eleştirmek neden düşmanlık olsun?

"Cübbeli, guru gibi konuşuyor"

Kaya'nın bir eleştirisi de medyaya. 

"Cübbeli Ahmet'i bir otorite gibi ana akımın kanallarına çıkarmanın manasını çözemedim" diyen Kaya, "Guru gibi oturtup konuşturuyorlar. Her şeyin otoritesi gibi, her şey hakkında fikri var. Söyledikleri çok önemliymiş gibi de dinliyorlar. Bu, ispiyoncu amigo mantığını yaygınlaştırıyor" değerlendirmesinde bulundu. 

Röportaj Haberleri

“Suriye’ye geri dönüş tartışması, empati yoksunu ve yersiz”
Türkiyeli bir mücahid ile Suriye devrimi üzerine…
"Solun bir kısmı mezhepçilikten bir kısmı da İslam düşmanlığından Esed'i destekliyor"
Suriye'nin korku hapishaneleri: Sednaya, Tedmur ve Suriye’nin yeni hafızası
"Suriye devrimi Türkiye'nin de zaferidir!"