“Çözüm süreci doğru bir süreçti!”

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Efkan Ala, Habertürk’te önemli açıklamalar yaptı.

HAKSÖZ HABER

AK Parti’nin özellikle 15 Temmuz’dan sonra yaşadığı içe kapanma süreci eleştiriye tahammülü büyük oranda ortadan kaldırdı. MHP ile kurulan ittifakla birlikte ise ortaya hukukun ötelendiği özgürlüklerin paranteze alındığı bir süreç çıktı.

AK Parti’nin geçmişte gerçekleştirdiği Türkiye’ye çağ atlatan işler dahi bu yeni konjonktürde ya unutuldu ya da görmezden gelinmeye başlandı. Bunların başında da şüphesiz Çözüm Süreci geliyor.

100 yıllık Cumhuriyet’in ideolojisi olan ulusçu Kemalizm işe Kürt kimliğini inkar ederek başlamıştı. Türkiye’de Kürtlük yıllarca kategori dışı ilan edilerek tanımsız bırakıldı. AK Parti ise Çözüm Süreci ile Kürt sorununu kabul ederek toplumsal uzlaşı için çok büyük adımlar attı. Süreç içerisinde hatalar işlenmekle birlikte en temelde sürecin inşa ediliş mantığı ahlaki ve siyasi açıdan Türkiye için büyük bir kazanımdı.

Çözüm Süreci’ni PKK ve onun siyasi kanadı olan HDP çizgisi baltaladı. Hükümet tarafından muhatap alınmanın şımarıklığıyla sol örgütlere yarışır bir kibirle kendilerini dev aynasında gördüler. Netice olarak ise süreç Kürt milliyetçileri tarafından bitirildi. Sürecin başladığı tarihe göre iyi bir durumda olmasak da 20 sene önceye göre çok iyi durumdayız. Kazanımları koruyup genişletmesi gereken iktidar ise kendi çıktığı yoldan uzaklaştı.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Efkan Ala, Habertürk’e yaptığı açıklamalarda gerekli özeleştirileri yaparak güvenlikçi politikaların sürdürülebilir olmadığını ifade ediyor. Çözüm Süreci’nin de doğru bir süreç olduğunu açık açık dile getiren Ala sorunların varlığının kabul edilmesi gerektiğini vurgularken bunları çözebilecek iradenin AK Parti’de olduğunun altını çiziyor.

Ala'nın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

Ekonomi her zaman ana başlıktır. Ne zaman seçim beyannamesi yapsak ekonomi çoğu kez ana başlıklarımızda birinci. Demokrasi, savunma sanayi, sağlık, eğitim, ekonomi vazgeçilmez. Bu konularda hiç tereddüt yok. Biz nasıl ki 3500 dolardan kişi başına aldık şimdi 10 bin 500 dolar. Ama bizim hedefimiz 2023'te 25 bin dolarları yakalamaktı. Ama şunu söyleyeyim Türkiye'de şöyle bir çerçeveyi dikkate almak gerekir. 15 Temmuz burada değil de Avrupa ülkelerinde yaşanmış olsaydı nasıl etki doğururdu. 2008 krizinden sonra Avrupa bütün hedeflerini revize etti. Soğan geçen sene o kadar ucuzladı ki, devlet belli fiyattan üreticiler zarar etmesin diye alıp dağıtmak durumunda kaldı. Tarımda bir sene bir şey çok para edince çok kişi tarımla uğraşıyorsa, gelecek sene para etti diye çok ekilir, bu sefer problem olur. Bunun çaresini Bakanlığımız bulur. İthalat yapar. Bu geçici bir problem. Çözüm bulursunuz.

"TÜRKİYE BÜYÜMESİNİ DEVAM ETTİRDİ"

Ekonomi bütün dünyada problemler yaşarken Türkiye'yi 3-4 kat büyütmüşüz. Aslında bu işin nasıl yapılacağını çok iyi biliyoruz. Şimdi yeni uyguladığımız bir ekonomi politikası var. Cumhurbaşkanımız bunu dile getiriyor. Hiçbir ekonomi politikasının sonuçları 3-5 ayda ortaya çıkmaz. Bu kadar yıllık ekonomi yönetiminden sonra, başarılı yönetimden sonra bir politika değişikliğine gitti hükümet. 'Bundan sonra sıcak para yerine üretimi, ihracatı artıran diskurda ilerleyeceğiz' dendi. İhracatta artış var. Cari açıkta istediğimiz noktada değiliz. Üretim beklenirdi ki, Çin ve ABD krizi baş gösterdi. Ekonomide silahsız bir savaş meydana geldi. Bir çok ülkede durgunluk baş gösterdi. Türkiye durgunluk göstermedi, büyümesini devam ettirdi. Üretim ve ihracatta ciddi artış var. Zor şartlara rağmen büyüme hakikaten beklenin çok üzerinde oldu. Şimdi masada cari açık ve enflasyon masada. Türkiye'nin hedeflerine daha hızlı gitmek için politikada değişiklik yapıyoruz. Biz fikirlerimizi söylüyoruz. Sonra bir karara varılıyor. Hepimizin kararı olarak Türkiye ile buluşturuyoruz.

"SİYASETİN İKTİDAR OLMASINI SAĞLADIK"

20 yıllık iktidardan söz ediyoruz. Bu iktidar birtakım şeyleri söylememiş, uygulamaya koymuş. AK Parti ile beraber Türkiye'de 28 Şubat'ın cehenneme çevirdiği, havanın kurşun gibi ağırlığı olan atmosfer dağıldı. Hiç konuşulamayan hususlarda çok radikal müdahalelerde bulunuldu. Demokrasi Türkiye'de, AK Parti hükümetlerinde ekonominin bir adım önünde gittik. Kürt kökenli vatandaşlarımızın yoğun olarak yaşadığı bölgelerde dillerinin neredeyse konuşulmasının yasak olduğu yıllardan şimdi 24 saat Kürtçe yayın yapan günlere geldik. Türkiye'de siyasetin iktidar olmasını AK Parti daha yeni sağladı. Beyannamede anayasa yine ana başlıklardan birisi. Türkiye'ye dört dörtlük gelişmiş bir demokrasi getirelim diyoruz. 21 yıldır demokrasi Türkiye'ye ya da herhangi bir ülkeye bir iktidar eliyle gelmez. Anayasayı tek başına imkanımız oldu da mı getirmedik?

"EN TEMEL SORUNLARA BİZ EL ATTIK"

2008'de kapatma davası bir parti için nasıl bir şeydir? Siyaseti felç eder. Orada sayın Cumhurbaşkanımız ve ekiple birlikte dirayetli durduk. 367'leri anlatabiliriz. Biz Alevi çalıştayı düzenledik. Çözüm süreci başlattık. Türkiye'nin en temel sorunlarına el attık. Demokrasi bir probleme olan desteği azaltır. Türkiye'nin önünü açar. Terörle mücadele daha kolay hale gelir. Olup biteni, AK Parti'nin siyaset yaptığı temel iklimini göz önünde bulundurmazsak analizlerimiz eksik kalır. Eskiden MGK toplanacağı zaman gündem kilitlenirdi. Şimdi kimsenin haberi yok, AK Parti bunu başardı. Bir makas değişimi oldu. AK Parti iradenin iradeye hakim kıldı. Bu meselede açılım yapmış, yol almış başka parti yok. Belki bir parti Özal, bir miktar Demokrat Parti'yi sayabiliriz. Birinci sıra AK Parti'dir. Genelkurmay koridorlarında iktidar arayanlar bugün sandıkta arıyor. Bunu AK Parti yaptı.

"HAK VE ÖZGÜRLÜKLER KİMSENİN TEKELİNDE DEĞİL"
Şimdi ordumuz dünyanın her yerinde var. Somali'den Afganistan'a kadar var. Terörle mücadelede Kandil'de, Suriye'de ülkenin dışında konuşlandıkları yerlerde mücadele ediliyor. Siyasal Partiler Yasası'nda barajı kim düşürdü? Bizim hedefimiz sivil bir anayasa ve gelişmiş bir demokrasi inşa etmek. Hiç gündeme getirmedikleri, kendi dönemlerinde yapmadıkları işleri yaptık. Çözüm sürecinde tabii ki doğru şeyler yapıldı. O çalışmalar olmamış olmasaydı, terörün gerçek yüzü millete gösterilmemiş olsaydı, ki onlar bir lütuf değildi. Temel hak ve özgürlükler kimsenin tekelinde değildir. Her verilmeyen gün eksiklik devam ediyor demektir. İnanç sahibi olanlar, dillerini konuşmak isteyenler, kültürlerini yaşamak isteyenler, herkese verdik. Doğru yapıldı, doğru şeyler elde edildi.

"ÇÖZÜM SÜRECİNDE GİZLİ SAKLI İŞ YAPMADIK"

Biz ne yaptıysak hepsini millete anlattık. Ama bunlar gizliyorlar. Açık sır haline getirdiler. Herkesin bildiği şeyi sır olarak saklamaya çalıştılar. 'HDP ile ilişkimiz yok, masanın üstünde, altında değil ama dikkate alıyoruz' dediler. HDP'den açıklamalarda 'Çıkın dışarıda ne konuştuğunuzu söyleyin' demiyor mu? Görüşüyorsanız, görüşüyoruz dersiniz. Siyaset böyle olur mu? Bu oy verenlere saygısızlıktır. Biz saklı gizli iş yapmadık. Biz ülke yönetimine ilişkin pazarlık içerisinde olmadık. Yakıcı ve büyük sorunu çözmek için kim katkı sunacaksa onunla görüştük. Biz ülkenin yönetimine ilişkin bir şey konuşmadık. Biz ülkelerle de görüştük ve doğru bir şey yaptık. Çok önemli şeyler başarıldı. Türkiye'de bu nedenledir ki, demokrasinin oluşturduğu atmosferdir ki, Türkiye'yi korumuştur.

Yorum Analiz Haberleri

Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?
Kemalizm’e has bu Laiklik Fransa’da bile yok!
İşgal edilen zihinler
AK Parti ve MHP’nin gençlik teşkilatları Filistin davasının neresinde?