Çorumda Suriye Halkına Destek Eylemi

Çorum'da Suriye Halkıyla Dayanışma Platformu, Suriye direnişine destek eylemi düzenledi.

 

HAKSÖZ-HABER

Çorum Suriye Halkı ile Dayanışma Platformu üçüncü yılına giren Suriye halkının direnişe destek olmak ve yaşanan insanlık ayıbından beri olduğumuz haykırmak için Çorum Merkez PTT önünde bir basın açıklaması düzenlendi.

"Yaşasın Suriye Direnişimiz", "Katil Baas Ordusuna Karşı Yaşasın Suriye Halkının Özgür Ordusu" pankartları açan Müslümanlar, "Sessiz Kalma Baas’ın Suçuna Ortak Olma!", "İnsanlık Onuru Suriye’de Ölmesin!", "Suriye’de Katliama Sessiz Kalma! Suriyeli Kardeşlerimizin Yanındayız!" dövizlerini taşıdılar.

Platform adına basın açıklamasını Özgür-Der Çorum Şb. Bşk. Bülent Gökgöz yaptı. Zulme karşı ayağa kalkan insanlara karşı tam iki yıldır akıl almaz zulümler icra eden Esed diktatörlüğü işlediği insanlık suçlarına her gün bir yenisini eklediğini belirten Gökgöz, şehirlerin Scud füzeleriyle vurulmasının Baas diktatörlüğünün en son icraatı olarak tarihe geçtiğini söyledi.

Suriye halkının ortaya koyduğu direnişle, ümmet olmanın ve ulus sınırları önce zihinlerimizden sonra da fiili olarak aşma sorumluluğumuzu bizlere gösterdiğini vurgulayan Gökgöz, temelsiz komplo tezleri ve kardeşlik hukukunu ayaklar altına alan tutumlarla zihinlerin bir hayli karıştırıldığını ve oluşturulan bu kirli havanın etkisiyle dayanışma çabaları hak ettiği boyutlara ulaştırılamadığını ifade etti.

Şehit İskilipli Atıf Hoca’yı asanlar ile Suriye halkını bombalarla katledenlerin aynı zihniyete sahip olduklarını hatırlatan Gökgöz, merhum Atıf Hoca’nın eserlerinde ve mücadele hayatında İslam toplumlarını bölen ulusçu anlayışa ve politikalarına karşı mücadele verdiğini belirterek sözlerinin tamamladı.

Müslüman olarak mazlumun ve mağdurun yanında olmak, zulmün ve zalimin karşısında durmanın temel şiarlarımız olduğunu belirten Eğitim Bir-Sen Bşk. Tahir Eşkil, Suriye’de yaşanan zulme dur demek ve Suriye Halkının yanında olmanın en az kıldığımız namazlar kadar önemli ve değerli olduğunu söyledi.

Ardından söz alan İHH Çorum Temsilcisi Selim Özkabakçı, Suriye’de insani diplomasi sayesinde Allah’ın izni ile iki binden fazla esiri özgürlüğüne kavuştuğunu belirtti. Özkabakçı, kurtarılan esirlerin içerisinde kadınlar, gencecik kızlar ve çocukların var olduğuna işaret etti. Elimizde olan mülkün de emanetçisi olduğumuzu hatırlatan Özkabakçı, beş yüz tır dan fazla insani yardım malzemesini Suriye’de savaşın yoğun yaşandığı, mağduriyetin had safhada olduğu bölgelere ulaştırdığını ifade etti. Bugünlerde yeni bir sevkiyat için yardım malzemelerinin toplandığını ve başta işadamları ve duyarlı herkesin yardımcı olması gerektiğini kaydetti.

 Bu vahşi saldırılara, bu kitlesel katliamlara, işkence ve baskılara karşı taleplerinden geri adım atmayan bu halk acınmayı değil, örnek alınmayı hak ettiğini hatırlatan İlke-Der Bşk. Cemal Ak, “Allahu Ekber” feryadıyla katil Baas çetesinin tanklarının, bombalarının, tüfeklerinin üzerine yürüyen bu halkın, özgürlük ve adalet için savaşan bir halk olduğunu söyledi.

Mazlum Suriye halkının Amerika, İsrail, Rusya, Çin ve İran gibi en az beş devletle savaştığını vurgulayan Gül-Der Ynt. Krl. Üyesi Mustafa Sefa, “Orası Suriye burası Türkiye” “Suriye ayrı bir ülke biz ayrı” gibi parçalanmış bir bakış açısı iman ve ümmet, tevhid ve vahdet anlayışımızın ne denli Kuran ve sünnetten uzaklaştığının emaresi olduğunu belirtti ve yardım faaliyetlerinin hız kesmeden devam etmesi gerektiğini vurguladı.

Basın Açıklamasının Tam Metni:

SURİYE HALKI ve İSLAMİ DİRENİŞİYLE DAYANIŞMAMIZI YÜKSELTELİM!

Yarım asra yakındır Baas zulmü ve kuşatması altında olan Suriye halkı, 2011 Mart’ından bu yana ise topyekûn bir katliam politikası ile yüz yüze. Zulme karşı ayağa kalkan insanlara karşı tam iki yıldır akıl almaz zulümler icra eden Esed diktatörlüğü işlediği insanlık suçlarına her gün bir yenisini ekliyor. Şehirleri Scud füzeleriyle vurmak Baas diktatörlüğünün en son icraatı olarak tarihe geçmiş bulunuyor.

Şu ana kadar yaklaşık 70.000 kardeşimiz katledildi, yüz binlercesi yaralandı, milyonlarcası da muhacir durumuna düştü. Gözaltında ya da cezaevlerindeki insanların sayısı ise yüz binlerle ifade ediliyor. İki yıllık süre zarfında katledilen çocuk sayısı ise beş binden fazla. Bunlar sıradan rakamlar değil, sırf Rabbimiz Allah dedikleri için canlarından olan yanı başımızdaki kardeşlerimizin trajik tablosunu ifade etmekte.

Bosna’da, Çeçenistan’da, Afganistan’da, Filistin’de, Irak’ta, Doğu Türkistan’da, Myammar’da, Mali’de ne yaşandı ve yaşanıyor ise aynısı ve daha fazlası Suriye’de yaşanıyor. Suriye halkı ortaya koyduğu direnişiyle ümmet olmanın ve ulus sınırları önce zihinlerimizden sonra da fiili olarak aşma sorumluluğumuzu bizlere gösteriyorlar.

Suriye’de ikinci yılını doldurmak üzere olan İslami direniş büyük zorluklara, imkânsızlıklara karşın kararlı ve istikrarlı bir tarzda sürerken, ne yazık ki hala Müslüman halklarca yeterli bir sahiplenmeyi sağlayabilmiş sayılmaz. Bir vücudun azaları gibi olmaları gereken Müslümanların birçoğu Suriyeli kardeşlerinin feryatlarını duyma, acılarını paylaşma hususunda zaaf içinde. Kabul etmek gerekir ki, Baas vahşetinin olanca acımasızlığıyla ve kesintisizce devam ettiği bu iki yıllık süre zarfında anlamsız tartışmalar, temelsiz komplo tezleri ve kardeşlik hukukunu ayaklar altına alan tutumlarla zihinler bir hayli karıştırıldı, kirletildi. Ve oluşturulan bu kirli havanın etkisiyle dayanışma çabaları hak ettiği boyutlara ulaştırılamadı.

Elbette bugüne kadar, başta farklı beldelerden Suriye’ye giderek fiilen cephede yer alan ve şehit düşen kardeşlerimiz olmak üzere, elden geldiğince Suriye İslami direnişine omuz verme gayretlerinden geri kalmayan; çeşitli faaliyetlerle kardeşlerine destek olma sorumluluğunu üstlenen Müslümanların çabaları ümmet kimliğinin bir tezahürü olarak tarihe kaydedilmiştir. Rabbimiz ümmet bilinciyle kardeşlik sorumluluğunu yerine getirmek için sarf edilen küçük büyük her ameli aziz kılsın, bereketlendirsin, katında kabul buyursun!

Hiç şüphesiz hepimiz Allah rızası için ortaya koyduğumuz çabaları daha fazla güçlendirmek, yaygınlaştırmak, kardeşlerimizin kanlarıyla yücelttikleri direniş bayrağını daha yukarılara taşımak için çabalarımızı yoğunlaştırmak gerektiğinin farkındayız. On binlerce şehit ve yüz binlerce tutsağa, milyonlarca muhacire rağmen direniş azminden taviz vermeyen Suriye halkıyla dayanışmamızı daha güçlü bir tarzda haykırmak durumundayız.

Kardeşler, Şehit İskilipli Atıf Hoca’yı asanlar ile Suriye halkını bombalarla katledenler aynı zihniyete sahipler. Merhum Atıf Hoca eserlerinde ve mücadele hayatında İslam toplumlarını bölen ulusçu anlayışa ve politikalarına karşı mücadele verdi. Mücadelesini şehadetiyle taçlandırdı. “Zalimin zulmüne engel olunuz” hadisiyle kötülüğe karşı aktif bir tutum içinde olmamız gerektiğini hatırlatan Atıf Hoca, iyiliği emretme ve kötülüğü def etme sorumluluğunun her Müslüman üzerine şer’an ve aklen vacip olduğunu söyler.

Zulme karşı kurşundan kaynatılmış saflar şeklinde mücadele etmemizi emreden bir kitabın müntesipleriyiz. Suriyeli Muhacir kardeşlerimize ensar olma sorumluluğumuzu, Allah Rasul’ünün hayatı bizlere örnek olarak sunmaktadır. 

Çorum’dan Suriyeli kardeşlerimize şu ana kadar 3 tır yardım malzemesi ile evlerden toplanan ilaçlar, sınır bölgesinde teslim edildi. Ayrıca valilik kanalıyla da 50 ton un gönderildi. Ancak bunlar ihtiyaç olunan miktarın yanında hiçbir şey değil. Suriyeli kardeşlerimize yardım sorumluluğumuzu yaygınlaştırmamız ve gündemden düşürmememiz gerekiyor. Başta un, kuru gıda, battaniye, giysi vb, malzemeler ile nakdi yardımları platform aracılığı ile toplamaya devam etmeliyiz. Bu doğrultuda herkes ailesi, akrabaları, komşuları, iş arkadaşları kısacası ulaşabileceğimiz tüm insanlarla irtibata geçmeli, az veya çok demeden yardım toplamaya devam etmelidir. Yardım faaliyetleri çerçevesinde emek veren tüm kardeşlerden Allah razı olsun.

Rabbimizden Suriyeli kardeşlerimizin mücadelesini en kısa zamanda zaferle sonuçlandırmasını, merhametinin, yardımının onlarla birlikte olmasını, gazabının da zalim Esed ve ordusu üzerine olmasını niyaz ediyoruz. Yine Rabbimizden zalimleri Müslümanlar eliyle cezalandırma ve adaleti tesis etme iradesini bizlere bahşetmesini diliyoruz.

SURİYE HALKIYLA DAYANIŞMA PLATFORMU

EĞİTİM BİR-SEN ÇORUM ŞB.

ÇORUM İHH

İLKE-DER

GÜL-DER

ŞUURLU ÖĞRETMENLER DERNEĞİ

İHL PLATFORMU

DERMAN-DER

İLİM YAYMA CEMİYETİ

ÖZGÜR-DER ÇORUM ŞB.

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Suriye devrimi ve Gazze konuşuldu
"Sürünün İçinde Dijital Dünyaya Bakışlar"
Başakşehir’den Gazze direnişine bin selam!
Adana Özgür-Der’de “Emperyalizm ve Siyonizm İlişkisi” konferansı düzenlendi
Özgür-Der Gençliği “İslami Perspektiften Psikoloji” kitabını değerlendirdi