Çorum’da 14 sivil toplum örgütü bir araya geldi ve SURİYE HALKI İLE DAYANIŞMA PLATFORMU kuruldu. Platform bu gün Saat:12.30 da Çorum Merkez PTT önünde bir basın açıklaması yaparak platformun çalışmaları hakkında bilgi verdi. Ayrıca Suriye’de 20 aydır yaşanan dramının anlatıldığı bir fotoğraf sergisi açıldı.
Basın açıklamasını İHH Çorum Temsilcisi Selim Özkabakçı yaptı. Daha sonra söz Özgür Der Çorum Şube Başkanı Bülent Gökgöz ve Ensar Vakfı Çorum Şube Başkanı Halil İbrahim Aşkın söz alarak düşüncelerini paylaştılar.
Suriye Halkı İle Dayanışma Platformu Adına
İ.H.H. Çorum Temsilcisi Selim Özkabakçı’nın yaptığı basın açıklamasının metni:
Çorum’da bu meydanda, aynı hassasiyetler etrafında bir araya geldik. Her ne kadar olayları yorumlama biçimlerimiz farklı da olsa, şu anki görüntü bu küçük ayrıntıların kardeşliğimize engel olmayacağının resmidir. Çünkü bugün yardım zamanıdır.
Bizler, Çorum’daki bir kısım sivil toplum kuruluşları mazlum ve mağdur Suriye Halkı için Suriye Halkıyla Dayanışma Platformu nu oluşturduk. Allah Teala “Müslümanlar Ancak Kardeştir” Diyor. Biz dünyanın neresinde olursa olsun Müslümanların ve mazlumların yanında, zalimin karşısında olmak zorundayız. Bu günde hep birlikte bu ibadeti yerine getiriyoruz inşallah.
Zalim Diktatör, Esat Suriye’de ki mazlum halkı acımadan katlediyor. Zalim iktidarının devam etmesi uğruna küçücük çocukların bile kanını akıtmaktan çekinmiyor. Suriyeli kardeşlerimizi ölüme ve açlığa terk ediyor.
Siyonist İsrail’de Büyük Şeytan Amerika’nın desteği ile mazlum Filistin halkını Gazze’de öldürüyor. Bizler buradan bu alçakları lanetliyoruz, bu kibirli alçaklar kahhar ve muntakim olan Allah’ın gazabı ile yere çalınsın.
Zalimlerin birer birer yıkıldığı, putların kırıldığı, kibirli diktatörlerin yere serildiği bir döneme şahitlik ediyoruz. Elbette bizlerde üzerimize düşeni yapacağız. Şu an Suriye’de yaşanan olaylardan en çok çocuklar ve kadınlar etkilenmektedir. Halk açlık sınırında ve soğuğa karşı dirençleri kalmamış durumda. Bizler de Çorum Halkı olarak bu kardeşlerimize inşaallah destek olacağız.
İHH’nın tüm savaş bölgelerinde olduğu gibi Suriye’de de olayların başından beri yardım çalışmaları devam ediyor. Bu çalışmalar doğrultusunda Suriye Halkının acil ihtiyacı gıda ve giysi. Özellikle un ihtiyaç listesinin en başında geliyor.
Duyarlı Çorum halkının bu yardım çalışmasına destek olmasını istiyoruz.
Nakdi yardımlar, bankalardaki. İnsani Yardım Vakfı İstanbul Genel Merkez Hesabına Suriye açıklaması ile yatırılabilir.
Al Baraka Türk – Kuveyt Türk - Türkiye Finans - Ziraat Bankası – Vakıf Bank
İnternet üzerinden www.ihh.org.tr yatırabilir.
Ayni yardımlar ise, Platform üyesi kuruluşlar aracılığı ile toplanacaktır. Bağışçılarımız Platform üyesi kurumlara telefonla ulaşarak bağışlarını iletebilirler. Hazırlatılan afişlerde platform üyesi kuruluşların isimleri ve telefonları bulunmaktadır. Toplanan yardımların ilk partisini on beş gün içerisinde göndermeyi planlıyoruz. bağışlarınızı en acil bir şekilde bizlere iletmeniz gerekiyor. Toplanan yardım malzemeleri İHH’nın Suriye Sınırında Hatay’ın Reyhanlı deposuna teslim edilecek ve oradan Suriye’nin iç bölgelerindeki ihtiyaç sahibi halka dağıtılacaktır.
Acil ihtiyaç listesi şunlardan oluşmaktadır:
1) Un (En Acil İhtiyaç)
2) Pirinç
3) Yağ
4) Şeker
5) Makarna
6) Bakliyat
7) Bebek Maması
8) Kuru Gıda
9) Konserve
10) Kuru Hamur Mayası
11) Battaniye
12) Kaban
13) Uyku Tulumu
14) Mat, Yatak
15) Kışlık Ayakkabı
16) Kışlık Çadır
17) Yaralı Çantası
18) Yağmurluk
Platform üyesi kuruluşlar:
İHH Çorum (532 3169353) - Anadolu Gençlik Derneği (0506 4082763) – Akıncılar Derneği Çorum Şubesi (541 5517282) – Çorum Eğitim Derneği (505 8088211) – Derman Kültür ve Eğitim Derneği (533 3638870) – Eğitim Bir Sen Çorum Şubesi (505 2545799) – Ensar Vakfı Çorum Şubesi (532 5449519) – İ.H.L. Mezun ve Mensupları Derneği (532 7355624) – İhsan Derneği (533 7105202) - İlke Der (532 5172150) – İlim Yayma Cemiyeti Çorum Şubesi (364 2271000) – Memur Sen Çorum Şubesi (507 9406878) – Öğ Der Çorum Şubesi (505 9137070) – Özgür Der Çorum Şubesi (532 7472280)
Özgür Der Çorum Şube Başkanı Bülent Gökgöz’ün yaptığı konuşmanın metni:
Yanı başımızda 20 aydır devam eden bir vahşet var! Suriye’de yaşanan olaylar Baas rejiminin çocukların işkence hanelerde tırnaklarını çekmesiyle başladı ve geldiğimizi noktada on binlerce insanın katledildiği, binlerce insandan haber alınamadığı ve yüz binlerin ülkelerinden hicret ettiği bir dram yaşanıyor. Son gelinen noktada bu vahşetin İsrail hapishanelerinde bile yaşanmadığını söyleyebiliriz. Evet, katil Esed’in zulmü, İsrail zulmünü daha geride bıraktı.
Türkiye haricindeki tüm İslam dünyasının kafası Suriye konusunda çok net, Suriye direnişini Filistin direnişinden ayrı göremeyiz. Filistin direnişi de Suriye direnişi de Müslüman kardeşlerin filizlendirdiği Müslümanların kazanımıdır. Özgür Kudüs’ün yolu, özgür Şam’dan geçer.
Ancak asıl sorun şu ki; İsrail’in katliamlarına gösterdiğimiz zulmün benzerini de Esed’e karşı göstermeliyiz. Filistin’deki Gazze’deki direniş gruplarını sahiplendiğimiz gibi Suriye İntifadasını büyüten kardeşlerimizi de sahiplenmeli onlara destek olmalıyız. Gazze’ye karşı gösterdiğimiz duyarlılığın aynısını Suriyeli kardeşlerimiz için de göstermeliyiz.
Suriye’den gelen katliam haberleri karşısında sessiz kalmak İslami sorumluluk ve insani erdemlerden uzaklaşmak demektir. Bu katliamlara alışmak ve tepkisiz kalmak en hafif tabirle insanlığını yitirmektir.
Özellikle son zamanlarda büyüyen direnişe karşı savunmasız halka saldıran Baas çetelerinin vahşi cinayetlerine tepkisiz kalmanın İslami kimlikle uyuşmayacağını görmemiz, anlamamız gerekir.
Suriye’de iç savaş yaşanıyor söylemi Esed taraftarlığı yapmak anlamına geliyor. Suriye’de iç savaş yaşanmıyor bu savaş tüm onurlu insanları ilgilendiren, özellikle Müslümanların geleceğini belirleyecek bir direniş, intifadadır. Aynı şekilde Suriye’de Şii-Sünni şeklinde mezhep savaşı yaşanıyor diyenler de yanılıyorlar. Şiilikle Nusayrilik aynı şey olmadığı gibi yaşananların Baas rejimi ve çetelerinin 40 yılı aşkın bir zamandır kendi halkını adeta bir soykırımdan geçirmek olduğunu da görmemiz gerekir.
Golan Tepelerinin işgal altında bulunmasına rağmen İsrail’e karşı ciddi bir varlık gösteremeyen Esed diktasının Filistin’in savunucusu olarak sunulması da çürük bir iddiadır. Hiçbir gerekçenin halkını öldüren bir zalime maslahat gereği müsamaha ile yaklaşılmasına meşruiyet kazandıramaz.
Suriye halkının Allah’ın izniyle 20 aydır direnişini sürekli artırarak mücadele etmekte ve tüm propaganda ve karalamalara rağmen Müslümanların adım adım zafere yürüdüğünü vurguladı.
Suriye’deki kardeşlerimiz NATO’ya, ABD’ye, Batı’ya maddi anlamda gereksinim duyarsa bunun suçlusunun Müslümanlar olacaklardır. Zekâtlarımızı ve infaklarımızı Suriye’ye göndermemiz gerek ve Suriyeli kardeşlerimizin sofralarına bir katık, omuzlarına bir silah, silahlarına bir kurşun almamız gerek.
Suriye’de yaşanan direnişi ümmetin dirilişine bir merhale olarak görmeli ve ifsad bloklarının bu direniş halkaları sayesinde kırılacağını idrak etmeliyiz.
Buradan özellikle Çorum’un duyarlı sanayici, esnaf, işadamlarına seslenip bu yardım seferberliğine katılmalarını istiyor, yardımlarının bir lütuf değil, İslami bir vazife ve ibadet olacağını hatırlatmak istiyorum.