15 Temmuz Darbe Girişimi: Hedefleri ve Misyonu ve Kaynağı, Darbeye Karşı Direniş ve Toplumsal Duyarlılık, Darbenin İslam Dünyasındaki Yansımaları ve Direnişin Kazanımlarının Kalıcı Hale Gelmesi İçin Neler Yapılabilir? Başlıkları üzerinden sunumlar gerçekleştirildi.
15 Temmuz Darbesi girişimine kadar gelen sürece değinerek sözlerine başlayan Kerim Erkoç, 2010 Referandumu, Ergenekon ve Balyoz davaları, Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılması, MİT müsteşarının ifade çağrılması, MİT Tırlarının durdurulması ve 17-25 Aralık gibi Gülen camiası ile AK Parti arasında yaşanan olaylara değinerek geriye dönük bir hatırlatmalarda bulundu.
15 Darbe Girişiminin, son tahlilde İslam dünyasının istikbalini ve istiklalini hedef aldığını ve bağımsız iradesini sekteye vurmayı amaçladığını belirten Erkoç; darbenin ABD ve Batı’nın menfaatleri üzerinden okunması gerektiğini söyledi. Darbe girişimi Türkiye’nin önceki dönemler gibi pasif ve bağımlı bir pozisyonda olmasını amaçlamış ve sonrasında etnik ve mezhepsel olarak ayrışmaları körükleyerek, Türkiye’nin Irak veya Suriyeleşmesi hedeflenmiştir.
15 Temmuz Direnişini “Halkın Şahadet ve Şahitlik Direnişi” olarak tanımlayan Erkoç, meşruiyetini halktan alan bir hükümeti yıkmayı hedef alan bu darbe girişimi, tarihe geçecek bir halk direnişi ile akamete uğratıldığını söyledi.
12 Eylül ve 28 Şubat’da toplumun yeterli tepkiyi vermediğini ve yine vermeyeceğini düşünen darbeciler, hiç beklemedikleri bir direnişle karşılaştıklarını belirten Erkoç, 15 Temmuz direnişi, hiçbir silahın, yürek gücünü yenemeyeceğini dünya âleme ispatlamıştır.
15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişimi sadece Türkiye’yi değil, İslam dünyasında yaşayan milyonlarca insanı da ciddi anlamda endişelendirdiğini hatırlatarak sözlerine başlayan Murat İslam, bu durum en basit haliyle İslam coğrafyasında özelde de Ortadoğu’da yaşayan halkların Türkiye’ye atfettiği önemin bir göstergesi olarak okunabilir dedi.
AK Parti dış politikası ve Arap devrimleri sürecine atıfta bulunan Murat İslam, Türkiye’nin duruşu Arap kamuoyunda saygınlığını arttırırken, diğer taraftan da bölge halkları nezdinde bir liderlik pozisyonu gelmesini sağlamıştır. İşleyen siyasi yapısıyla Türkiye’yi bir model olarak gören Arap kamuoyu, Türkiye halkının darbe girişimi karşısındaki kararlı duruşu, Mısır, Suriye, Yemen ve Libya gibi ülkelerdeki Arap devrimleri sürecinde başarıya ulaşamaması nedeniyle hayal kırıklığı yaşayan Arap kamuoyu için de bir umut ışığı oldu.
Direnişin Kazanımlarının Kalıcı Hale Gelmesi İçin Neler Yapılabilir? Sorusu üzerinden sunumuna devam eden Murat İslam, 15 Temmuz gecesi yayınlanan bildiriye atıfta bulunarak 15 Temmuz Darbesinin de önceki darbeler gibi NATO ve batıya selam çakmayı görev edindiğini ve bu şekliyle Kemalist zihniyetin izlerini taşıdığını belirti. Bu anlamda FETÖ koçbaşı olarak kullanıldığı bu darbe girişimi Kemalist darbelerin bir kopyası olduğunu belirterek, darbe sonrası parlatılmaya çalışılan Kemalist zihniyetin onun uzantılarına ve askeri vesayete dikkat çekti.
15 Temmuz sonrası Sol ve Kemalist zihniyetin FETÖ üzerinden tüm İslami camiaları zan altında bırakma çabalarını değinen Murat İslam, buna müsaade edilmemesi gerektiğini söyledi. Onlar görmek istemese de meydanlarda ilk andan itibaren İslami camia ve İslami referanslar var olduğunu, o gece salalar ve tekbirlerin direnişi motive ettiğini ve böylece halkın tarihte eşine az rastlanır bir direnişe imza attığını söyledi.
FETÖ ve İslami düşünce yapısı tartışmaları üzerinde de duran Murat İslam, İslami camiaların akaid ve usülü anlamda netleşmesi gerektiğini belirtti. Gaybi konularda ölçü, vahiy ve sahih hadis noktasın da ciddi bir bilgilenme ve aydınlanmanın gerekliğini hatırlatarak, ayrıca; İslami camianın kendi içinde bir eleştiri ve özeleştiri kültürü geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
Ak Parti özelinde Erdoğan’ın sergilediği siyasi performansa da atıf da bulunan İslam, cumhurbaşkanın dile getirdiği kaygıların yeterince algılanmadığını ve karşılık bulmadığını belirterek, sivil inisiyatifin cumhurbaşkanın gerisinde belirterek, oysa düşence ve eylemleriyle siyasetin önünde olması gerektiğini ifade etti…
Program soru cevap ve karşılıklı görüş alış verişlerinin ardından sonra erdi.