Çörtoğlu cevap versin!

Ali İhsan Karahasanoğlu

Anayasa değişikliğini daha fazla önemsediğimiz için, bizi de medyadan silmek üzere tezgahlanan büyük oyun konumundaki Danıştay cinayetindeki gelişmelere değinememiştim...

Anayasa değişikliği niçin önemli?
Çünkü Danıştay da, Yargıtay da, diğer yargı organları da, objektif yargılama yapacak.. Suçları objektif şekilde irdeleyecek. Siyasi konjonktürden bağımsız yargılama yapacak bir yapıya kavuşacağız. Böyle olunca da, Danıştay cinayetine bakan Ankara’daki mahkemenin yaptığı gibi, olayı örtecek değil, İstanbul’daki mahkeme gibi, olayın en önemsiz görünen ayrıntısından, suçun arka planını aydınlatacak ehliyette hakimler işbaşına gelecek..
O zaman da, bizim eleştirilerimize gerek kalmayacak!
Her neyse.. Anayasa değişikliği görüşmelerine bir gün ara verildi. Biz de bunu fırsat bilip, o çok önemli Danıştay cinayetine bir değinelim..
Ne oldu Danıştay cinayetinde, yeni gelişme olarak?
Danıştay binası önündeki kameraların arızalı olmadığı, kayıt yaptığı, ancak cinayetten bir gün önce görüntülerin silindiği, cinayet günü de kayıt alınmaması için özellikle kameranın sökülmüş olarak bırakıldığı ortaya çıktı..
Şimdi, o günkü DanıştayBaşkanı Sumru Çörtoğlu çıkıp hesap versin bakalım: “Güvenlik için milyarlarca lira verdiğiniz kamera kayıt sistemi çalışmıyor.. Harddisk arızalı olsa bile, hemen o gün akşam gelinip takılması gerekirken, yapılmıyor. Siz buna ses çıkarmıyorsunuz da, ertesi gün cinayet işlendikten sonra, hükümete afra tafra yapıyorsunuz!”
Öyle değil mi Bayın Çörtoğlu?
Çörtoğlu dedik de, aklımıza geldi..
Bir Çörtoğlu daha var; değil mi?
Av. Ahmet ZiyaettinÇörtoğlu..
O kim?
CHP Manisa Milletvekili ŞahinMengü ile aynı büroda avukatlık yapan Çörtoğlu..
Ergenekon davasında sanıkların avukatlığını yapıyor.
Aynı büronun ortaklarından Şahin Mengü de, milletvekili olarak Ergenekon sanıklarının bir an önce salıverilmeleri için çalışmaları sürdürüyor.
Yargıdaki akraba da, cinayette ihmallerin üzerine gitmiyor, hükümete kafa tutuyor!
Kafam karıştı benim.
Danıştay’da cinayet. Cinayette büyük ihmaller..
Kamera kayıtlarının sorumlusu olan, askerî şahısların kurdukları OYAKGüvenlik..
Çok kritik öneme sahip Danıştay gibi bir kurumda, OYAK gibi koskoca bir güvenlik şirketi, bir türlü kamera sistemini çalıştıramıyor. Cinayet günü tümü ile kameraların çalışmasını önleyecek şekilde sistemi kapatıyor.
Sumru Çörtoğlu Hanım, bunlar için hiçbir müdahalede bulunmuyor.
Yine Çörtoğlu soyadlı bir başka kişi, Danıştay cinayetinin de içinde bulunduğu büyük Ergenekon soruşturmasının birçok sanığının avukatlığını yapıyor!
Nasıl bir zincir bu?
Sumru Hanım belki diyecektir ki, “Ben Danıştay Başkanı olarak, 24 saat kameraların çalışıp çalışmadığını takip edemem ki..”
Sumru Hanım’a bir anlığına hak verip yeni bir soru yöneltelim: “24 saat kameralarla meşgul olamazsınız. Peki cinayet işlendi. Kameraların bir gün önce sökülüp götürüldüğü ortaya çıktı. Bir gün önceki kayıtlar istendi, ‘Onlar da silindi’ denildi.. Siz 24 saat meşgul olmanız gerekmese de, sizin adınıza Danıştay içinden birilerinin bu işle 24 saat ilgilenmesi gerekmez miydi? Bu ihmallerle ilgili olarak, Danıştay’da kime soruşturma açtınız?”
Buyurun cevap verin Sumru Hanım...
Siz meşgul olamazsınız. İdari işler müdürünüz meşgul olmaz. Güvenlik ile ilgili başkanvekiliniz meşgul olamaz.
Ama hükümete kafa tutmaya gelince.. Ooo, kimse karşısında duramıyor Sumru Hanım’ın!
İnsaf edin; mesai arkadaşınızın hatırasına, cinayet işlendikten sonra bari olayla ilgilenin.. Bulun içinizde ihmali olanı, soruşturun.
Açtınız mı böyle bir soruşturma?
Hayır!
Niye? Niye Sayın Çörtoğlu..
Peki bunu da es geçelim.. Soralım Çörtoğlu’na, “Kendi içinizdeki idari yetkili hakkında soruşturma açmadınız. Peki sizinle adeta dalga geçer gibi, ‘Kameraları söktük. Eski kayıtları da arıza sebebi ile kaybettik. Cinayet sırasında da maalesef kameralarımız çalışmamış oldu’ diyen OYAKyetkilileri hakkında bir suç duyurusu yaptınız mı?”
Yapmadınız!
Niye Sumru Hanım? Niye vazifenizi yapmadınız?
Niye sorumlular hakkında, hemen o gün gerekli incelemenin yapılmasını sağlamadınız!
Aradan tam 4 yıl geçmiş, şimdi gerçekler ortaya çıkıyor!
Çıkıyor da, olayın hemen sonrasında kolayca aydınlatılacak sırlar, şimdi bin bir güçlükle ortaya çıkarılacak.
Üstelik, o günden bugüne, halkın büyük kesiminin, böylesine bir cinayetle suçlanması da cabası!

VAKİT