Osman Atalay, Yeni Akit gazetesindeki yazısında ailelere teknoloji bağımlılığı konusunda uyarılarda bulunuyor:
“Teknoloji eski ekonomik sorunları çözerken bize yeni psikolojik sorunlar yarattı. İnternet sadece açık bir enformasyon kaynağı değildir, aynı zamanda açık bir güvensizlik, kendinden kuşku duyma ve utanç kaynağıdır.” Mark Manson
Teknoloji kullanımının her geçen gün arttığı hatta neredeyse zorunlu bir hale dönüştüğü bir dönemde, dijital mecralardan ayrılmak elbette çok kolay olmayacak.
Ancak, bunun çocuklar, gençler için maddi ve manevi ağır bedelleri olacağı gün gibi aşikâr.
Birçok bilinçli aile çocuklarının teknolojik ürünlerle ilişkisini kısıtlamaya çalışıyor, teknoloji, dijital bağımlılıkların önüne geçmenin yollarını arıyor ve bu konuda profesyonel destek almaya çalışıyor.
Akıllı telefonlar ve sosyal medya bağımlılığı, ABD’de özellikle ilk ve ortaokul düzeyindeki eğitim sistemi için ciddi sorun haline geldi.
Uzmanlar akıllı telefon ve sosyal medya bağımlılığını “akıl sağlığı tsunamisi” olarak niteledi.
Akıllı telefon kullanımının ortaokul ve lise düzeyindeki çocuklarda anksiyete, kaygı bozukluğu gelişmesine yol açtığı vurgusu yapıldı.
Google, Apple ve Yahoo gibi dünyanın dev teknoloji şirketlerinde çalışan kişilerin büyük çoğunluğu çocuklarını bilgisayar bulunmayan ve kullanımının yasak olduğu okullara yolluyorlar.
Unutmayın, çocuğunuzun, akıllı telefonda ve tabletlerde fotoğraflara bakabilmesi, oyun oynayabilmesi ve video izleyebilmesi diğer çocuklardan üstün veya çok maharetli olduğunu göstermez. Her çocuk zaten bunu rahatlıkla yapabiliyor.
Ona yaşıtlarıyla iletişim kurması, gerçek oyunlar oynaması için destek olmalısınız.
Tıp dünyası, teknoloji bağımlılığının çocukları içe kapanık ve asosyal bireyler haline getirdiği konusunda hem fikir.
Tüm bu olumsuzluklar düşünüldüğünde, vakit kaybetmeden önlem alınmalı ve çocukların yeteneklerini geliştirmesi, kişiliğini oluşturması için alternatif çarelerle ona destek olmalısınız.
Çocuklarımızın bu cihazları kullanma süreleri 2 yaşından sonra 7 yaşına kadar günde en fazla iki saat, 14 yaşına kadar 3 saat olarak sınırlandırılmalıdır. 2 yaşına gelene kadar kesinlikle kullandırılmamalıdır.
Mümkünse hafta içi kullanımı yasaklanmalı sadece hafta sonu belirli saatlerde kullanıma izin verilmelidir.
Amerika’da bir gazete adına birçok üst düzey yönetici ile röportaj yapan muhabir, Apple firmasının üst düzey yöneticisinin evine röportaj için gittiğinde evin her yerinde tabletler, akıllı telefonlar göreceğini sanırken evdeki çocuklar dahil hiç kimsenin elektronik cihazlardan kullanmadığını, aksine sadece kitap okuduklarını görünce şaşırmış.
Daha sonra birçok firmanın yetkilisi ile röportaj yaparken aynı kural ile karşılaşmış, 13 yaşına gelene kadar çocuklarına telefon almadıkları, belirli bir yaştan sonra sadece hafta sonları kullanımına izin verdiklerini görmüştü.
Uzmanlar, çocukların uzun süreli bilgisayar, tablet veya akıllı telefon kullanmalarının göz sağlığı, ruhsal ve bedensel sağlığı için de zararlı olduğunu vurguluyor.
Çoğunlukla oyun ve eğlence amaçlı bilgisayar karşısında oturan çocukların da ebeveynleri tarafından uyarılarak 20 dakikada bir bilgisayar başından kalkmalarının ve 10 dakika fiziksel aktivite yapmalarının sağlanması gerekmektedir.
Sürekli cep telefonuna boyun öne doğru eğik şekilde bakan çocuk ve yetişkinlerde, boyuna aşırı bir yüklenme olmaktadır.
Neredeyse 150 kiloluk bir yük boynunuzda asılı dolaşıyormuşsunuz gibi bir basınç oluşturmaktadır.
Sürekli bu şekilde bir kullanım sonunda telefonun zararları, boyun ağrıları, boyun fıtığı, boyun düzleşmesi, kamburluktur.
TABLET VE TELEFONUN BEYNE ZARARLARI
Sürekli bir noktaya düşünmeden ve herhangi bir aktivitede bulunmadan bakılmasından dolayı tüm beyin fonksiyonları çalışmamakta buna mukabil telefon ve tabletin beyne zararları çocuklarda geç öğrenme, geç konuşma, yürümeye başlamada sürenin uzaması olarak görülüyor.
Telefon ya da tabletteki oyuna odaklanmış, çevresindeki olup bitenle ilişkisini tamamen kesmiş çocuklar sanal dünyanın esiri halindeler.
Tablet bilgisayarlar ve akıllı telefonlar nedeniyle çocuklarda boyun ve bel rahatsızlıkları başta olmak üzere çok sayıda rahatsızlığın ciddi biçimde artış gösterdiği belirtiliyor.
Bu aletler, yoğun biçimde kullanım nedeniyle gelişme çağındaki çocukların omurgalarında ciddi hasara yol açıyor.
Uzmanlara göre, dünya çapında genç kuşakları bekleyen en önemli tehlikelerin başında, boyun fıtığı ve kamburluk geliyor.
Boyun, sırt, bilek ve göz ağrısı gibi hastalıklar, en fazla 5 - 9 yaş arası çocuklarda görülüyor. Uzmanlara göre en iyi tedavi, çocukların tablet ve akıllı telefon kullanımına sınırlama getirilmesi.
Hollanda’da son yıllarda 8 - 18 yaş aralığındaki çocuklarda sırt ve boyun şikâyetlerinin yüzde 40 oranında arttığı gözlemlenmiş.
Hollandalı uzmanlara göre, çocuklarda tablet ve akıllı telefon kullanımına bağlı rahatsızlıklar “alarm” düzeyinde.
Uzmanlara göre, WhatsApp kullanımı ve kısa mesaj yazımı da çocuklarda boyun ve parmak şikayetlerinin artmasına neden oluyor.
Yapılan araştırmalara göre, Danimarka’da boyun fıtığı sorunu nedeniyle fizyoterapiste giden 10 - 14 yaş arasındaki çocukların sayısı, 2008 yılına göre iki kat arttı.
Danimarka’da, uzun süreli tablet ve telefon kullanımı yüzünden giderek daha fazla çocuk boyun sorunu yaşıyor. 5 - 9 yaş arasındaki çocuklarda bu sorun daha yüksek.
Gent Üniversitesi’nden Profesör Barbara Cagnie, akıllı telefon ve tabletle sürekli öne eğilme sonucu boyun kasları ve eklemlerin ciddi hasar gördüğünün altını çiziyor.
Belçikalı fizyoterapi uzmanının ebeveynlere tavsiyesi, çocukların aşırı tablet ve akıllı telefon kullanımına engel olmaları.
Korumanın, şikâyetlerin azalmasında önemli bir rol oynadığına işaret eden Barbara Cagnie, “Çocuklarınızı uzun süre tablet ya da telefonla oynatmayın. Oynarken de sık sık oturuş şeklini değiştirmeye teşvik edin” diyor.
Batı dünyasında teknoloji bağımlılığı tedavi klinikleri sayısı her gün artıyor.
Hollanda başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde sadece tablet, telefon ve oyun konsoluna bağlı rahatsızlıklarla ilgili şikâyetleri ele alan ortopedi klinikleri oluşturuluyor.
Milli Eğitim Bakanlığı, Kadın ve Aile politikaları, Gençlik ve Spor Bakanlığımızın teknoloji bağımlılığı konusunda uyarıcı, eğitici çalışmalarına yoğunlaşması gerekiyor.