Çocuklarda sorumluluk bilinci nasıl gelişir?

Küçük yaşlardan itibaren çocuklara sorumluluk bilinci aşılamak onların öz güvenini pekiştiriyor. Peki, aileler nasıl davranmalı?

Her anne-baba çocuğunun sorumluluk sahibi olmasını ister. Ders çalışmayan, odasını toplamayan, evdeki işlere destek olmayan, kısaca anne-babanın isteklerini yerine getirmeyen çocuklarsa kimi zaman sorumsuz olmakla itham edilir. Ancak sorumluluk, bir anda gelişen bir duygu değildir. Eskiler ne der bilirsiniz; "Çocuklarınıza sözlerinizle değil, davranışlarınızla örnek olun."

Peki, bir çocuğun sorumluluk bilinci kazanması için doğru davranış nasıl olmalı? Bu konuda Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu'dan ebeveynlere tavsiyeler aldık.

Sorumluluk bilinci nedir? Yeterince gelişmezse ne olur?

"İçerisinde bulunduğu ortamın kurallarına uyabilme, ben ve diğerleri arasında olan sınırları bilme ve ona göre davranabilmek sorumluluğun tanımıdır" diyor Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu. "Ancak bu davranışlar yaşa ve dahil olunan ortama göre değişiklik gösterebiliyor" diye de ekliyor. Peki sorumluluk sahibi bir insan ne tür özelliklerle bunu belli eder?

"Sorumluluk sahibi insanlar, kendi ayakları üzerinde durabilen, okul hayatından başlayıp iş hayatına kadar uzayan süreçte kendisinden yapması talep edilen işleri kendi performansı içerisinde en iyi şekilde yapan kişiler olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca kendi davranışlarının olumlu ve olumsuz sonuçlarını üstlenebilmek de sorumluluk bilinci içerisinde yer almaktadır."

Dolayısıyla sorumluluk bilinci yeterince gelişmeyen çocuklar en büyük sıkıntıyı yaşları ilerlediğinde ve kendine yetmesi gereken yetişkinler olduklarında yaşıyor. Hatta bu kişiler sorumluluk almaktan kaçınan bireyler olarak toplum içerisinde, iş hayatında karşımıza çıkabiliyor. Seda Aydoğdu bu kişileri çocukluk dönemleriyle değerlendirmek gerektiğini anlatıyor ve onları şöyle tanımlıyor:

"Çocukluk döneminde onların yerine sorumluluğu alan, onların yerine o sorumlulukları yerine getiren başkaları olduğu için aktif olarak bir sorumluluğu alıp yerine getiremezler. Bununla birlikte herhangi bir durum veya iş karşısında başkasını suçlama eğilimleri de oldukça fazla olmaktadır."

Peki, sorumluluk bilinci ne zaman başlar?

Çocuğumuzu, yürümeye başladığı dönemden itibaren, bezini değiştireceğimiz zaman temiz bezini getirmesi, kirli bezini çöpe atması, musluğu açıp ellerini kendi yıkamaya başlaması gibi temel günlük yaşam becerilerini yapması için teşvik etmeliyiz

Çocuklara kaç yaşından itibaren sorumluluk verilebilir?

Çocuğunuzun sorumluluk alacak yaşta olduğunu düşünmeyebilirsiniz. Seda Aydoğdu da bu konuya değiniyor ve ebeveynlerin sıkça düştüğü hatayı şöyle özetliyor:

"Çocuk yetiştirirken yaptığımız en önemli hatalardan biri 'daha küçük, daha bebek…' şeklindeki düşüncelerimizden dolayı onlara sorumluluk vermekten kaçınmamızdır. Oysa çocuğumuzun gelişim dönemini baz alarak çok daha erken yaşlardan itibaren onlara sorumluluk vermeye başlayabiliriz."

Çocuklar basit görevleri kendi başına yerine getirdikçe hem sorumluluk bilinci kazanıyor hem de öz güvenlerinde artış oluyor.

"Örneğin çocuğumuzu, yürümeye başladığı dönemden itibaren, bezini değiştireceğimiz zaman temiz bezini getirmesi, kirli bezini çöpe atması, musluğu açıp ellerini kendi yıkamaya başlaması gibi temel günlük yaşam becerilerini yapması için teşvik etmeliyiz."

Çocuğa sorumluluk bilinci nasıl kazandırılır?

Önce anne ve babalar... Çocuğa sorumluluk vermeye hazır olmakla başlıyor her şey. Bunun için sabırlı ve istikrarlı olmak gerek diyor Seda Aydoğdu.

"Bunu yapabilmemizin en önemli adımı istikrarlı, sabırlı ve çatışmadan kaçınan taraf olmayı, olası bir krizle karşılaştığımız zaman bunu yönetebilecek sakinlikte olabilmemiz, çocuğumuzdan bir şey yapmasını istediğimiz zaman kurduğumuz cümle ve ses tonumuz oldukça önemlidir.

Örneğin çocuğumuza 'Odanı toplamamda bana yardım eder misin?' gibi bir cümle kurmamız oldukça yanlıştır. Bu cümlenin anlamında; senin odanı toplamak benim görevim ama ben bunu yaparken sen bana yardım et şeklinde bir mesaj vardır. Aslında olması gereken 'Sen odanı toplarken bende kendi odamı toplayayım' şeklinde olmalıdır."

Seda Aydoğdu çocuklara kurulan doğrudan ve net ifadelerin de önemine işaret ediyor:

"Soru cümlesi içerisinde yer alan rica kavramına çocukların büyük kısmı 'hayır, yapamam...' şeklinde cevap verebildiği için emir değil, direkt ve net cümleler ile talebimizi ifade edebilmeliyiz.

Klinik ortamda en sık karşılaştığımız söylem; 'yemek için masayı kurarken bana yardım ediyor' cümlesidir. Tabii ki yaşa göre çocuğumuzun yapabileceği şeyler sınırlıdır ancak en azından söylemlerimizle çocuğumuza görev bilinci ve sorumluluk dağılımını erken yaştan itibaren verebilmek oldukça önemlidir. Aslında beklediğimiz cümle örneğin 'masayı kurarken bardakları koymak senin görevin…' şeklinde olmalıdır."

Anne ve babalara tavsiyeler

Sebep-sonuç ilişkisi sağlıklı bir şekilde kurulmalı ve bu durum çocuğumuzu tehdit etmeden ona uygun anlayabileceği bir dil ile aktarılmalı.

Sabırlı, istikrarlı ve net olmak... Anne babaların çocuklara sorumluluk bilinci aşılarken tavırlarının önemli olduğunu anlatmıştık. Seda Aydoğdu bir konuya daha dikkat çekiyor: Ebeveynlerin tehditkar davranmasına...

"Sebep-sonuç ilişkisi sağlıklı bir şekilde kurulmalı ve bu durum çocuğumuzu tehdit etmeden ona uygun anlayabileceği bir dil ile aktarılmalıdır. Kendisine ait bir sorumluluğu yerine getirmediği zaman bunun bir bedeli olduğunu çocuğumuz bilmelidir.

Kendisine ait olan bir sorumluluğun yerine getirilmediğinde ödemesi gereken bedelleri bilirse kendisini ve zamanını ona göre ayarlayacak ve beklenen sorumluluğu yerine getirecektir.

Bu süreç içerisindeki en önemli noktalardan birisi; çocuğumuza verdiğimiz sorumluluğu o beklenilen şekilde yerine getirmediğinde bizim yapmamamızdır. Çocuğumuza sürekli 'Odanı topladın mı? Çantanı hazırladın mı?...' şeklinde defalarca kez sormaktan kaçınmakla beraber onun yapmadığı şeyleri söylenerek bizim yapmayı da bırakmamız gerekmektedir."

Çocuklara yaşa uygun ne gibi görevler verilebilir?

Uzman Psikolog Seda Aydoğdu son olarak çocukların yaşına uygun görevlerin neler olduğunu anlatıyor:

"Özellikle okul çağındaki çocukların tek görevinin ders çalışmak olduğuna dair yaygın bir kanaat vardır. Ancak okul çağına kadar hiç sorumluluk verilmeden yetiştirilmiş çocuklar okula başladıkları zaman; disiplinli bir ortam içerisinde kendisinden beklenen görev ve sorumlulukları yerine getirmekte oldukça zorlandığı için bocalamakta ve okulla ilgili, ders çalışmak ve ödev yapmakla ilgili problemler yaşayabilmektedir.

Altının bezlendiği dönemden itibaren gelişim dönemine uygun olarak çocuğa yapabileceği görevler verilmesi sorumluluk bilincinin tutarlı ve yaş ile uygun bir şekilde gelişebileceğini göstermektedir.

Kirli bezini atmak, oyuncaklarını toplamak, boya kalemlerini kalemliğine koyması, kendi ellerini, dişlerini fırçalamaya başlamasından evin ortak kullanım alanlarına kadar yayılan sorumluluklar verilmelidir."

Grafik: Hafize Yurt

Yorum Analiz Haberleri

Görsel kültürün fıtrata etkisi
Ümmetin ihyasında öğretmenlerin rolü
Kâbe acilen bu müptezellerin elinden kurtarılmalıdır!
“İsrail neden bir haydut devlettir?”
CHP ile laiklik anlayışınız farklı, peki Anıtkabir anlayışınız aynı mı?