Clubhouse yeni bir ifade özgürlüğü yolu mu yoksa başka bir baskı aracı mı?

Clubhouse uygulaması, Arap otoriter rejimler tarafından bir gözetim ve kontrol aracı olarak kullanılıp kullanılmayacak sorusuna hızlı bir cevap bulundu.

Fatih Demir / HAKSÖZ HABER

Teknolojinin sağladığı yeni olanaklar, vatandaşların otokratik rejimlere karşı birlik oluşturmasına aralarında belirli ağlar kurmasına, örgütlenmesine ve harekete geçmesine olanak sağlıyor. Tam tersi de mümkün oluyor devletlerin bireyleri izleme ve göz altına almalarında etken bir sebep olarak kullanılabiliyor.

Clubhouse, 2020 yılında yazılım geliştiricileri Alpha Exploration Corporation tarafından oluşturulan, yalnızca davetiyeyle kullanılabilen, sesli sohbet içeren bir sosyal medya uygulamasıdır.

Clubhouse, Arap dünyasının bazı ülkelerini bir fırtına gibi ele geçirmeye devam ediyor. Sese dayalı sosyal medya uygulaması, Apple’ın iOS işletim sistemini kullanan kişilerin seçtikleri bir konuya göre tartışma salonları oluşturmasına olanak tanıyor. Sonuç itibariyle Clubhouse da feminizmden siyasi reforma kadar her türlü konuda canlı tartışmalar oluyor. 

Bazı analistler, özellikle Körfez'dekiler Clubhouse'u yeni bir ifade özgürlüğü yolu olarak övmekte hızlı davrandı. Washington'daki Arap Körfez Ülkeleri Enstitüsü'nde bir araştırmacı olan Eman El Hüseyin, Clubhouse’u insanların "Körfez'de yıllardır askıya alınmış" konuları tartışabilecekleri ve bunlara itiraz edebilecekleri bir alan olarak nitelendirdi.

Kawaakibi Vakfı'nın kurucu ortağı Ahmed Gatnash da, "Şimdiye kadar Suudi Clubhouse odaları platformdaki en kışkırtıcı konuları konuştu ve oldukça anlayışla karşılandı. Çok yüksek katılımlar oldu diyerek de aktifliklerine atıfla Twitter'ın on yıl önceki kullanımıyla” benzerlik kurdu.

Her ne kadar bu söylemler doğru olabilse de teknolojiyi yönetenleri ve kullananları hafife almamak gerekiyor

İlk olarak yeni bir teknoloji aracı olan Clubhouse’un bizi cezbetmesi sadece bir dönemlik bir algı olabilir. 2010-11'deki Arap Baharı sırasında, Twitter ve Facebook'un özgürleştirici gücünden fazlasıyla yararlanıldı. Peki ya bugün aynı sosyal medya araçları ne alemde, neden kullanılmıyor?

Teknolojinin sağladığı yeni olanaklar, vatandaşların otokratik rejimlere karşı birlik oluşturmasına aralarında belirli ağlar kurmasına, örgütlenmesine ve harekete geçmesine olanak sağlar.  Teknolojinin, insanların yüz yüze olduklarında davranmayacakları şekilde davrandırdığını da unutmayalım. Bu genellikle cesaret verici oluyordu. Peki ne değişti?

Orta Doğu'daki rejimler, Facebook ve Twitter gibi platformları hızla ele geçirip, bir şekilde gözetim ve kontrolün etkili araçları olarak kullanmaya başladı. Kısa süre sonra aktivistlere karşı cadı avı yapılmaya ve devlet propagandası yapılmaya başlandı. Arap dünyasında tanınan ve sözleri etkili olanların tutuklanması kitleleri yeniden bir sessizliğe gömdü.

Clubhouse, aynı kadere karşı bağışıklığa sahip değil. Clubhouse, için asıl soru otoriter rejimler tarafından bir gözetim ve kontrol aracı olarak ne kadar hızlı bir şekilde ele geçirileceğidir.

Suudi aktivist Amani al-Ahmadi, Clubhouse, uygulamasında "Suudi Arabistan'da ırkçılık" başlığı altında bir salon oluşturdu ve yüzlerce kişiyi burada bir araya getirdi. Sözde herkes özgürce fikirlerini açıklayacakken aynı dakikalarda Twitter üzerinde, bu programa katılanların görselleri paylaşılmaya başlandı. Bu kişiler anında fişlenmiş oldu.

Yine Suudi bir aktivist Loujain el-Hathloul'un serbest bırakılmasının ardından, konuyu tartışmak için kurulan bir Clubhouse salonu, katılan kişilerin ekran görüntüleri ve isimleri ile beraber diğer sosyal medya araçlarında yayımlandı. Binlerce tehdit mesajı aldı bu kişiler.

Clubhouse, konuşmaların kaydedilmesini yasaklıyor ancak bu süreci kontrol de edemiyor. Haliyle bir kullanıcının video kaydetmesini ve bunu Twitter, Facebook veya YouTube'da yayınlamasını engelleyen de hiçbir şey yok. Sonuç itibariyle konuştuğunuz konu hakkında fişlenmiş olmanız haricinde pek bir şey elde etmiş olmazsınız. Bütün bu riskler sosyal medya araçlarının güvenliğini sorgulattığı gibi otoriter rejimlerin kendilerini devam ettirmesine de olanak tanıyor.

Uygulamayı kabaca engelleyen Çin'den farklı olarak, BAE, Suudi Arabistan ve Mısır gibi devletler, teknolojiyi bir kontrol aracı olarak kullanmada kısmen başarılı oldular. Bu da rejimlerin yeni teknolojileri siyasi riskleri ortadan kaldıracak şekilde kullanmasına olanak tanıdı.

Clubhouse insanları gerçek kimlikleri kullanmaya teşvik ettiğinden, anonimliğin arkasına saklanmak oldukça zor. Twitter, Facebook ve diğer sosyal medya platformları davranış kurallarını değiştirmedikçe platformlar arası bu tür sindirme faaliyetleri devam edecek gibi görünüyor.

*Yazımız Marc Owen Jones'un Middle East Eye'da yayımlanlanan makelesindeki veri ve bilgilerle oluşturulmuştur.

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!