Cizre’den Gazze, AK Parti’den İsrail Doğuracak Kadınlar

İnşa etmek üzere yırtındıkları “savaşa karşı barışta ısrarcı kadınlar” imajı öylesine basit ve çirkin bir makyajdan ibaret ki bırakın acılara derman olmayı daha da derinleştirmekten, kronik hale sokup kangrene çevirmekten başkaca bir işe yaramıyor.

Kenan Alpay / Haksöz Haber

Hiç mi merak etmediniz “Kürt halkına yönelen şiddetin, zulmün, düşmanlığın adı” nedir diye? Nasıl olup da kayıtsız kaldınız “Halkların kardeşliğinin dinamitlendiği yer”in neresi olduğuna? Ama bu soruların cevabını verirken Kürt halkına şiddeti, zulmü, düşmanlığı kimin yönelttiğini belirtmemeye, halkların kardeşliğini kimin dinamitlediğini faili meçhul bir biçimde bırakmaya özen göstereceksiniz. Beklenen cevap elbette Cizre’dir. Ancak Cizre’yi savaş meydanına çeviren (f)aktörleri (s)aklamaya azmetmiş organize bir iradeyle karşı karşıya olduğunuzu da unutmamanız gerekiyor.

Hukuki, toplumsal veya ahlaki hiçbir gerekçesi bulunmadan ilan edilen özyönetimlere, bu özyönetimleri tahkim etmek uğruna kazılan hendeklere, kurulan barikatlara, dört bir tarafa döşenen mayınlara ve şehri kuşatan silahlı militanlara hiçbir atıf dahi yapma ihtiyacı hissetmeyen kimi yazar ve akademisyen kadınlar Cizre’de yaşananlara dikkat çekmek üzere bir girişim başlattılar.

Kadın girişiminin başını çeken isimlerden biri de kamuoyunu yakından tanıdığı bir isim, Oya Baydar. Baydar, “Bugün hepimiz Cizreliyiz makalesinde Perihan Mağden, Ayşe Kulin, Nil Mutluer, Nesrin Nas, Çiğdem Mater, Mebuse Tekay vd. isimlerle birlikte “Batı’nın vicdanlı, barışçı, iyi insanlarının sevgilerini, selamlarını, geçmiş olsun dileklerini, bir daha asla temennilerini yüklenerek yola çıktık”larını ifade ediyor.

Yazının Devamı >>>

Yorum Analiz Haberleri

Camiler Ermeni, Rum ve Yahudilere de satılmış
Sosyal medyanın aptallaştırdığı insan modeli
Dünyevileşme ve yalnızlık
Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?