Hrant Dink cinayeti soruşturması kapsamında ''şüpheli'' sıfatıyla ifadesi alınan, dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü amiri Cizre Emniyet Müdürü Ercan Demir, ifade çağrılması üzerine 12 Ocak Pazartesi günü Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na geldi.
Soruşturmayı yürüten savcılığa ifade veren Demir, cinayette ihmali olduğu gerekçesiyle tutuklanması talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi.
Nöbetçi İstanbul Sulh Ceza Hakimliği'nce de ifadesi alınan Ercan Demir, yurtdışına çıkış yasağı konularak serbest bırakıldı.
Demir'in ifadesinde, Dink'in öldürülmesi olayında ihmali olduğu yönündeki suçlamaları reddettiği öğrenildi.
Soruşturmayı yürüten savcılığın, Demir'in serbest bırakılmasına itiraz edeceği belirtildi.
Soruşturma süreci
Hrant Dink cinayetinde ihmali olduğu iddia edilen, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve İstanbul Vali Yardımcısı Ergun Güngör ile emniyet görevlilerinin de aralarında bulunduğu 9 kamu görevlisi hakkında açılan soruşturmaya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nce verilen takipsizlik kararı, Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 6 Haziran'da kaldırılmıştı.
Heyet, gereğinin yapılması için soruşturma dosyasının İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na iade edilmesine hükmetmişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Birimi savcılarından Yusuf Doğan'a teslim edilen, Dink cinayetinde kamu görevlilerinin ihmali olduğu iddialarına yönelik dosya ile devam eden soruşturma dosyası, tek soruşturma dosyası olarak birleştirilmişti. Yusuf Doğan'ın Yargıtay'da görevlendirilmesiyle dosya, aynı bürodaki görevli savcılardan Gökalp Kökçü'ye devredilmişti.
Tek dosyayla soruşturma yürütmeye başlayan savcılık, bu soruşturma kapsamında eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun, eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, emniyetteki paralel yapı soruşturmasında tutuklu bulunan eski İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler, dönemin İstanbul Vali Yardımcısı Ergun Güngör, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay ve dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı'nın "şüpheli", cinayet davasının sanığı Ogün Samast'ın ise "tanık" sıfatıyla ifadelerine başvurmuştu.
İfade veren şüphelilerden Faruk Sarı, sevk edildiği mahkemece adli kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakılmıştı. Soruşturma kapsamında haklarında yakalama kararı çıkarılan Muhittin Zenit ve Özkan Mumcu ise ''cinayette ihmalleri olduğu" gerekçesiyle tutuklanmıştı.