Çin'in kısıtsız savaş taktikleri ve 3 bin yıllık birikim doğru okunuyor mu?

Çin, 3.000 yıllık geleneğinin içinden düşünüyor... Siyasî mücadele, entrika, hile ile yoğrulmuş o binlerce yıllık mirasla...

HAKSÖZ HABER 

Ayşe Böhürler bugün Yeni Şafak'ta yayınlanan makalesinde İskender Öksüz ve Konuralp Ercilasun'un kaleme aldığı "Çin Dünyayı Ele mi Geçiriyor?" kitabından genişçe aktarımlar yapıp Çin gelenekleri ve kültürünün modern teknolojiyle sentezlendiği durumda hangi risk ve tehditleri ürettiği üzerine analizler yapıyor. 

Çin'in mücadele ve muharebe stratejisinin köklerini oluşturan "saray darbesi, karşı tarafın adamını satın almak, ittifak, müttefiki aldatmak, karşı tarafın müttefikini kendinize çekmek" gibi unsurlar üzerine tartışılıyor. 5G başta olmak üzere teknolojik gelişmeleri ciddiyetle analiz etmenin, ideolojik ve diplomatik savaştan uyuşturucu ve ticaret harbine kadar her alanda derinlikli ve uzun vadeli çözümler üretmenin mecburiyetine dikkat çeken makale önemli bir kitap üzerinden önemli ve öncelikli bir konuyu da kamuoyunun gündemine taşıyor.

...

Eski bir Çin masalıyla başlayalım. Yeni reis, Çince yeni “Ba”, eski Ba’yı generalleri ve danışmanlarıyla yakalamış. Öldürecek. Önce hepsini büyük bir salona toplayıp mükellef bir ziyafet çekiyor. Her şey yenilip içildikten sonra marifetli bir kılıç dansçısının gösterisi anons ediliyor. Üç kılıç, iki hançerle dans eden bir akrobat ortaya fırlıyor ve müzik eşliğinde hayret verici figürler yapıyor. İdam mahkûmu esirler ağızları açık seyrediyor. Adam gösterisini bitirip alkışlar arasında çekiliyor.

Yemek güzel, içki nefis, dans şahane ama bütün bunların maksadı belli. Hâzirunu idam etmek... Nihayet eski Ba, çok kibar bir üslupla yeni Ba’ya soruyor:

- Efendimiz, bizi ne zaman, idam buyuracaksınız?

Yeni Ba, gülümsüyor ve aynı nezaketle misafirlere sesleniyor:

- Efendiler, başlarınızı öne eğin.

Tamamının kellesi kucaklarına düşüyor. Meğerse o mahir kılıç dansçısı, gösteri sırasında işini bitirmiş ve maktullerin ne ruhu ne vücudu duymuş.

Çin’in savaş stratejisi, kültürü, binlerce yıl önceye dayanan “otuz altı savaş hilesi”, yeni dünyanın geleceğini belirleyecek kısıtsız savaşlarda adeta el rehberi gibi okunmalı. Karşı stratejiler onlar göze alınarak çıkıyor.

Bu yazıda yukarıdaki Çin masalı örneğinde de anlatılan Çin’in kısıtsız savaş stratejisine dair notları Prof. Dr. İskender Öksüz ile Prof. Dr. Konuralp Ercilasun’un birlikte yazdığı “Çin Dünyayı mı Ele Geçiriyor” kitabından ve İskender Hoca’nın bu kitaba dair yaptığı bir sunumdan aldığımı söylemek istiyorum. Kitapta Batılı kaynakların yanı sıra Çinli birisi asker diğeri akademisyen iki yazarın Qiao Lang ve Wang Xiangsui’nin yazdığı Kısıtsız Savaş kitabının özeti de yer alıyor. Kısıtsız Savaş kitabı 1999’da yazılıyor, gelecek öngörülerini kapsıyor. Bugün 2022 ve gelecek geldi…

“HER SALAK MUHAREBE EDER”

Çin Dünyayı mı Ele Geçiriyor kitabında, yanıt arayanlara şu ipuçları veriliyor:

“Çin, 3.000 yıllık geleneğinin içinden düşünüyor... Siyasî mücadele, entrika, hile ile yoğrulmuş o binlerce yıllık mirasla. Her cümlelerinde Mandarin dilinin ding-dong tonları, Konfüçyüs’ün, SunTzu’nun bağdaş kurup arkasına yaslanmış, kendinden emin oturuşu ve kılıç dansçısının beş sesli müziği var. “

- “Çin tarihinin M.Ö. 770-476 arasında ‘İlkbahar-Sonbahar’, M.Ö. 475- 221 arasında da ‘Savaşan Devletler’ dönemleri var. Bunlar yaklaşık 5,5 asır süren fetret, mücadele ve harp asırları. Fakat bu muharebeler meydan muharebesi değil. Bazen o da var fakat asıl mücadele vasıtaları şöyle sayılabilir: Saray darbesi, karşı tarafın adamını satın almak, ittifak, müttefiki aldatmak, karşı tarafın müttefikini kendinize çekmek… Makyavel’in Prens’i İtalya’nın suikastlı, zehirlemeli, saray darbeli bir döneminden seslenir. Fakat hem süre, hem de şiddet bakımından Borgialar’ın İtalya’sı, Çin’in o beş buçuk asrının eline su dökemez. Makyavel’den 1.500 küsur yıl önce, onu birkaç defa çırak çıkaracak bir kültür!

- Otuz Altı Hile, sözlü gelenekten ve yazılı gelenekten kaynaklanan, toplanması asırlar süren bir derleme. Hile, suikast odaklıdır.

- Üslubun dışında, binlerce yıl sonra Tzu’nun evlatları, onun temel ilkesini tekrarlıyor: Her salak muharebe eder. Marifet, harbi muharebe etmeden kazanmaktır. Harbi başlamadan bitirmektir.

“HER YER CEPHE, HER ŞEY SİLAHTIR”

- Harp meydanı her yerdedir. Düşünün, eğer bir bilgisayar odasında veya bir borsada savaş başlatarak düşman ülkesini felaket uçurumuna yuvarlayabiliyorsanız, savaş alanı olmayan bir yer var mıdır?

- Harbin yeni ilkeleri silahlı kuvvetler veya silahsız kuvvetler, askerî veya askerlik dışı ve öldürücü veya öldürücü olmayan yolların hepsini kullanarak düşmanı bizim çıkarlarımızı kabule mecbur etmektir.

- Her şeyin merkezi değil yanı önemlidir. Kılıcın gövdesi değil kenarı keser!...

- Tek bir insanın becerdiği bir borsa çöküşü, bir bilgisayar virüsünün işgali, düşman ülkesinin parasını dalgalandıran bir söylenti veya skandal, düşman ülkesinin liderlerinin İnternet’te ifşa edilmesi… Bunların hepsi yeni silah kavramlarına dâhildir.”

Qiao ve Wang’ın Kısıtsız Savaş kitabında ABD Silahlı Kuvvetleri’nin, düşman ülkenin aynı anda her yerine uyum içinde saldırmasını da ele alıyorlar. “Cephesi olmayan savaş! Veya çok boyutlu savaş…” Kitap 22 yıl önce yazılmış. Geçen sürede “cephelerde dövüşülmeyen” harbin cepheleri daha da genişlemiş. Kısıtsız Savaş’tan devam ediyorum, harplere:

“· Askerî, askerlik ötesi, gayrı-askerî · Atom harbi · Diplomatik harp · Finans harbi · Konvansiyonel harp · Ağ (internet) harbi · Ticaret harbi · Biyokimya harbi · İstihbarat harbi · Doğal kaynaklar harbi · Ekoloji harbi · Psikolojik harp · Ekonomik yardım harbi · Uzay harbi · Taktik harp · Düzenleme (devletçe düzenlenen enerji, vb. şirketleri kastediliyor) harbi · Elektronik harp · Kaçakçılık harbi · Yaptırım harbi · Gerilla harbi · Uyuşturucu harbi · Medya harbi · Teörist harbi · Virtüel harp (caydırıcılık) · İdeolojik harp.” “Ve” diyor Qiao ile Wang, “Bunların her biri bir diğeriyle birleştirilip yeni bir operasyon- harp- cinsi elde edilir.”

Nihayet temel fikir ortaya çıkıyor: “Bugün Gordion Düğümü’nü çözmede kılıçtan başka metotlarımız var. Bu yüzden cedlerimiz gibi davranmak zorunda değiliz… Sonuçta, dar anlamda harp alanını azaltırken, geniş anlamda bütün dünyayı harp meydanına çevirdik. Bu harp meydanında insanlar hâlâ eskisi gibi dövüşüyor, yağmalıyor ve birbirini öldürüyor; fakat silahlar daha ileri ve vasıtalar daha gelişmiş. Daha az kan akıyor ama acımasızlık daha az değil.”

Qiao ve Wang, noktayı koyarken teorisini yaptıkları gerçeğin adını da koyuyorlar: “Bulacağımız anahtar bütün kilitleri açabilmeli. Ve bu anahtar bütün seviye ve boyutlara uygun olmalı: Harp politikasına, stratejiye, operasyon teknik ve taktiklerine… Tek tek şahısların eline de uymalı. Siyasetçiden, generalden, düz askere kadar. Bunun ‘Kısıtsız Savaş’tan daha uygun anahtarı yoktur.”

Her yer muharebe sahası ise teknolojik gelişmelere 5 G başta olmak üzere övgüler düzerken daha dikkatli olmak gerekiyor. Galiba geleceğin dünyasına hazırlanmak için her şeyden çok ‘kısıtsız savaş’a odaklanmak lazım. “Otuz altı savaş hilesi” bizim kültür ve mantığımıza oturmasa da bilmekte fayda var… İskender Öksüz ve Konuralp Hoca’nın kitapları başucu kitabı olacak mahiyette. Ben notlar aktardım, kapsamlı bilgi kitapta…

Yorum Analiz Haberleri

"Suriye'den bize ne?" yaklaşımını besleyen körlük
Suriye devrimine çarpık ve indirgemeci yaklaşımlar
Yılbaşında normalleşen haram: Piyango
Yapay zeka statükocu mu?: ChatGPT'de cevaplar neye göre değişiyor?
Devrim ile derinleşen kardeşlik: Suriye & Türkiye