ÇINGIRAK SENFONİSİ
Sus!
Sus ve dinle ey kalbim.
Dinleyin ey karanlığımın göz bebekleri, ateş böceklerim;
Top gülleleriyle delinmiş şadırvanlar.
Nemlenmiş kitaplar, tozlanmış sayfalar…
Ey yüreğimi fokur fokur ısıtan çayım dinle.
Dinle ki sıcaklığın sarsın bedevi ruhumu.
Dinleyin uçaklar, kaçaklar, petrol rafineleri, borsalar, ajanslar.
Manşet manşet dinleyin, boy boy basın feryadımızı gazetelere.
Kanlı sayfalarınızda bize de yer verin.
Dinle ey tebeşir tozuna hasret kalmış tahtam
Bizi de çiz kara yüzüne,
El ele, diz dize sararmış bedenimiz süslesin köşeni.
Dinleyin ey üniformalı seri katiller;
Kokuşmuş makineleriniz size kalsın
Bize güvercinlerimizi doğrultun.
Dinleyin ey kıyısı korkunç çığlıklara gebe kalmış kumsallar,
Bizi gömmeyin sularınızın kıyısına.
Bize afacan mutluluğumuzu verin.
Ey moda tasarımcıları, podyum süsleri siz de dinleyin
Çağınıza uygun! bir beyaz örtü kapatsın cesedimizi.
Dinleyin ey başkanlar!
Bu bir çıngırak senfonisi.
Kuru batonum kenetlenmiş ellerime.
Dinle ey dünya dinle!
Acılarım kaynıyor kemiklerime.
Görün artık! Kaldırıyorum batonumu.
Harabe devirler eşlik ediyor vuruşlarıma.
Acının melodisi kaydırıyor bütün yıldızları
Ay, büklüm büklüm oluyor;
İsli bir ışık süzülüyor boyundan aşağıya.
Ey yamacı kartal yuvası gibi delik deşik olmuş dağlarım, dinlesen bizi;
Bir dengbej edasıyla yıkarsın notaları.
En doruğun hawar
hawarrrr çeker
eteklerine vurarak.
Ve tırmalar kulaklarımı, sinsice yankılanarak.
Görün artık! Kaldırıyorum batonumu,
Doğanın bütün oratoryosu ağzı açık bakıyor vuruşlarıma.
Kızıl gerdanlı ardıç kuşu yaklaşıyor yanıma.
Çünkü acıyı en iyi onlar besteler.
En iyi onlar kıskandırır acıyı.
Dinle beni ey kaldırım, ey ağaç, ey yaprak..
Üstü kurudur bu sahnenin
Dibi sığınak;
Kan ile yoğrulmuş duvarları
Taşları soğuk ve taşlar ıpıslak.
Ve ben bütün takatimle kaldırıyorum batonumu!
Siz de görün artık!
Fezanın bütün simetrileri bozuluyor,
Bütün devirler akıp gidiyor yamacımdan.
Muzlim geceye inat bir aydınlık açıyor sabahımı.
Dirhem dirhem giriyor penceremden içeri.
Evet evet şimdi pür dikkat dinleyin!
Bu bir çıngırak senfonisi!
Başı fecr-i ezel;
Sonu ise ölüm ötesi…
AHMET LAÇİN