HAKSÖZ HABER
İHH İnsani Yardım Vakfı tarafından hazırlanan kısa röportaja konuk olan Amine Muhammed Emin, Çin’de Çin Komünist Partisi tarafından kurulan tasallut rejiminin tanıklarından sadece birisi.
Daha 9 yaşında küçük bir çocukken başlayan zulüm Amine Emin’in yakasını hiç bırakmadı. Küçük yaşında kardeşine annelik yapmak durumunda kalan Emin rejimin Doğu Türkistanlılar üzerinde denediği keyfi uygulamalar yüzünden ailesiz kaldı.
Çin’in izin verdiğinden daha fazla çocuk doğurması durumunda cezalandırılan Müslümanlar evlatlarını başka yerlere bırakmak durumunda kalıyorlar. Amine Emin’in annesi çocuğunu kürtajla öldürmek isteyen ÇKP’den kaçarak Hotan’dan ayrılıyor. Urumçi şehrindeki kardeşinin yanında doğum yapan anne çocuğu 45 günlük olduğunda Hotan’a dönmek istiyor ancak eşi çocuğu buraya getirirse yaşanabilecekler hakkında karısını uyarıyor. Bu durum karşısında çocuğunu ölüme terk edemeyecek olan anne yeni doğmuş evladını 9 yaşındaki ablası Amine Emin’e bırakarak Hotan’a dönmek durumunda kalıyor. Amine ise küçük yaşta büyük bir sorumluluk alarak ÇKP’nin zulmü ile erkenden tanışıyor! Amine yanında olan kardeşi sebebiyle okula gidemezken çok büyük emekler vererek dayısının da yardımıyla kardeşinin hafız olmasını sağlıyor.
Siyah renkli kıyafetler giymeleri yasaklanan Doğu Türkistanlılar İslami giyim tarzından uzaklaştırılmak için her türlü baskıya maruz kalıyor. Hotan’da dünyaya gelen Amine Emin’in 5 çocuğu bulunuyor. Ancak çocuklarından haber alamıyor!
Amine Emin’in çocukları Çin’in Doğu Türkistanlılara yönelik etnik, dini ve kültürel soykırımının mağdurları arasında. Toplama kamplarında bulunan ideolojik yozlaştırmaya maruz bırakılan çocukların anneleri ile görüşmelerine izin verilmiyor. Aynı şekilde eşinden de haber alamayan Emin şu soruyu soruyor: "Uzayla iletişim kurulan çağda ben çocuklarımdan haber alamıyorum, neden?"
ÇKP’nin zulümlerinin amacının İslam’ı o topraklardan kazımak olduğunu artık bütün dünya biliyor. Türkiye’de başta Aydınlık isimli karanlık çete olmak üzere bazı utanmaz muhafazakarlar tarafından pohpohlanan ÇKP rejiminin zulmü altında Müslüman olmak ile alakalı Amine şunları söylüyor: “Müslüman olmak nasıl desem? Müslüman olmak kapısı açık zindan içinde yaşamak demekti!”