İnsan Hakları İzleme Örgütü, bugün yaptığı açıklamada, Çin hükümetinin Ningxia ve Gansu eyaletlerindeki cami sayısını "cami konsolidasyonu" politikası kapsamında önemli ölçüde azalttığını ve din özgürlüğü hakkını ihlal ettiğini söyledi.
Buna göre Çin rejimi, İslam'ın uygulanmasını kısıtlama çabalarının bir parçası olarak camileri hizmet dışı bıraktı, kapattı, yıktı ve dönüştürdü. Yetkililer birçok camiden de kubbe ve minare gibi İslami mimari özellikleri kaldırdı.
Çin'in aynı politikayı Doğu Türkistan'da da izlediği biliniyordu.
İnsan Hakları İzleme Örgütü Çin direktör vekili Maya Wang şu ifadeleri kullandı:
"Çin hükümeti iddia ettiği gibi camileri 'birleştirmiyor', dini özgürlükleri ihlal ederek birçoğunu kapatıyor. Çin hükümetinin camileri kapatması, yıkması ve yerlerini değiştirmesi, Çin'de İslam'ın uygulanmasını engellemeye yönelik sistematik bir çabanın parçasıdır."
Çin yasaları, insanların yalnızca resmi olarak onaylanmış dinlerin resmi olarak onaylanmış ibadet yerlerinde ibadet etmelerine izin veriyor. Yetkililer ibadethaneler üzerinde sıkı bir kontrol uyguluyor. Devlet Başkanı Xi Jinping'in "dinlerin Çinlileştirilmesi" çağrısında bulunduğu 2016 yılından bu yana, din üzerindeki devlet kontrolü güçlenmiş durumda.
"Cami konsolidasyonu" kavramı da İslam'ı Çinlileştirilmesi stratejisinin ana hatlarını oluşturan Nisan 2018 tarihli bir ÇKP belgesinde yer alıyor. Buna göre camilerin sayısının azaltılması, inşa edilenden daha fazla caminin yıkılması hedefleniyor.
Mevcut belgeler, Çin yönetiminin Doğu Türkistan'dan sonra en fazla Müslüman nüfusa sahip olan Ningxia ve Gansu eyaletlerindeki camileri yıktığını gösteriyor. Raporlara göre, 2017'den bu yana Doğu Türkistan'daki camilerin üçte ikisine zarar verildi ya da camiler yıkıldı. Bölgedeki camilerin yarısına yakını ise tamamen yerle bir edildi. Ningxia ve Gansu'da da çok sayıda caminin kapatıldığı veya yıkıldığı belirtiliyor.
Gansu'da Çin rejiminin kültür merkezine çevirdiği bir cami. Camiye Çin lideri Şi Cinping'in bir gençlik fotoğrafı asılmış.