Hasan Basri Yalçın / Sabah
Kuzey Kore’nin yeni rolü
Putin ile Kim Yong-un arasında beklenen görüşme oldu. Zaten Kuzey Kore ile Rus Savunma Bakanlıkları arasında anlaşma yapılmıştı. Şimdi devlet başkanları düzeyinde de sembolik onay yapılacak ve Kuzey Kore ile Rusya arasında silah ve mühimmat ticareti hız kazanacak.
"Hız kazanacak" diyorum; zira hepimiz zaten bu tür bir alışverişin halihazırda var olduğunu öngörebiliyoruz. Ancak bu anlaşmanın kendine has özellikleri olacak. Uzun yıllar boyunca Rusya'nın Kuzey Kore'yi desteklediğini biliyoruz.
Bu sefer, Kuzey Kore Rusya'yı destekleyecek. Tabii ki Kuzey Kore'nin tek başına savaştaki bir Rusya'nın ihtiyaçlarını karşılayamayacağını da biliriz. Bu ticaretin ardında Çin'in olacağına dair delil sunamam ama zerre kadar da şüphem yok. Yani Kuzey Kore'nin bir transit merkezi olacağını sanırım herkes anlıyor.
Batılı devletler de zaten bu yüzden bu anlaşmayı önemsiyor ve tehditler savuruyor. Tabii bunlar yine yaptırım tehditleri. Uluslararası kamuoyunun kınaması gibi uyarılardan ibaret. Ancak işin gerçeği, bu tehditler ne Kuzey Kore'yi ne de Rusya'yı caydırabilir. Zaten ikisi de yaptırımlar altında olduğundan çok endişelenecekleri bir durum söz konusu değil.
Zaten transit merkezi ortaya çıkarmanın mantığı da bu. Çin, Rusya'yı açıktan destekleyecek olursa Batılı ülkelerin yaptırımlarına maruz kalabileceğini biliyor. Hem ekonomik büyümesini hem de ordu inşasını sürdürmek için Çin doğrudan Rusya'yı desteklemekten kaçınıyor. Ancak Çin yine biliyor ki, Rusya Ukrayna'da yenilecek olursa Batı için bir tehdit olmaktan çıkar ve sıra Çin'e gelir. Rusya, Batılı devletleri Ukrayna'da ne kadar oyalarsa Çin için o kadar iyi. Çin, Ukrayna Savaşı devam ettiği müddetçe kendini daha güvende hissedecektir.
Aslında bu çok basit bir hesap. Ve reelpolitik bir perspektiften bakıldığında Çin bu adımı atmak için geç bile kaldı. Bu hâliyle Ukrayna Savaşı bir vekâlet savaşına evrilme sürecini de tamamlamış oluyor. Ukrayna, Batı'nın vekili. Avrupa, ABD'nin vekili. Rusya da Çin'in vekili hâline dönüştü.
Geçen ay ilk kez Avrupalı devletlerin Ukrayna'ya verdiği destek, ABD'nin verdiği desteği maddi olarak geçti. Avrupa, Ukrayna'ya saplanmış oldu. Çin de Kuzey Kore üzerinden girişini tamamladı. Denklem kuruldu. Ukrayna Savaşı'nın uzun yıllar sürmesini sağlayacak süreç tamamlanmış oldu. Bundan sonrası uzun ve tüketici, içine gireni bitirici bir mücadele.
Son beş yıldır dünya siyasetinin 1930'lu yıllara çok benzediğini anlatmaya çalışıyorum. İspanya iç savaşı ile Ukrayna Savaşı'nı kıyaslarsanız tarihin nasıl tekerrür ettiğini bir kez daha hayretle görürsünüz.