Çin Ankara Büyükelçiliği’nden dezenformasyon

Çin’in Ankara Büyükelçiliği Twitter üzerinden paylaştığı bir mesajda Doğu Türkistanlı ayrılıkçıların oyunlarına geliyorsunuz dedi. Elçilik, ayrılıkçıların “normal yaşam” süren insanların fotoğraflarını çalarak Çin’i karalamaya çalıştığını iddia etti.

HAKSÖZ HABER

İstanbul'da yaşayan Doğu Türkistanlılar, Çin yönetimi tarafından kamplarda zorla tutulan aileleriyle görüşmek ve durumlarını öğrenmek için Çin'in İstanbul Başkonsolosluğu önünde nöbet tutuyorlar. Öte yandan kimi Doğu Türkistanlı direnişçiler de Ankara’daki Çin Büyükelçiliği önünde benzer bir nöbet tutuyor. Çin Büyükelçiliği, eylemlerden duyduğu rahatsızlığı sosyal medya üzerinden dile getirirken dezenformasyona başvurdu.

Kasıtlı olarak yanlış bilgileri sunan Çin Büyükelçiliği paylaşımında, “Çin, Uygurlar da dahil olmak üzere tüm etnik gruplardan insanların seyahat özgürlüğünü ve yasalara göre yurt dışındaki akrabaları ile iletişim kurma haklarını korur” ifadelerine yer verdi.  

Ağustos 2018'de Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi, Çin'in Doğu Türkistan'daki gizli kamplarda yaklaşık bir milyon Uygur Müslümanı tuttuğunu belirten raporları yayımladı. Çin’deki toplama kamplarından edinilen görselleri ve ailelerinin resimlerini taşıyanları yalancılık ve hırsızlık ile suçlayan Çin Büyükelçiliği’nin, ‘Çin’in insan ve hak hürriyetlerine önem verdiğini’ iddia etmesi ise gerçekle ne kadar ilintili?

Çin’in Ankara Büyükelçiliği, Doğu Türkistanlıların elçilik binası önündeki protestolarından rahatsızlık duyarak dezenformasyona başvuruyor. Eylemciler hakkında akıl almaz iftiralarda bulunan Çin Ankara Büyükelçiliği yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi.

“Yalan: Yurtdışındaki bazı Uygurlar, sosyal medya platformlarında “Xinjiang’daki akrabaları ve arkadaşları ile iletişim kurulamadığını ve onların kaybolduklarını” iddia ediyor.

Gerçek: Xinjiang, Uygurlar da dahil olmak üzere tüm etnik gruplardan insanların seyahat özgürlüğünü ve yasalara göre yurt dışındaki akrabaları ile iletişim kurma haklarını korur.

-İlgili makamlarımızdan edinilen doğrulamalar, denizaşırı “Doğu Türkistan” ayrılıkçılarının sözünü ettiği “kayıp” olduğu iddia edilen bazı kişilerin normal hayatlarını sürdüklerini bazı “kayıp” vaka raporlarının ise tamamen uydurma olduğunu gösteriyor.

-Australian Broadcasting Corporation; daha önce Avustralya'da yaşayan Çin vatandaşı Azmat Omar’ın Xinjiang’daki ailesiyle bağlantısını kaybettiğini iddia ettiğini bildirmişti. Azmat Omar’ın babasını, üvey annesini, üç erkek kardeşini, iki kız kardeşini ve 20'den fazla akrabasını aradığı belirtiliyordu. Ama gerçek şu ki Azmat Omar’ın Çin’deki tüm akrabaları normal bir hayat yaşıyor.

-Şubat 2020 döneminde Birleşmiş Milletler insan hakları konseyi oturumunda “Dünya Uygur Kongresi” Cenevre'deki Milletler Sarayı dışında bir etkinlik düzenlendi. Bu etkinlikte Çin hükümeti tarafından sözde zulüm gören Uygurların resimlerini yayınladılar. Bu resimlerin daha sonra dezenformasyon olduğu ortaya çıktı. Resimlerdeki insanlar gayet normal hayatlarını sürdürüyorlar. Ayrılıkçı gruplar bu kişilerin fotoğraflarını ve kişisel bilgilerini çalarak Çin’i karalama amacı için kullandılar.”

Doğu Türkistan Haberleri

Doğu Türkistanlı kadın 'Kur'an öğrettiği' için yıllardır cezaevinde tutuluyor
82 yaşındaki Doğu Türkistanlı toplama kampında vefat etti
Çin'in İstanbul Başkonsolosluğu önünde Urumçi protestosu
HRW’den Çin’in Sincan politikasına dair rapor
Antropolog Rahile Davut zalim Çin’in hedefinde