Cihada Herkesin Katılması Zorunlu mudur?

Abdülhakim Beyazyüz, Cihad ve kıtal/savaş ile bağlantısı üzerine kaleme aldığı yazı dizisinin bu bölümünde "Cihad herkese zorunlu mudur?" sorusuna cevap arıyor.

Abdulhakim Beyazyüz’ün yazısından bir bölüm:

Bilindiği gibi cihad; çocuk, kadın, yaşlı, hasta ve benzeri kesimler gibi güç yetiremeyenler için de zorunlu değildir. “Allah'a ve Resulüne karşı sadık ve samimi oldukları takdirde, güçsüzlere, hastalara ve (seferde) harcayacakları bir şey bulamayanlara (sefere katılmadıkları için) bir günah yoktur. İyilikte bulunan kimselerin (kınanması) için de bir sebep yoktur. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”(9/91. Ayrıca bkz: 48/17.) Geriye kalan kesim için cihadın zorunluluğu duruma göre değişmektedir. Şayet herkesin cihada katılmasını gerektirecek düzeyde büyük bir tehlike yoksa ve bundan dolayı da müslümanların idarecileri seferberlik ilan etmemişlerse; bu durumda Müslümanların bir kısmının cihada katılması ile cihad sorumluluğu durumları müsait olsa dahi diğer müminlerin üzerinden kalkmış olacaktır. Bu durumlarda cihad, fıkhi ifadeyle farz-ı kifaye hükmüne girecektir. Nitekim şu ayeti kerimenin muhatap aldığı müminlerin durumunda olduğu gibi ”Mü'minlerden özür sahibi olmaksızın (cihattan geri kalıp) oturanlarla, Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenler eşit olamazlar. Allah, mallarıyla, canlarıyla cihad edenleri, derece itibariyle, cihattan geri kalanlardan üstün kılmıştır. Gerçi Allah (mü'minlerin) hepsine de en güzel olanı (cenneti) va'detmiştir. Ama mücahitleri büyük bir mükâfat ile kendi katından dereceler, bağışlanma ve rahmet ile cihattan geri kalanlara üstün kılmıştır. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”(4/95,96) Dikkat edilirse burada cihad edenlerle etmeyenler, bir tutulmamakla beraber “Allah (mü'minlerin) hepsine de en güzel olanı (cenneti) va'detmiştir.” mesajıyla, Yüce Allah, cihada katılmayanlara bir cezanın olmayacağını da açığa kavuşturmuştur. Nitekim birçok sefer, Resulullah (s.a.v.) sahabeleri cihada gönderdiği halde kendisi onlarla beraber cihada gitmemiştir. Aynı şekilde yüce Allah da böyle durumlarda, cihada gitmek isteyenleri ve idarecileri toplumun diğer ihtiyaçlarını giderecek şekilde düşünmeye ve davranmaya teşvik etmiştir. “(Ne var ki) mü'minlerin hepsi toptan seferber olacak değillerdir. Öyleyse onların her kesiminden bir grup da, din konusunda köklü ve derin bilgi sahibi olmak ve döndükleri zaman kavimlerini uyarmak için geri kalsa ya! Umulur ki sakınırlar.”(9/122) Resulullah (a.s.) tümüyle savaşa katılma ihtiyacının olmadığı durumlarda, müminlere dönük bu tür yönlendirmeler içinde olması da bu gerçeği teyit etmektedir.

(…)

Yazının Devamı >>>

İslam Düşüncesi Haberleri

Felah; fıtrat ve vahiyle yeniden buluşmamızda!...
Diyanetten hatırlatma: Tüm kumarlar haramdır!
Kemalistlerin cehaleti uçsuz bucaksız saçmalama özgürlüğü sunuyor!
İ’tizâl ile itidal arasında Allah nerededir?
Mutlak kötüye karşı el-Kassam’ın özgürleştirici ribatı ve cihadı