Ciddi Bir İddia Nasıl Sulandırılır ve Etkisizleştirilir?

Alper Görmüş, Gerçek Hayat dergisinin FETÖ özel sayısıyla ilgili olarak “Özel sayı, bir bütün olarak ‘ciddi bir iddia nasıl sulandırılır ve etkisizleştirilir’ dersi için başkaca ilaveye ihtiyaç duyulmayacak kadar çok malzeme içeriyor.” diyor.

Alper Görmüş’ün Serbestiyet.com’da yayımlanan yazısı (15 Mayıs 2020) şöyle:

Ya Gülenciler Bu Şeyin İngilizce Tıpkıbasımını Akıl Ederlerse?

Yeni Şafak gazetesinin bünyesinde yayımlanan Gerçek Hayat dergisi 4 Mayıs’ta 177 sayfalık bir özel sayı yayımladı: “İslam’ın son 10 asırdaki en büyük düşmanı FETÖ... Başterörist F. Gülen kimdir?” Özel sayı, bir bütün olarak “ciddi bir iddia nasıl sulandırılır ve etkisizleştirilir” dersi için başkaca ilaveye ihtiyaç duyulmayacak kadar çok malzeme içeriyor. Neyse, olan olmuş, şimdi Gerçek Hayat’çılar için dua vakti; ki bütün dünyaya yayılmış firari Gülenciler akıl edip de bu kıymetli malzemenin çeşitli dillerdeki tıpkıbasımlarını yapmasınlar.

“Ben Erdoğan’ın tanrısı ile savaşıyorum...”

Gerçek Hayat dergisinin 177 sayfalık özel “FETÖ” sayısı, Fethullah Gülen’in 15 Temmuz 2016 gecesi Pensilvanya’daki heyetine söylediği iddia edilen bu sözlerle başlıyor.

Dergi, iddiayı “Rusya’nın önemli isimlerinden biri olan Aleksandr Dugin”e dayandırıyor. Peki, Dugin bu kadar mahrem bir söze nasıl ulaşmış olabilir? Yeni Hayat’çılar, okurlarının zihninde oluşabileceğini düşündükleri bu istihfamı şöyle gideriyorlar:

“Şüphesiz ki Rus devletinin en mühim adamlarından biri olan Dugin, bu sözleri; insanlık, İslam ve Allah düşmanı alçak Haydut Gülen’in ekibine sızdırılmış Rus devletinin adamlarından duymuştur.”

Bu bölüm, “Bazı kimseler bilmese de bizler 40 yıldır Gülen alçağının Allah ile savaştığını biliyorduk” cümlesiyle bitiyor. (Yeni Hayat’çılar bu kadar hayati bir bilgiyi neden kendilerine sakladıkları hususunda bir şey söylemiyorlar, keza “Allah ile savaştığını” bildikleri biri ile neden yıllar boyunca ittifak yaptıklarını da...)

Bu ilk bölümdeki dilden anlayabileceğiniz gibi, bildiğimiz türden bir gazetecilikle karşı karşıya değiliz. Fakat özel sayının devamında öyle şeylerle karşılaşılıyor ki, insanın bu dili öpüp de başına koyası geliyor.

Şimdi sizi bu dev çalışma içinde bir gezintiye çıkaracağım.

Bundan sonrası esasen metinden aktaracağım alıntılardan ibaret olacak, sadece ihtiyaç duyduğumda parantez içinde bir şeyler söyleyeceğim.

Soru: Terör örgütü FETÖ ne zaman kuruldu?

Cevap: “Dünyanın en alçak terör örgütü olan FETÖ’nün kuruluş tarihini Endülüs’ün yıkılışına ve hatta Hz. İsa’nın getirdiği İncil’i tahrif ederek Hıristiyanlık adında bir beşerî din icat eden Yahudi Pavlus’a kadar götürmek mümkündür. (...) Örgüt sonradan tesadüfen kurulmuş bir yapı değildi. İslam’ın bayraktarı Türk milleti ile dünyanın vicdanı Türk devletini yok etme fikrinin hazırlıklarına ta 1950’lerde başlamıştı.”

 Soru: FETÖ örgütü nasıl insan devşirdi?

 Cevap: Anne tarafından sülalesinin adı ‘Ayabakanlar’ yani ‘Kâhinler’ olan terörist Gülen’in etrafındakileri etkilemek için büyücülük yaptığı pek dile getirilmez. Zaten büyücülükle uğraşan Yahudi bir ailenin ferdi olarak yetiştirilmesi, Kabala büyücülüğü konusunda mahir olduğunun bir delilidir. (...) Ancak bu faaliyetin sıradan cincilikle karıştırılmaması gerekmektedir. Zira ehli diyor ki, cinler de örgütlerde olduğu gibi piramit şeklinde bir yapılanmaya sahiptir. İnsan kılığına da girebilen şeytan/iblis en tepedeki varlıktır. En alt kademede nefer görevini üstlenen küfür ehli cinler yer alırken, onların üzerinde ise ‘ifrit’, ‘marid’ ve ‘semum’ olarak adlandırılan varlıklar var. Yine ehil kimseler, iki ayaklı iblis Gülen’in ifrit, marid ve semumlarla çalışmakta olduğunu belirtiyorlar.”

Soru: Başterörist F. Gülen kimdir?

Cevap: “Terörist başı Gülen’in annesi Rabin, Endülüs medeniyetini yıkan İspanya’nın zulmünden kaçarak Osmanlı’ya sığınmış Yahudi bir aileden geliyor. 17. Yüzyılda 22 yaşında Mesihlik iddiasında bulunan ve Müslüman olmuş gibi gözükerek ‘Mehmet Efendi’ adını alan ‘Sabetay Sevi’ye inanan bir aile. (...) Türklük, Müslümanlık şöyle dursun, soyu anne tarafından Yahudiliğe, sevmediği babası tarafından ise Ermeniliğe çıkar. (...) Babasının Hıristiyan, annesinin ise Musevi olarak yetiştirdiği terörist başı Gülen, kendini Müslüman gibi takdim edegeldi. Görünüşte Müslüman, gerçekte ise Musevi olan Sabetaycılık onun ana kişiliğini oluşturdu. Bu yüzden terörist başı Gülen, Müslüman kimliğine bürünmüş bir gayrimüslim. Resmi adında olmayan ve isminin başına eklediği ‘M’ harfi hem Sabetay Sevi’nin, hem de Mesih’in M’si.”

Soru: Terör örgütü FETÖ’yü kimler kurdu?

Cevap: CHP Genel Başkanı mason biraderi İsmet İnönü... CHP Genel Başkanı mason biraderi Bülent Ecevit... AP Genel Başkanı mason biraderi Süleyman Demirel... İşadamı mason Vehbi Koç... Genelkurmay eski Başkanı Orgeneral Cemal Tural... Yahudi Papa 2. Jean Paul... Türk Gladyosunun başı Orgeneral Turgut Sunalp... 12 Eylül darbecisi Orgeneral mason Kenan Evren... İşadamı mason Sakıp Sabancı... İran dini lideri Humeyni... Türk-Ermeni patriği Şinork Kalustyan... Fener Rum Patriği Bartelemeo... Amerikan Dış Haberalma Teşkilatı CIA... İsrail Dış İstihbarat Teşkilatı MOSSAD... Alman Dış İstihbarat Teşkilatı BND... Büyük Britanya Dış İstihbarat Teşkilatı MI6. (Gerçek Hayat “Terör örgütü FETÖ’yü kimler kurdu?” başlığı altında toplam 34 kişi ve kurum saymış, ben aralarından bazılarını aktardım.)

Benden bu kadar... Henüz 148 sayfanın on birincisindeyiz. İlginç bulanlar alır dergiyi, kalanını da okur.

Fakat bu kadarı bile gösteriyor ki: Özel sayı, bir bütün olarak “ciddi bir iddia nasıl sulandırılır ve etkisizleştirilir” dersi için başkaca ilaveye ihtiyaç duyulmayacak kadar çok malzeme içeriyor.

Neyse, olan olmuş, yapacak bir şey yok. Şimdi Gerçek Hayat’çılar için dua vakti; ki bütün dünyaya yayılmış firari Gülenciler akıl edip de bu kıymetli malzemenin çeşitli dillerdeki tıpkıbasımlarını yapmasınlar.

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!