Memurların işlediği iddia edilen “görev suçları”nda, en önemli soruşturma ilkesi nedir? Maddi gerçeğin ortaya çıkarılması, delillerin karartılmaması için; “suçlanan memurun görevden el çektirilmesi”..
Şöyle düşünelim, İl Milli Eğitim Müdürü hakkında bir suçlama var.
Suçlamanın ciddiyeti ile doğru orantılı olarak, il müdürünün hemen görevden alınması lazım.
Görevden alınmalı ki, suçun delillerini karartmasın.
Veya bir subay.. Görevde iken, bir belge hazırladığı ileri sürülüyor. Hemen görevden el çektirilmeli ki, o belgeyi ortadan kaldırmasına fırsat verilmiş olmasın.
Kısacası, delillerin karartılmasına zemin hazırlanmasın.
Konuyu nereye getireceğim?
Tabii ki Dursun Çiçek olayına.
Aylar önce iddia ilk gündeme geldiğinde, Genelkurmay Başkanlığı, Dursun Çiçek hakkında, görevden el çektirme işlemini yapmadı.
Dursun Çiçek aleyhindeki iddia tartışılırken, o görevine devam etti.
Sanki hiçbir şey yokmuş gibi, sabah gelip, akşam evine gitti.
Sonra ne oldu?
İkinci iddia ortaya atıldı..
Görevden el çektirilmeyen Dursun Çiçek’in hazırladığı söylenen belge ile ilgili tüm kayıtlar, bilgisayarlardan yok edildi.
Şimdi, birinci iddiayı da gölgede bırakan, çok daha vahim bir iddia ile karşı karşıyayız.
Düşünebiliyor musunuz; Genelkurmay çatısı altında bir suç işlendiği ileri sürülüyor.
Sonra, bu suç soruşturulurken, suçun delillerinin, soruşturmacılar tarafından planlı bir şekilde yok edildiği öne sürülüyor!
Bence, birinciden daha vahim bir suç çıkıyor ortaya..
Peki şimdi ne olacak?
Ne olacağı var mı?
İhbar mektubunun basında tartışılmaya başlanılmasının üzerinden, yine bir hafta geçti..
Genelkurmay’da yine hiç kimse hakkında bir görevden el çektirme işlemi yok.
Yine herkes, görevine, aynen devam ediyor.
Sanki hiçbir şey olmamış, her şey güllük gülistanlıkmış gibi..
Ne hükümeti devirme operasyonu için bir yazı hazırlanmış.. Ne de bu ortaya çıktığında, belgenin bilgisayarlardan silinmesi için özel işlemler yapılmış.
Hiçbir şey olmamış..
Genelkurmay’ın tavrı, aynen böyle..
Sıradan bir devlet dairesinde, küçücük bir ilçede bile, saymanlık yapan memurun, zimmetine para geçirdiği iddia edilse, anında görevden alınır. Evet soruşturma yine devam eder ama, tedbir olarak görevden el çektirilir..
“Görevden el çektirme tedbiri”nden kasıt; kayıtları değiştirmesin, suç delillerini ortadan kaldırmasın diye..
Küçük bir ilçenin saymanını tedbiren görevden el çektiririz ama, devletin savunmasını üstlenen, bütçenin çok önemli bir bölümünü ayırdığımız Genelkurmay’ın merkezinde görev yapan bir albayın hazırladığı skandal belgede, ne hikmetse “görevden el çektirme” kararını bir türlü alamıyoruz..
Genelkurmay, yine gün dolduruyor.
Cumhuriyet Bayramı öncesi yarım gün tatil.
Cumhuriyet Bayramı tam gün tatil.
Cumhuriyet Bayramı ertesi günü; hafta sonu tatili ile bayram günü arasında kalan mesai..
Derken, albayı yine görevden el çektirecek bir karar alınamadı..
Bakalım, bundan sonrasında bu karar, ne zaman alınacak?
Alınacak mı, yoksa “iyi çocuk” muamelesine devam mı edilecek?
Hatırlayın, Van Savcısı Ferhat Sarıkaya olaya el atıncaya kadar, Şemdinli sanığı astsubay da görevine devam etmişti.. Hiçbir şey olmamış gibi..
Şimdi, Dursun Çiçek görevine devam ediyor.
Ama görünen o ki, alt kademedeki zanlılar ne kadar korunmaya devam ederlerse, sorumluluk da, o kadar yüksektekilere sıçrayacak..
Alttakiler giderken, üsttekileri de beraberlerinde götürecek!
VAKİT