ABD Merkezi Haberalma Teşkilatı’nın (CIA) 11 Eylül sonrası uyguladığı işkenceleri içeren gözaltı ve sorgulama tekniklerine dair belgeler dünyada çok büyük yankı uyandırdı. Her bir satırı işkence ve kötü muamele ifadeleriyle dolu olan 6 bin sayfalık raporun 528 sayfalık özeti çok sayıda ülkeyi de “işkence suçuna” ortak ediyor.
İngiliz gazetesi The Times, 'Kara bölge' olarak bilinen sorgu merkezlerinin bulunduğu iddia edilen ülkeleri ve tutsakların nakillerinde, topraklarında duraklamalarına izin verildiği öne sürülen ülkelerin haritasını yayınladı. The Times gazetesi, BBC'nin 2006'da yayınladığı işlence ve istasyon haritasının daha gelişmiş bir halini okurlarıyla paylaştı. Open Society'in raporuna göre, CIA'nın işkenceleri ile bağlantılı olan ülkeler dünya haritası üzerinde kırmızıya boyanarak gösterildi.
Tutsakların duraklamasına izin verildiği iddia edilen ülkeler arasında, Türkiye, Yunanistan, Belçika, İngiltere, İrlanda, İspanya ve Portekiz yer aldı. CIA esirlerinin nakillerinde Türkiye’deki tedarik noktası ise 2006 yılında BBC’nin yayınladığı başka bir haritada ABD’nin İncirlik üssü olarak gösterilmişti.
The Times, 'Gizli sorgu' tesislerin bulunduğu iddia edilen ülkeler arasında Suudi Arabistan, Tayland, Fas, Mısır, Romanya, Libya, Polonya, Özbekistan ve Litvanya’nın olduğunu duyurdu.
300 milyon dolar harcandı
ABD’nin önemli haber sitelerinden vox.com ise aralarında Küba’daki Guantanamo Hapishanesi’nin de olduğu işkence merkezlerinin olduğu iddia edilen ülkelerin bir kısmını yayınladı. İşkence yapılan bu tesisler arasında 220 bin dolar harcanan Afganistan’daki merkezin en kötü şöhrete sahip olanı. CAI’ın sorgu merkezlerine 300 milyon dolar harcadığı da iddia edildi.
“Bush biliyordu, işkence yöntemlerini tartıştık"
ABD Eski Başkan Yardımcısı Dick Cheney, dönemin başkanı George W. Bush’un, CIA tarafından yapılan sorgulama tekniklerinden haberdar olduğunu açıkladı. Cheney, olayın geniş yankı bulmasının ardında yaptığı açıklamada, “Bence Bush, işkence yöntemlerini kesinlikle biliyordu. Yöntemleri tartışmıştık. Durumu ondan saklamadık” dedi. Başkana herhangi bir şekilde yalan söylenmediğini de ifade eden Cheney, “Başkan Bush bu konuyla ilgili bilgilendirilmişti” açıklamasını yaptı.
Suda boğul hissi
Onlarca esire, suda boğulma hissi veren “waterboarding” adlı yöntemi başta olmak üzere, dikkati sabit bir noktaya tutma, duvarda durma, dar alanda hapis, stres pozisyonları, alt bezi kullanma, böcek kullanma, ölümle tehdit ve sahte defin gibi birçok işkence metodu uygulandı.
Esirlerle Rus ruleti oynadılar
Esirlerden bazıları 180 saat uykudan mahrum bırakıldı. Bazılarına saatlerce elleri başlarının üzerinden zincirlenmiş şekilde acı verici pozisyonlarda bekletildi. Açlık grevindeki esirler “rectal feeding” denilen bir yöntemle vücutlarının arkasından beslenmeye zorlandı. Bazı sorgu görevlileri, esirlerle “Rus ruleti” oynadı.
Matkaplı yöntem denemesi
Başlarına kukuleta geçirilen bazı esirlerin dışkılarını atmalarına izin verilmedi. Bu esirler dışkılarıyla birlikte aynı alanda yaşamaya zorlandılar. 2000 yılında USS Cole gemisine bombalı saldırı düzenlemekle itham edilen Abdurrahman el-Nasiri’ye matkapla işkence yapıldı.
Aileleriyle tehdit ettiler
Zihinsel engelli bir esir, bilgi vermemesi halinde ailesiyle tehdit edildi. Esirlerden biri sorgularda konuşmaması halinde çocuğuna zarar vermekle korkutuldu, bazılarına ise annelerine cinsel saldırıda bulunacağı ve kadınların boğazlarının kesileceği söylendi.
Yeni Şafak