Sayın Bülent Arınç’la bir süre sohbet ettik dün...
Öncesinde Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün basın toplantısı vardı.
Genel Müdür Murat Karakaya’nın başarılı çalışmalarından övgüyle bahsetti uzun uzun Sayın Arınç...
Sonra...
Sorular üzerine mevzu “Hizbullah”a geldi...
Ben de konuyu tuttum, “seks ve alkol” meselesine taşıdım!..
Soru şu:
“Sayın Arınç... Hayatın seks ve alkolden ibaret olmadığını söylediniz ya... Bu sözlerin hedefi neydi?.. Hayatı seks ve alkolden ibaret görenler mi var?..”
El cevap:
“Var!.. İçki tartışmasında en fazla bağıranlar kimlerse onları kastettim!..”
•
Ben biraz daha açayım...
Sayın Arınç düpedüz CHP’lileri kastetti!.
Hepsini değil tabii...
İyileri müstesna!..
Kastettiği kötü ve de malûm CHP’lilerdi!..
•
Gerçekten de böyle bir anlayış var.
Genelevlere sahip çıkıyorlar, fuhşun suç olmasına karşı çıkıyorlar, alkole sınırlama getirilmesine karşı çıkıyorlar...
Ve dahası...
Kur’an kurslarına, imam hatiplere, başörtüsüne, türbana, namaza, abdeste...
İyi olan ne varsa karşı çıkıyorlar!..
•
Akılları fikirleri nerelerde!..
Bu niye böyle?..
Nasıl bir zihniyettir bu?...
•
Hayır...
Akıl ile fikir bazen sekste olabilir de...
Bir de söylemde kalsalar!..
İşte gördük; en önemli CHP’lilerden birinin “kasedi”ni hatırlayın...
Garip, “Bond” çantasını yanından ayırmıyor, sanki o rezil işi değil de bir bürokratik işlemi yerine getirmeye hazırlanan bir vatandaş gibi!..
Bir de çoraplarını katlayıp koyması var ki...
Tertip düzen, on üzerinden on!..
O işi bile “statüko”nun öngördüğü kalıplar içinde yapıyorlar, ne yazık!..
Yapılacaaaaak... Yap!..
Ha bir de...
İşin raconu var...
İçen adam, adam gibi adam kötülüğü tavsiye etmez!..
Ne içenler gördüm; adamın biri içiyor ama bir yandan da bize dönüp “Bu mereti bırakamadık bir türlü” diyor...
Ve “İçkiye yaklaşmamamızı” tavsiye ediyordu...
Bunlar ise...
İçkiyi savunuyor resmen canhıraş feryatlarla...
Bilenler bilir...
Ben de kendi çapımda eski İstanbul bıçkınlarından olduğum için çok iyi bilirim;
Bir zamanlar belediyeler bunların elindeydi ve her belediye mekânında çatır çatır içilirdi...
Hayır içinler olabilir de...
Ben çoluk çocuğumla ayyaşların içine girmek mecburiyetinde miyim?!..
O zaman mecburiyetindeydim...
Şimdi ise değilim!..
İçmek isteyen mi?..
Ohoooo, neredeyse her sokak başında!...
Hele...
İçkinin benzinden ucuz olduğu ülkede, alkol sıkıntısı çektiklerini söylemez mi adamlar!..
•
Bu yazıya Sayın Arınç’la basın toplantısının ardından sohbet ettiğimizi belirterek başlamıştık ya...
Bu şekilde başlayışımız elbette boşuna değil...
Sohbetten bir cümle aktarıp bitirmiş olalım:
“Allah hepsine akıl fikir versin!..”
YENİ AKİT