CHP'nin Sıcak Sonbaharı

Bir yanda milletvekili Baykal, öte yanda gönderdiği halde umut olarak geri dönen güçlü Sarıgül. O CHP'de Baykal ne yapar? Daha önce yazdığım bir tespiti hatırlatmakta yarar var: Sonbaharda asıl kaos CHP'de yaşanacak.

İdeolojisi, teşkilat yapısı ve tabanıyla CHP'nin "Çare Sarıgül" ortak paydasında buluşması ve çözüm üretmesi mümkün mü? Mahmut Övür bugünkü yazısında CHP'deki kronik sancılı süreci tahlil ediyor.

Mahmut ÖVÜR

CHP'de Sarıgül'ü neler bekliyor?

Cumhuriyetin 90'ıncı yıl kutlamaları Marmaray'la taçlanırken, gece İstanbul kutlamaları ve Boğaziçi köprüsündeki havai fişek gösterileri de muhteşemdi.

İçeriden ve dışarıdan tüm negatif beklentilere rağmen Türkiye ve İstanbul'un çıtası hayli yükseklerde.
Böylesine önemli bir günün ardından CHP yazmak doğrusu hiç iç açıcı değil. Canım istemiyor ama Twitter'da gördüğüm şu tespit beni yoldan çıkardı. Hak vermemek elde değil:

"Fatih, İstanbul'un fethini planlarken Bizans meleklerin cinsiyetini, Başbakan Erdoğan Marmaray'ı açarken CHP de başörtüsünü tartışıyor."

Bu coğrafyada yaşayanların iki asırlık Marmaray projesine yönelik küçültücü yaklaşımları bir yana bırakıyorum, şu son günlerde CHP yönetimi arka arkaya öyle şeyler yapıyor ki, seçimde sandığa çakılması için rakiplerinin özel çaba harcamasına gerek yok.

Çözüm sürecine karşı çıkıyor. Türkiye toplumunu tek tipleştiren öğrenci andının kaldırılmasını Anayasa Mahkemesi'ne götürüyor. Şimdi de toplumun büyük çoğunluğu tarafından sorun olmaktan çıkartılan başörtüsü meselesini yeniden "sorun" haline getirmeye çalışıyor.

Milletin sahiplendiği başörtüsünü vekilinin takamayacağını söylüyor. Hani "yeni CHP" bu konulara toleranslı bakacaktı? Aslında ortada "Yeni CHP" diye bir parti yok. Sadece kişiler değişti. Yeni gitti, eski CHP devam ediyor. Değişmiyor, "değişim" için CHP'ye gelenleri değiştirip kendisine benzetiyor.
Bugünkü CHP, bırakın 1973'lerdeki Ecevit CHP'sini, Baykal'ın CHP'sinin bile gerisinde. Birbirine taban tabana zıt görüşlerin kavga ettiği bir CHP var. En değişimci bilinen siyasi aktörler bile meydanlara çıkıp 1933'lerin "altıoku"na sahip çıkıyor. Sosyal demokrasi, insan hakları, daha fazla özgürlük ve eşitliğin esamisi bile okunmuyor.

Projelerden, Türkiye'yi dünyayla buluşturacak vizyondan söz eden yok. Yerel seçimlere gidilirken, sokaktaki insan gündelik yaşamını ilgilendiren proje var mı yok mu ona bakıyor. AK Parti, Marmaray'ı açıyor, hızlı trenle İstanbul'la Ankara'yı buluşturuyor. Hedef olarak Pekin'i Londra'ya bağlayan modern ipek yolunu koyuyor. Metro hatlarıyla yeni bir ulaşım ağı oluşturuyor, lastikli araçlar için ikinci tüp geçişle, üçüncü köprü, üçüncü havaalanı ve Kanal İstanbul'la İstanbul'da bir sıçramaya hazırlanıyor. Peki, CHP ne yapıyor? Yerel seçimlerde halkın karşısına hangi projelerle çıkıyor?

Şu anda tek proje: "Çare Sarıgül..." Sarıgül, her yatırıma itiraz eden, proje üretmeyen ve başörtüsüne karşı çıkan bir CHP'yle mi toplumun yüzde 100'ünü kucaklayacak? CHP'nin bugünkü siyasetine karşı çıksa, partiye gelemez, çıkmasa "halktan destek" alamaz. Derin bir sıkışma içinde. Bu nedenle çare olacak Sarıgül çare arayacak durumda. Bir fırsat kollamadığını kimse söyleyemez.

Tabii asıl bomba Sarıgül'ün CHP'ye geçmesiyle patlayacak. Daha önce de yazdım, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Sarıgül'ün gelmesiyle istifa edebilir. Bırakın siyasi karşıtlığı, ortada ahlaki bir sorun var. Çevresi süreci izleyeceğini söylüyor ama o da sıkışacak. Bir kısım CHP'li Baykal'ın istifasına "keşke" diyebilir ama kazın ayağı öyle değil. CHP tabanının ne diyeceği ve başka aktörlerin tepkisi bir yana tek başına Baykal'ın söyleyeceği iki cümle bile seçimin seyrini değiştirebilir.

Çıkacak tablo belli: Bir yanda milletvekili Baykal, öte yanda gönderdiği halde umut olarak geri dönen güçlü Sarıgül. O CHP'de Baykal ne yapar? Daha önce yazdığım bir tespiti hatırlatmakta yarar var: Sonbaharda asıl kaos CHP'de yaşanacak.

SABAH

Yorum Analiz Haberleri

Sosyal medyanın aptallaştırdığı insan modeli
Dünyevileşme ve yalnızlık
Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?
Kemalizm’e has bu Laiklik Fransa’da bile yok!