CHP'nin saplantılı belediyeciliği: "Jakuzi bulamadık, böcek ve gizli kamera balonu şişirelim!"

CHP'li belediye başkanlarının akıl ve mantık dışı iddialarla gündem oluşturma kampanyası devam ediyor...

Kerem Sözer / HAKSÖZ HABER

Türkiye'de siyaseti "ne kadar sansasyon ve skandal o kadar kitleleşme" mantığı üzerine oturtan asırlık bir dizi teamül işlemekte halen. Ajitasyon ve propaganda (çoğu zaman provokasyon) Kemalist-ulusalcı örgüt ve kadroların damarlarında adeta deli-coşkun bir kan gibi dolaşıyor. Son dönem AK Parti cenahında belirgin bir biçimde çürüyen, adeta dar bir kliğin kibirli-şatafatlı fakat bir o kadar da itici ve çirkin ilişki ve işleyişi elbette bu saldırgan tutuma çanak tuttu elbette. Öyle ki sandığa gitmeyen milyonlarca insanın, sandığa gidip ders verme duygusu kabaran muhafazakar-dindar kitleleri sonucu umursamayan bıkkınlığı, yılgınlığı hatta öfkesi de mevcut durumda Kemalist-ulusalcı kadroların cüretini iyiden iyiye arttırdı. 27 Mayıs'tan ve 28 Şubat'a uzanan vesayet ve darbe süreçlerinde çokça gördüğümüz, epeyce yoğun bir biçimde maruz kaldığımız medyatik operasyonlar tekrar Türkiye'nin gündemini esir almış durumda.

Algı operasyonu mu dense, kara-propaganda ve ajitasyon mu dense kamuoyu karar verecek elbette. Lakin gerçek olay ve olguları değil bütünüyle iddiaları, ithamları, bilgi-belge sunmadan ortaya atılan magazin tadındaki dedikoduları siyasetin ve toplumun üzerine boca eden çok çirkin bir iklim hızla bütün ülkenin ufkuna ipotek koymaya girişti. - "Yerel seçim zaferi" CHP saflarında öylesine bir sarhoşluk ve cüretkarlık oluşturdu ki ilk dakikadan itibaren akıl-mantık, hukuk, kanun gibi en temel değerleri paspas eden sansasyonel bir hücum seferberliğine start verildi. Evet, en üst perdeden ve siyasetten medyaya hemen bütün birimleri ateşleyen "belediyede jakuzi" aparatına dayanan kara-propaganda mekanizması şimdilerde Afyon'dan ateşlenen "belediyede böcek ve gizli kamera" aparatı olarak sahne aldı.

CHP'de Meclis Grup Başkanlığı da yapmış Burcu Köksal'ın seçim kampanyası sürecinde Kürt, Arap ve Afgan düşmanlığı üzerinden yükselttiği seçim kampanyasını 31 Mart sonrasında hiç bir bilgi, belge, görüntü ya da şahit sunma ihtiyacı hissetmeden şimdilerde "belediyede böcek ve gizli kamera dolu" kampanyasıyla pekiştirmeye girişmiş durumda. "Böcekler veya gizli kameralar kaç tane ve nerede, kim tarafından konulmuş? Neden adli ve idari soruşturma açılması için gerekli girişimler hızla başlatılmıyor?" gibi sorular hiç gündeme getirilmeden bu iddia ve ithamlar Kemalist-ulusalcı gazetelerde, haber sitelerinde ve sosyal medya ağlarında çoktan dolaşıma sokuldu bile. Suç ve suçlunun tespit ve tecziye edilmesinin yolu herkesin malumudur.

Ancak suç ve suçlunun ne tespiti için ne de tecziyesi için gerek adımlar atılmadan yargısız infazlar patır patır icra ediliyor. Klasik linç kültürü, halkı kin ve nefretle birbirine düşmanlığa tahrik operasyonu, siyaseti itibarsızlaştırıp askeri vesayete zemin hazırlama teamülü zaten hep böyle işledi, böyle de işliyor hala. - Kamu kurumlarını zarara sürüklemek, ihale ve işe alımlarda usulsüzlük  yapmak, eş-dost-akraba kayırmacılığı, devlet kaynaklarıyla zenginleşme saplantısı gibi hastalıklar siyasetin de bürokrasinin de kronik ve iflah olmaz hastalığıdır. Ancak bu suçlarla ve hastalıklarla mücadele etmenin de bir usulü ve üslubu olur.

Herhalde siyasetten bürokrasi ve medyaya değin CHP'li kadrolar uzun yıllar boyunca yaşadıkları seçim mağlubiyetlerinin, beceriksizlik ve yolsuzluklarla örülü imaj ve miraslarının tez zamanda intikamını almak üzere aşırı bir panik havasına girmiş durumdalar. Teşkilatlar, kadrolar, ulufe bekleyen aydın ve sanatçılar, yeni mecralar inşa etmek üzere proje beğendirme yarışına giren gazeteciler ve televizyoncular anlaşılan "fırsatın kazası olmaz" mantığıyla kapsamlı bir seferberlik başlatmış durumda. Ancak Türkiye'de böylesi "acilci" çıkışların, sözde radikal ve devrimci hareketlerin ömrü en fazla bir seçimlik sürer ve seçim sandığı isimli duvara toslayıp sadece hayalleri değil eldeki imkanları da darmadağın ettiği tecrübeyle sabittir.

Yalan ve iftirayı meslek edinmenin faturası ahlaken ve siyaseten çok ağır olduğu gibi ajitasyon ve provokasyonlarla büyük mesafeler kat etme hülyaları sahiplerine hemen hiç bir zaman fayda etmemiştir. Şimdi şu süreçleri dikkatle takip etmek mecburiyetindeyiz. Siyasetçiler ve gazeteciler tarafından ortaklaşa imal edilen "jakuzi" ile başlayıp "duşa-kabin"le biten skandallarla örülü gündemin "böcek ve gizli kamera" meselesinde nereye ve ne şekilde evrileceğidir. Seçimlerden de seçim sonrası oluşturulan gündemlerde de herkesin alması gereken dersler var elbette. Bu dersler seçmeli ama sonuçlarına katlanmak zorunlu oluyor. Bakalım toplumu aldatmayı ve manipüle etmeye girişenlerin mumu yatsıya kadar yanacak mı?

Yorum Analiz Haberleri

İşgal edilen zihinler
AK Parti ve MHP’nin gençlik teşkilatları Filistin davasının neresinde?
Metalaşan değerler ve ahlaki çözülme
İslam düşmanları neden Müslüman mezarlığına defnediliyor?
Geçmişimiz ve unutma sorunu