Deniz Baykal “Devlet kurumları birbirine tuzak kuruyor. Birbirlerinin aleyhine mücadele ediyor. Böyle şey olur mu?” diyor.
CHP lideri, bu gözbağcılığıyla kamuoyunu yanıltmaya tam teşebbüste bulunuyor.
Şu işe bakın ki...
Deniz Bey'i rahatsız eden asıl hadise, “devlet kurumları arasındaki uyum”dur.
*
Baykal, son MGK'dan çıkan bildiriye bakmış ve hiç tatmin olmamış.
CHP lideri, “Genelkurmay Başkanı'nın basın toplantısında şikayetçi olduğu bazı hususları” MGK bildirisinde görememiş; o yüzden de hayal kırıklığına uğramış.
Deniz Bey diyor ki:
“Bildiriyi okuduğunuzda MGK'nın bir tavır takınmadığını görüyorsunuz. Beni bu nedenle tatmin etmedi. Kimi tatmin etti doğrusu merak ediyorum. Eğer şikayetçi olanlar tatmin olduysa şaşırırım.”
MGK toplantısında kimilerinin beklediği üzere bir “kriz” yaşanmış olsaydı, bu durum ucundan kıyısından muhakkak bildiriye yansırdı.
Ya da...
Baykal'ın iddia ettiği gibi devlet kurumları birbirine tuzak kuruyor olsaydı, MGK toplantısından çıkan bildiri çok farklı olurdu.
Darbeci Ergenekon örgütünün üzerine kararlılıkla gidiliyor olması, devlet kurumlarının ortak iradesi ve uyumu sayesindedir.
Ergenekon'un avukatı olduğunu her defasında gururla dile getiren Baykal'ın rahatsızlığı işte buradan kaynaklanıyor.
Kısa süre önce, CHP lideri Genelkurmay Başkanı'nın istifasını ima etmişti ya...
Org. İlker Başbuğ da “Kaale bile almadım” demişti.
Pusuda bekleyen ancak kaybetmeye mahkum “kamuflaj elbisesi giymiş” Ergenekoncuların...
Darbeci örgütün tasfiye edilmesinden dolayı bunalıma girenlerin...
Bir de...
'Darbe karşıtı' olmakla birlikte asker-sivil tartışmalarında 'dolmuşa binmekten bir türlü kurtulamayan' belli başlı isimlerin kulağına hoş gelen bir cümleydi, Baykal'ın o sözleri!
Anlaşılan o ki...
CHP lideri, Ergenekon örgütünün TSK'daki kalıntılarının üzerine gidilmesini istemiyor.
Deniz Bey'in Ergenekon davasında çektirdiği fotoğraf nedir?
-Darbeci örgütün gönüllü avukatı!
*
AKP hükümetine “Gelin, 12 Eylül darbecilerini yargılayalım” diye seslenen Deniz Baykal; askerlere sivil yargı yolunu açan düzenleme konusunda hâlâ “Gece yarısı baskınına uğradık, bizi kandırdılar” diye feveran ediyor.
Halbuki, CHP'liler de o kanun değişikliğinin kabul edilmesi için ellerini kaldırdılar.
Ertesi gün, baktılar ki olacak gibi değil; isyan ettiler “Bizi tuzağa düşürdüler. Baskın yedik!” diye...
Ne kadar konforlu bir ana muhalefet partisi bu CHP böyle?
Cumhurbaşkanı söz konusu yasa değişikliğini veto etmezse CHP Anayasa Mahkemesi'nin yolunu tutacak, ya...
CHP, AYM'ye giderken...
“Kanun değişikliğine kabul oyu veren vekillerinin havaya kalkan ellerini” de yanında götürmeli!
YENİ ŞAFAK