Askerlerin sivil mahkemede yargılanması ile ilgili kanun değişikliği konusunda, birkaç televizyon programı izledim. CHP adına konuşan katılımcıların haline şaşırıp kaldım.
Lafı eviriyorlar, çeviriyorlar.. İşin özüne değil, şekline gelip takılıyorlar!
Evet, çoğu kez “şekil” de “esas” gibi önemlidir.
Ama sonucu etkilediği takdirde..
Yargıtay dahi, birçok kararında “işin esasına etki etmeyen usûl yanlışlıklarının bozma sebebi olmayacağı”nı açıkça dile getirmiyor mu?
Ama ne yaparsınız? CHP kafası bu.. Anlamaz bu işlerden!
Takmışlar bir “Usûl de esas kadar önemlidir” lafına.. Hiçbir tarafa bakmadan aynı doğrultuda gidiyorlar!
Örneğin; CHP’nin avukat milletvekillerinden Şahin Mengü’ye soruluyor: “Değişikliğin kendisine karşı mısınız?”
Tutarlı ve dürüst bir hukukçudan ne beklersiniz?
Tabiî ki lafı evirip çevirmeden, soruya cevap vermesini..
Ama Ergenekon Terör Örgütü sanıklarının evlerinde arama yapıldığında, ilk aradıkları kişi olan Mengü, “Önce şuna bakmak lazım” diye başlıyor söze.. Sonra ise, soruya hiç gelmiyor!
Dönüyor, dolaşıyor, geçtiği yerden bir daha geçiyor.. Ama sorulan sorunun yanına bile kesinlikle yanaşmıyor..
Evet soru şu: “Askerlerin, askerî suç kapsamında olmayan hareketlerinin sivil mahkemede yargılanması düzenlemesi yanlış mıdır?Evrensel hukuka aykırı mıdır? Sadece Tükiye’ye özgü bir düzenleme midir? Başka ülkelerde bu konu nasıl düzenlenmiştir?”
Buyurun SayınMengü?
Ve dahi CHP’nin diğer hukukçu milletvekilleri..
Buyurun bu sorulara bir cevap verin bakalım.
Hayır, onlar bu sorulara cevap veremezler.
Onlar bu soruları duyduklarında, “Önce olaya şöyle bakmamız lazım” diye başlayıp, konuya gelmeden programları bitirmenin hesabını yaparlar..
Hani; “önce” dedikleri “konu”nun da bir “önce”liği olsa, “bir dinleyelim bakalım” diyeceğim.
Peki ne imiş “önce” anlatacakları konu?
“Geceyarısı bu değişiklik önergesi gelir mi”ymiş?
Hani şeytan diyor ki; AbdullahGül kanunu veto etsin, AKParti milletvekilleri de, sabah 09.30’da, bir gün öncesinden duyurmak şartıyla, bu kanun değişikliğini tekrar TBMM’ye sunsunlar. Yapılacak TBMM görüşmesini de, televizyonlar canlı olarak yayınlasalar.
Bakalım, o zaman ne diyecek CHP’liler.. Bakalım o zaman nasıl kıvıracak, “askerî yönetim”, “askerî yargı”, “askerî yapı” sevdalıları!
Gerçekten merak ediyorum, “geceyarısı değil” de, sabah verilse bu değişiklik önergesi, ne diyecek “CHP’nin sosyal demokratları?”
“Biz askerî yargının yetki alanının daraltılmasına katkı vermeliyiz” mi diyecekler?
Yoksa bu sefer de, “Sabahın 09.30’unda değişiklik önergesi mi verilirmiş?” diye yine oyunbozanlık mı edecekler?
Yapacaklarının oyunbozanlık olacağını tahmin etmek, hiç de zor değil!
Yoksa, bir değişikliğin içeriği doğru ise, yapılış şeklini tartışmanın ne mânâsı var?
Olayı, basit bir örnekle vereyim..
Diyelim ki; kanunun bir tanesinde “2+2=5” diye yazıyor..
Milletvekillerinden birisi de, bu yanlışı görüp, gecenin bir yarısında, önerge vermiş ve maddeye “2+2=4” ifadesinin yazılmasını sağlamış!
Akıllı insanlar, ne yaparlar?
Değişikliğin içeriğine bakar, yanlış ise karşı çıkarlar. İçeriği ile birlikte “şekli”ni de tartışırlar..
Ama değişiklik sonuçta bir yanlışlığı düzeltmiş ise, akıllı insanların, “Bu geceyarısı yapılacak bir değişiklik değil” diye itiraz etmesinin bir mantığı olabilir mi?
“2+2=5” şeklindeki ifade, ister geceyarısı kaldırılsın, ister sabah vakti. İsterse öğle vakti.. Ne farkeder?
Sonuçta kanunda bir yanlışlık var. Bu yanlışlık kaldırılıyor... Niye itiraz ediyorsunuz ki?
Evet, CHP’lilerin içine düştükleri durum işte bu.
Yıllarca “Askerî mahkemelerin görev alanı daraltılmalı” diyenler, şimdi “İçerik doğru ama, biz onu tartışmıyoruz.Biz önce, usûlün üzerinde duracağız” diyerek, konuyu başka mecralara çekmeye çalışıyorlar!
“2 ile 2’yi topladığımızda aslında 4 eder ama, kanundaki ‘2+2=5 eder’ ifadesi yerinde dursun. Çünkü değişiklik geceyarısı yapıldı” diyorlar!
Söyleyin aklı başında CHP’liler: “Böyle saçmalık olur mu?”
“Böyle rezalet, böyle hokkabazlık olur mu?”
Böyle kepazelik olur mu? Böyle şaşkınlık olur mu?
VAKİT