CHP'lileri RTÜK Kapısına Yığma Tehdidi

RTÜK Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun, bazı RTÜK üyelerinin asparagasa başvurduğunu belirterek, "Sonra da 'RTÜK'ün çivisi çıktı' diyorlar. Utanmaları gerekir. RTÜK'ün çivisi yerli yerinde duruyor ama bazı üyelerinde utanma kalmadığı kesin" dedi.

RTÜK Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun, Yeni Şafak'a gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Kendisi için “Ak Parti İl Başkanı” benzetmesi yapan Üst Kurul Üyesi Ali Öztunç'un iddialarını yalanlayan Dursun, “Hiçbir siyasi partinin üyesi değilim. Herhangi bir siyasi partiden maaş almadım. Üniversitede siyaset bilimi dersleri verdim, siyaset üzerine bilimsel çalışmalar ve yayınlar yaptım, ama oy kullanmak dışında herhangi bir siyasi partide görev almadım" dedi.


CHP'lileri RTÜK kapısına yığma tehdidi


Dursun sözlerine devam etti: "AK Parti grubunun TBMM Başkanlığına önerdiği listeden RTÜK üyeliğine seçilmiş olmam bu partinin üyesi olduğum veya partide görev yaptığım anlamına gelmez. RTÜK'ün tüm üyeleri belli parti gruplarının önerdikleri listeden seçilmişlerdir. Benim ve Üye arkadaşlarımın AK Partili gibi davrandığını iddia edenlerse, her fırsatta CHP'li kimliklerini ifade ekmekten ve CHP'yi temsil ettiklerini dile getirmekten geri durmamış, CHP'lileri RTÜK'ün kapısına yığmakla tehdit etmiş ve CHP Teşkilatını örgütleyip RTÜK'ün kapısına siyah çelenk bıraktırmışlardır. Son birkaç ayın yazılı ve görsel medyasını tarayanlar hangi RTÜK üyelerinin bir parti üyesi gibi hareket etmekte olduklarını gayet iyi hatırlayacaklardır."


"Tehditlere pabuç bırakmam"


RTÜK'ün tarafsız ve özerk bir kurum olduğunu anımsatan Dursun, "Altı yıllık başkanlık dönemimde kurumun tarafsızlığından ve özerkliğinden ödün vermedim, bundan sonra da vermem. Üst Kurul Üyesi Ali Öztunç iki ay sonra süremin dolacağını söylüyor ve 'Aklını başına al' diye tehdit ediyor. Altı yıldır doğru olduğuna inandığım şekilde yönettim bu kurumu, bundan sonra da tehditlere pabuç bırakmam" dedi.


"Cumhurbaşkanı'na sataşılması doğru değil"


RTÜK Başkanı Dursun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştiren Üst Kurul Üyesi Süleyman Demirkan'la ilgili olarak da şunları söyledi: “Cumhurbaşkanı bu ülkenin Cumhurbaşkanıdır ve ortak bir değeridir. Kendisi ve açıklamaları hakkında kişisel düşünceleriniz olabilir. Ama Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Üyesi sıfatıyla Cumhurbaşkanına medya üzerinden partili bir kişi, muhalif bir milletvekili veya parti yöneticisi gibi sataşılmasını asla doğru bulmuyorum. Kamu görevlisi ve belli düzenlemelere göre hareket etmeleri gereken Üst Kurul Üyelerinin mevzuata aykırı olan bu tutumlarının kurumun tarafsızlığını ve prestijini baltaladığını düşünüyorum.”


Uzman raporu en çok bu seçim döneminde hazırlandı


Davut Dursun, seçim döneminde YSK ilkelerine aykırı yayınlarla ilgili rapor hazırlatmadığı, hazırlanan raporları sümen altı ettiği ve delil karartarak suç işlediği iddialarına da yanıt verdi.


“Delil karartma ağır bir suçlama, bunu asla kabul etmiyorum. Bazı kanalların kayırılıp bazı kanallara ceza verildiği iddiası da tamamen gerçek dışı" diyen Dursun, "Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Üyesi olduğunu unutup hala gazetecilik yapan arkadaşlarımız asparagas haberlerle kurumu yıpratıyorlar. Bugün itibarıyla yani seçim döneminin başından seçime iki hafta kalana kadar RTÜK uzmanları tarafından hazırlanan ve YSK'ya gönderilen rapor sayısı 109'dur" dedi.


Kasten görmezden geliyorlar


Dursun sözlerine şöyle devam etti: "Bazı arkadaşlar rapor sayısını az buluyorlar ve daha fazla rapor hazırlanması gerektiğini savunuyorlar. Hatta bu sayıyı geçmiş seçimlerle kıyaslıyor, 300 olması gerektiğini iddia ediyorlar. Oysa 30 Mart 2014'te yapılan yerel seçimlere iki hafta kala uzmanlar tarafından hazırlanan ve YSK'ya gönderilen rapor sayısı 86'dır. Seçim döneminin sonunda bu sayı 198'e ulaşmıştır. 10 Ağustos 2014'teki cumhurbaşkanı seçimine iki hafta kala hazırlanan rapor sayısı ise 26'dır. Seçim döneminin sonunda bu sayı 252'yi bulmuştur. Görüldüğü gibi seçime iki hafta kala hazırlanan rapor sayıları karşılaştırıldığında bu arkadaşların iddialarının tam tersine en çok rapor bu seçim döneminde hazırlanmıştır. Seçim dönemlerinde en fazla yayın ihlalleri seçime birkaç hafta kala ve seçim günü yapılıyor. Arkadaşlar bunu gözden kaçırıyor veya kasten görmezden geliyorlar."


Bazı üyelerde utanma kalmadı


Dursun, Üst Kurul Üyesi Ali Öztunç'un bazı kanallara ceza verilmezken muhalif kanallara sürekli ceza verildiği iddialarına da şu cevabı verdi: “Hazırlanan raporlar incelendiğinde herhangi bir yayın kuruluşunun kayırılmadığı gibi hedef alınmadığı da açıkça görülür. Örneğin Halk TV'ye çok ceza verildiğini, TGRT Haber'e ceza verilmediğini savunuyorlar. Birincisi cezayı veren Üst Kurul değil, Yüksek Seçim Kurulu. Bir Üst Kurul Üyesinin bu gerçeği hala öğrenememiş olması düşündürücü. Uzmanların hazırladıkları raporların yayın kuruluşlarına göre dağılımı incelendiğinde “TGRT Haber'e ceza verilmiyor, Halk TV için ne gelirse ceza veriyorlar” diyen Üst Kurul Üyesinin yalanı açıkça ortaya çıkıyor. Çünkü o sözlerin gazetede yayınlandığı tarih itibarıyla Halk TV için 7, TGRT Haber için hazırlanan rapor sayısı ise 6'dır. Ama bunun haber değeri olmadığı için arkadaşlar asparagasa başvuruyorlar. Sonra da 'RTÜK'ün çivisi çıktı' diyorlar. Utanmaları gerekir. RTÜK'ün çivisi yerli yerinde duruyor ama bazı üyelerinde utanma kalmadığı kesin."

Yeni Şafak

Haber Haberleri

Suriye yeni bir hikayeye başlarken bize düşen sorumlulukların farkında olmalıyız!
Sistematik bir katliamı "Bahane" olarak görme hezeyanı
Türkiye’deki Suriyeli muhacirler Halep’e dönmeye başladı
Şeyho Duman vefat etti
BM temsilcisine Hamas protestosu