CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun sosyal medyadaki bazı paylaşımları nedeniyle yargılandığı davada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, Kaftancıoğlu'nun 4 yıl 10 aydan 17 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.
İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tutuksuz sanık Canan Kaftancıoğlu ve avukatları ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ve bazı müştekilerin avukatları hazır bulundu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, bazı CHP milletvekilleri ve belediye başkanları da duruşmayı izledi.
Kaftancıoğlu'nun savunmasının ardından esas hakkında mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı İlkay Özcan, sanığın Twitter hesabından farklı tarihlerde yazdığı tweetleri okuyarak, bu tweetlere ilişkin 27 Nisan 2009'da bir televizyon kanalında katıldığı programa telefonla bağlanarak açıklamalarda bulunduğunu belirtti.
Sanığın aynı kasıt altında değişik tarihlerde birden çok kez yayın yoluyla "silahlı terör örgütü propagandası" yaptığı anlatılan mütalaada, sanığın beyanlarına yer verilerek suçlamaları kabul etmediği bildirildi.
Mütalaada sanık Kaftancıoğlu'nun üzerine atılı "zincirleme şekilde alenen cumhurbaşkanına hakaret", "zincirleme şekilde alenen kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret", "zincirleme şekilde alenen Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin askerini veya emniyet teşkilatını aşağılama", ''halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek'' ve ''silahlı terör örgütü propagandası yapmak'' suçlarını işlediği kaydedilerek, bu suçlardan 4 yıl 10 aydan 17 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Sanık avukatlarının kovuşturmanın genişletilmesi yönündeki taleplerini reddeden mahkeme heyeti, Kaftancıoğlu'nun esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma hazırlaması için süre vererek duruşmayı erteledi.
Dava
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, sosyal medyadaki paylaşımları nedeniyle yargılandığı davada, "Suç aygıtım, 7 yıl önce attığım tweetler, yani sosyal medya paylaşımları. O yıllarda 140 karaktere sığdırılan sözlere bakarak kişiler, fikirler hakkında yorum yapmak bile mümkün olamayacakken yargılama, hem de ağır cezada yargılamanın takdirini yine sizlere bırakıyorum." dedi.
İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanık Canan Kaftancıoğlu ve avukatları ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ve bazı müştekilerin avukatları katıldı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, bazı CHP milletvekilleri ve belediye başkanları da duruşmayı izledi.
Duruşmada, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde şehit olanların yakınları ve gaziler ile MHP MYK Üyesi Ahmet Yiğit Yıldırım avukatları aracılığıyla davaya katılma talebinde bulundu. Sanık avukatları katılma taleplerinin usule aykırı olduğu gerekçesiyle reddine karar verilmesini istedi.
Mahkeme heyeti, ''halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek'' suçu bakımından katılma taleplerinin kabulüne karar verdi.
Taleplerin ardından savunmasına başlayan Canan Kaftancıoğlu, "Umarım ve dilerim ki düşünce ve ifade özgürlüğü çerçevesinde toplumsal olarak canımızı acıtan hiçbir ayrım yapmadan her biri tarifsiz acıyı barındıran güncel olay ve olgular karşısında hiçbir suç kastı ve niyeti taşımadan gösterdiğim toplumsal, siyasal ve insansal sosyal medya paylaşımlarım nedeniyle bütün dünyanın gözü önünde açık bir hak ihlaline uğramadan bu salondan çıkabilirim." diye konuştu.
Yaklaşık 7 yıl önce yazdığı tweetlerin o dönemde suç kabul edilmediğini, bugün suç olarak değerlendirildiğini kaydeden Kaftancıoğlu, "İl başkanı seçildikten sonra saldırıların başlaması oldukça manidar. İşte bu nedenlerle bu dava bir ceza davası değil, cezalandırma davasıdır." şeklinde savunma yaptı. Mahkeme Başkanı Akın Gürlek, bu sözleri üzerine Kaftancıoğlu'nu "Mahkemeyi itham eder savunma yapmayınız." diyerek uyardı.
"Düşüncelerimi ifade etmem en temel hakkım"
Kaftancıoğlu, top, tüfek, silah gibi suç aygıtları olmadığını dile getirerek, şunları kaydetti.
"Suç aygıtım, 7 yıl önce attığım tweetler, yani sosyal medya paylaşımları. O yıllarda 140 karaktere sığdırılan sözlere bakarak kişiler, fikirler hakkında yorum yapmak bile mümkün olamayacakken yargılama, hem de ağır cezada yargılamanın takdirini yine sizlere bırakıyorum. Tüm vatandaşların yurttaş gazeteciliğini yaptığı bir dönemde, bir insan hakları savunucusu, bir siyasetçi, bir vatandaş olarak benim de toplumsal olaylar karşısında düşüncelerimi ifade etmem en temel hakkım ve görevimdir. Ayrıca o anın acı gerçekliği nedeniyle söylenilen yüzlerce, binlerce söz içinden 7 yıl geriye giderek cımbızla seçilen sözler üzerinden yapılan suçlamalar, bir başarının cezalandırılmasından başka bir şey değildir."
CHP İl Başkanı olarak Cumhurbaşkanı'na hakaret etmesinin mümkün olmadığını ifade eden Kaftancıoğlu, savunmasına şöyle devam etti:
"Mustafa Kemal Atatürk’ün oturduğu o makama hakaret etmek, o makamı değersizleştirmek kimsenin hakkı olmadığı gibi haddi de değildir. Kim olursa olsun, o makamlarda oturanlar da dahil. 82 milyon vatandaşının tamamına karşı tarafsız olması gerektiğine sonuna kadar inandığım Cumhurbaşkanı'nın mahkeme salonlarında bile taraf oluyor olması, şahsımdan ziyade hukuk ve ülkem adına üzüntü vericidir. Cumhurbaşkanı olan kişi aynı zamanda bir siyasi partinin de genel başkanıdır. Cumhurbaşkanı'nın AKP Genel Başkanı olan taraflı siyasi kimliği ve doğru bulmadığım uygulamalarına dönük siyasi hiciv ve eleştiri haklarımı, düşünce ve ifade özgürlüğümü kullandım. Paylaşımlarım Cumhurbaşkanı oluşu nedeniyle ve o sıfatla yürüttüğü hukuki ve idari işlemler ya da sarf ettiği beyanları sebebine dayalı paylaşımlar değildir."
Bir tweetinde FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'e "meczup" dediğini, bu tweetin iddianamede neden olduğunu anlayamadığını aktaran Kaftancıoğlu, "1981 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümü'nde psikotik bozukluk tanısı konulan ve ilkokul mezunu olduğu bilinen Fetullah Gülen’e meczup demiş olmam kimleri ve neden rahatsız etmiş olabilir? Hiçbir kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret etmediğim gibi saygınlığını rencide edebilecek nitelikte herhangi bir somut isnadım olmamıştır. Toplumda infial uyandıran somut olay ve olguların şahsım tarafından, eleştiri ve kimi kez ağır nitelikli eleştiri vasıf ve mahiyetinde sosyal medya paylaşımına dönmüş olmasında tipik hiçbir suç unsuru aranamaz, aransa dahi bulunamaz." ifadelerini kullandı.
Söylemlerinin tamamının ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu kaydeden Kaftancıoğlu, "20 yıl önce okuduğu bir şiir sebebiyle cezaevine gönderilen Recep Tayyip Erdoğan’ın ifade özgürlüğü hakkı nasıl savunulduysa bugün de benim ifade özgürlüğü hakkım savunulmalı. Şiddete ve şiddetin tüm unsurlarına siyaset yaparken terör örgütü propagandası yaptığımın iddia edilmesi gerçek dışı ve komik. Bu iddianın asıl amacının kovuşturmayı asliye ceza mahkemeleri kapsamından çıkarıp uydurma bir terör örgütü propagandası suçu ile ağır ceza mahkemesi kapsamına alınması olduğunun farkındayım." diye konuştu.
Savunmasının ardından Mahkeme Başkanı Akın Gürlek'in "Tweetleri attığınız hesap size mi ait?" sorusunu Kaftancıoğlu "Evet, bana ait." diye yanıtladı.
Kaftancıoğlu Ermenilerle ilgili tweetin kendisine ait olmadığını, bir tweeti kendisinin atıp atmadığını hatırlamadığını ve diğer tweetleri kendisinin attığını söyledi.
Canan Kaftancıoğlu müşteki avukatlarının kendisine soru sorması üzerine, "Hukuksuz bir şekilde bu davaya katılanların sorularını yanıtlamayacağım." dedi.
Canan Kaftancıoğlu'ndan açıklama
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, duruşmanın ardından Çağlayan Meydanı'nda kendisini bekleyen partililere hitap etti.
Mücadelesine devam edeceğini aktaran Kaftancıoğlu, "Hayallerimden de düşüncelerimden de asla vazgeçmeyeceğim. Sizlerin, Cumhuriyet Halk Partisi'nin, burada bulunan diğer siyasi partilerin, demokratik kitle örgütlerinin, meslek odalarının, İstanbul dışından gelen herkesin bugün burada olması şahsıma ve bu mücadeleye destek vermesi Türkiye'de hak ve adalet arayışındaki milyonlar için de umut ışığıdır." diye konuştu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek de davayı haksız bulduğunu anlatarak, "Bu davada il başkanımız Sayın Canan Kaftancıoğlu'nun yıllar önce attığı tweetler yargılanıyor. Bu davada düşünce yargılanıyor, eleştiri yargılanıyor." dedi.
Adalet yürüyüşünü sürdürdüklerini dile getiren Erkek, "Bu davalar ülkemizin itibarına da büyük zarar veriyor. Hukuk devletine ve adalete olan güveni temelinden sarsıyor. Türkiye, bu tabloyu asla ve asla hak etmiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Mütalaa
Sanığın savunmasının ardından esas hakkındaki mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı İlkay Özcan, Kaftancıoğlu'nun tweetlerini okuyarak, sanığın zincirleme şekilde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiğini söyledi.
Kaftancıoğlu'nun bir televizyon programında, terör örgütü PKK'nın kurucuları arasında yer alan Sakine Cansız ile ilgili tweetine ilişkin açıklamalarıyla terör örgütünün propagandasını yaptığı aktarılan mütalaada sanık Kaftancıoğlu'nun üzerine atılı "zincirleme şekilde alenen Cumhurbaşkanına hakaret", "zincirleme şekilde alenen kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret", "zincirleme şekilde alenen Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni, devletin askerini veya emniyet teşkilatını aşağılama", ''halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek'' ve ''silahlı terör örgütü propagandası yapmak'' suçlarını işlediği kaydedildi.
Mütalaada, Kaftancıoğlu'nun, bu suçlardan 4 yıl 10 aydan 17 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Sanık avukatlarının kovuşturmanın genişletilmesi yönündeki taleplerini reddeden mahkeme heyeti, Kaftancıoğlu'nun esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma hazırlaması için süre vererek, duruşmayı erteledi. (AA)