HAKSÖZ-HABER
PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 21 Mart Diyarbakır Nevroz kutlamalarında okunan mektubu tartışılmaya devam ediliyor. Özellikle pragmatist kişiliği ile bilinen Öcalan’ın mektubunda kullandığı İslami referanslar da kimi çevrelerce sert şekilde eleştiriliyor. TKP yayın organında PKK’yi Hamidiye alaylarına benzetirken eski İslamcı, yeni Kürt milliyetçisi çevreler ise hayal kırıklıklarını ifade etmekten kendilerini alamıyorlar.
Öcalan’ın kullandığı “İslami referanslara” bir tepki de CHP den geldi. Basına yansıyan haberlere göre CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz, TBMM kulislerinde “Şeriat” tehlikesine dikkat çekerek mektubu okuyan Sırrı Süreyya Önder’i uyarmış! Şeriatçi siyasetçilerin, laik Kürt siyasetçilerin yerini alacağını söyleyen Özgündüz, biz Türkiye’nin o bölgesinde laik siyasetçileri destekliyoruz açıklamasında bulunmuş!
Ali Özgündüz Kimdir?
Ali Özgündüz’ün laikçi çıkşı CHP milletvekili olarak elbette ki dikkat çekmekten uzaktır. Lakin Ögündüz’ün kimliği ve temsil ettiği cemaati düşünüldüğünde “İslami referans” rahatsızlığı oldukça dikkat çekmektedir.
Ali Özgündüz, Türkiye Caferilerinin lideri olduğu iddia edilen Selahattin Özgündüz’ün yeğenidir. Adaylık sürecinde Caferi cemaati kontenjanından aday gösterildiği tartışılan Ali Özgündüz aday olduktan sonra yaptığı açıklamada hem İslami hem de tipik Kemalist referanslar kullanması da dikkat çekmişti! Milletvekilliği için Eyüp Cumhuriyet Savcılığından istifa eden Ali Özgündüz’ün Caferi camaati kontejanından seçildiği bizzat Selahattin Özgündüz tarafından Halkalı Zeynebiye Camii’nde Cuma Hutbesi’nde açıklanmıştı!
Sellahattin Özgündüz şöyle demişti;
“Bizim seçme hakkımızın yanında seçilme hakkımızı da hatırlayan ve listelerinde seçilebilir yerden aday gösteren partiye, adayımızı desteklemek için oyumuzu vereceğiz. Bizim yirmi milletvekili çıkarabilecek nüfusumuz var. Bu bölgenin dışında farklı bölgelerde şehirlerde de insanımız var.
Bizim görüşümüz hep şu olmuştur, kitlevi partilerden hangisi seçilebilir yerden insanımıza camiamızın tasvip ettiği ve teveccühünü kazandığı insanlara listesinde yer verirse, biz oyumuzu ona vereceğiz. Gönlümüz başka partiden yana olsa bile seçilme hakkımızı hatırlayan partiye oy vereceğiz. A partisi bizim adayımızı layık görüp seçilebilir yere koyar bir diğeri ise listenin sonuna ve de seçilme şansı olmayan yere koyarsa biz de onların gösterdikleri saygıya göre karar alacağız. Sonuçta bize gösterdikleri saygı kadar karşılık alacaklardır.
İçimizden biri ve ekseriyetimizin teveccühünü kazananlardan biri istifa ederek aday oldu. Benim soyadımı keşke taşımasaydı; ama taşıyor diye bundan utanç da duymuyorum. Eyüp Cumhuriyet Savcısı Ali Özgündüz milletvekili adaylığı için istifa etti. Yine aynı partiden aday olmak için çalışan Dr. Ayhan Özgündüz, Ali Özgündüz’ü daha şanslı gördüğü için büyüklük göstererek adaylıktan çekildi.”
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!
Özgündüz ailesinin Suriye direnişini gayri İslami olarak niteledikleri ve de Esed’i, destekledikleri bilinen bir durum. Yine Halkalı da Selahattin Özgündüz’ün hutbe verdiği camii yakınlarında duvarlarda “Yaşasın Esad!” “Esad’a Canımız Feda” şeklinde sloganlar yazılması da Özgündüz’ün Baas’a verdiği desteğin dışarıya yansıması olarak değerlendirilmişti.
Kendisini İslam’a nispet eden bir cemaatin kontenjanından milletvekili seçilen CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz’ün Türkiye Kürdistan’ı için İslamcı siyasiler ve şeriat tehlikesine dikkat çekmesi oldukça trajik bir durum! Caferi Cemaati lideri Selahattin Özgündüz’ün kendi referansı ile CHP’den aday olan yeğeninin “İslami refaranslara” olan rahatsızlığı konusunda bir açıklama yapıp yapmayacağı ise merak konusu!