CHP’den Arap Baharı’na destek konferansı

Osman Atalay

CHP ilk kez İstanbul’da 24 ülkeden yaklaşık 100 katılımcıyla Arap Baharı konferansına ev sahipliği yaptı. Ortadoğu’da yaşanan Arap Baharı, tartışması bir yılını geride bırakırken Türkiye’de sadece AK Parti hükümetinin başından beri bu değişimi ve devrimleri hızlı ve yerinde okuyarak halkın yanında taraf aldığına şahit olduk. Hükümete karşı önyargı ile muhalefet eden, partiler yazarlar ve akademisyenler, Arap devrimlerini irdeleme araştırma tartışma zahmetine katılmadılar.

Değişen Mevsimler-Arap Halklarının Demokrasi ve Özgürlük için Yürüyüşü başlıklı konferansta CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu; sosyal demokrat bir parti olarak Ortadoğu’da yaşanan değişimin sonuna kadar arkasında olacaklarını, diktatörlere ve baskı rejimlerine karşı ayağa kalkan Arap halkları Martin Luther King’in –Özgürlüğün ezilenler tarafından talep edilmesi zorunludur- sözü ile konuşmasına devam ederek; Arap coğrafyasındaki değişimin itici gücü olan kadın ve gençlik hareketini takdir ediyoruz. Diktatörün yerini bir diğer diktatör alırsa komşusu aç iken tok yatanların saltanatı devam eder. CHP olarak yanınızdayız. Mısır’da Mübarek rejimine boyun eğmeyen sendikaları, Arap dünyasının bir ülkesinden diğerine dayanışmayı taşıyan göçmen işçileri, Tunus’tan esmeye başlayan değişim esintilerini Mısır, Bahreyn, Yemen ve Suriye’de fırtınaya dönüştüren emekçileri saygıyla selamlıyoruz, sözleri ile Arap halklarının özgürlük mücadelelerinin arkasındayız mesajını verdi.

Konferansın önemli konuğu Nobel Barış Ödüllü Yemenli Aktivist Tavakkül Karman, Arap ülkelerinin diğer ülkelerde özendikleri özgürlük ve demokrasi için mücadele ettiklerini, Suriye ve Yemen’de rejim yanlılarına artık yer olmadığını söyledi.

CHP, Mart ayında İstanbul’da ev sahipliği yaptığı Sosyalist Enternasyonal toplantısında Avrupa ve Arap sosyalist katılımcıların Arap devrimleri ile ilgili tespitleri bölgedeki değişimin doğal öz dinamiklerin, özgürlük adalet ve onur arayışı olduğu yönünde idi.

CHP’nin Arap devrimlerine destek vermesi meseleyi doğru kavramaya çalıştığını gösteriyor.

Keşke Arap devrimlerini AK Parti’ye muhalif olma önyargısından kurtularak anlamaya çalışsalar. Komplo teorileri ile emperyalist batılı güçlerin parmağı olarak gören MHP, İP, HAS, SP, EMEP, ÖDP gibi partiler ve bazı İslamcı muhafazakar yazar akademisyenler, meseleyi bölge dinamikleri siyasi figürleri ile tartışarak araştırarak anlamaya çalışsalar.

Muhafazakar camiamızda hala bazı kesimler, Arap Devrimlerini masaya yatırmayı ve bu devrimin dinamikleri figürleri ile tartışmayı gerçekleştirebilmiş değil. CHP’nin atmış olduğu bu adım Arap devrimlerine uzaktan söz söyleyenler ve komplo teorileri ile yaklaşanlara önemli bir örneklik ahlaki sorumluluk teşkil etmektedir.

Arap ve batı dünyası, bölgede cereyan eden devrimleri sosyolojik bir güç dalgasının doğal bir tezahürü olarak görmektedir. Fakat Türkiye’de ise özellikle bazı sağ muhafazakar camiamız bu değişime karşı inatla tembel bir ilgisizlik içersinde olduğunu görüyoruz. İslamcı camiamızın sosyologları, siyaset bilimcileri ve hatta ilahiyatçıları bu konuda ellerini taşın altına koymamaları ayrı bir tartışma konusu olmaktadır.

Kişisel duygusal geçmiş bağların etkisi ile, bölgeye bakma problemi ve ön yargılarımızı hala kıramadığımızı görüyoruz. Yanı başımızda tarihi bir değişim yaşanmakta iken bizim bu değişime jeopolitik çıkarlar doğrultusunda komplo teorileri ile sessiz kalmamızın tarihi bir tartışma konusu olacağını unutmamamız gerekiyor.

YENİ AKİT