CHP'de Ulusalcı Kanat Tepkisi

Emine Ülker Tarhan’ın istifası ve Süheyl Batum’un kesin ihraç istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilmesi ulusalcı kanat ile yönetim arasındaki gerilimi bir kez daha su yüzüne çıkardı.

CHP’de ulusalcı kanat ile parti yönetimi arasında olağanüstü kurultay sürecinde kendini gösteren tartışma bir kez daha alevlendi. Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum’un kesin ihraç istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilmesi ve Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu’nun "Ulusalcıların istifası CHP’yi güçlendirir" sözleri parti içinde tepkiye neden oldu. Tepki gösteren isimlerden biri de CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler. Al Jazeera’nin sorularını yanıtlayan İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, Batum’un ihraç talebinin hukuksuz ve tüzük ihlali olduğunu savundu. Güler, "Ortada ihraç talebinde bulunmayı gerektirecek bir suç söz konusu değildir, hem de büyük bir hukuk hatası var. Bu nedenle ihraç talebi geri çekilmeli” dedi.

'Yönetim istifa etmeli'

"İstifa etmeyi düşünüyor musunuz?" sorusuna ise ise Güler "Parti yönetimi istifa etmeli" karşılığını verdi ve Bekaroğlu’nun sözlerinin CHP'lileri rencide ettiğini söyledi:

"Ben yönetimin yönetme haklarını yitirdiğini düşünüyorum. Son olarak Süheyl Batum hakkında tüzüğe aykırı ihraç kalkışması ve tüzüğe karşı hileyle genel başkan yardımcılığı koltuğuna oturan bir kişinin partiden ulusalcıların istifa etmesini dile getirebilme cesaretini göstermesi nedeniyle yönetimin topluca istifa etmesi gerektiğini düşünüyorum. Sayın Bekaroğlu ne dediğinin farkında mı? 'Ulusalcıların gitmesi iyi olur' dediğinde bütün üyeler gitsin diyor. Bu bizim üzerimize alındığımız bir çağrı değil, seçmenimizi ve üyelerimizi rencide eden bir söz. Bu nedenle en kısa zamanda özür dilemeli ve bence hak etmediği o koltuktan ayrılması gerektiğini düşünüyorum."

Kılıçdaroğlu ile yollar ne zaman ayrıldı?

Yönetimin istifasını isteyen Güler ile disipline sevk edilen ve CHP’den istifa eden Emine Ülker Tarhan bir dönem Kılıçdaroğlu’nun kurmay ekibinde yer alan isimlerdi. Güler parti sözcülüğü yaptı, Batum ise Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçildiği dönemde hem genel sekreterlik hem de genel başkan yardımcılığı görevlerinde bulundu. Emine Ülker Tarhan ise grup başkanvekilliği görevini yürütmüştü. "Kılıçdaroğlu ile yollarınız neden ve ne zaman ayrıldı?" sorusuna Güler şu yanıtı verdi:

“Her birimiz 2010 yılında Kılıçdaroğlu’nun göreve gelmesiyle beraber partinin büyük bir atılım sergileyeceği inancıyla göreve başladık. Görevleri bu coşkuyla üstlendik. Partinin ilkelerinden ve parti içi demokrasiden vazgeçildiğini gördük. Ayrı zamanlarda bunu gerektiği zaman tek tek, gerektiği zaman birlikte dile getirdik. Kamuoyuna taşımdığımız pek çok mesele oldu. Geldiğimiz nokta itibarıyla CHP yönetimi parti programına aykırı davranmakta. Bunu görünce kamuoyunun duyacağı şekilde sesimizi yükseltmeyi görev bildik.

'İdeolojik ayrışma'

"Bu bir ideolojik ayrışmadan mı kaynaklanıyor?" sorusuna ise Güler "Çok net bu bir ideolojik ayrışmadır. Partideki merkez, temel ilkeleri ve ulusal duruşu çok büyük ölçüde kırdı. Bunun düzelmesi gerekiyor" dedi.

Gerilim Tarhan'ın istifasıyla başladı  

Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan’ın istifasının ardından CHP yönetimi ile ulusalcı kanat bir kez daha karşı karşıya geldi. Tarhan’ın istifasının ardından CHP’de gözler ulusalcı kanatta yer alan bazı milletvekillerine çevrildi. CHP içinde Tarhan’ın istifasını başka istifaların izleyebileceği konuşulmaya başlandı. İstifa edeceği dile getirilen isimler arasında Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum ile İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler de yer alıyordu.

CHP’nin 31 Ekim - 2 Kasım tarihleri arasında Antalya’da düzenlediği kampa katılan Batum istifa edeceği yönündeki iddiaları yalanlamadı. Kamp sonrasında Batum’un ulusalcı kanattta yer alan bazı milletvekillerinin de istifa etmeyi düşündüğü yönündeki sözleri gazetelere yansıdı. Yenişafak gazetesindeki bir haberde Batum’un "Her hafta bir milletvekili istifa edecek" dediği ididası yer aldı. 

Batum’un disiplin süreci bekleniyor

CHP içinde parti yönetimine muhalif ve ulusalcı kanatta yer alan bazı milletvekillerinin istifa edeceği beklentisi dile getirilirken, yönetimden muhaliflere karşı bir hamle geldi. 5 Kasım Çarşamba günü yapılan Merkez Yönetim Kurulu toplantısında Süheyl Batum’un kesin ihraç istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilmesi kararlaştırıldı.

Batum ve Batum’a destek veren ulusalcı kanattaki milletvekilleri ise bu hamleye karşılık disiplin sürecini bekleme ve yönetime karşı hukuk mücadelesi verme kararı aldı. CHP kaynaklarından edinilen bilgiye göre, bazı milletvekilleri de Batum’a bu süreçte istifa etmemesi ve disiplin sürecini beklemesi telkininde bulundu. Al Jazeera’ye yaptığı açıklamada Batum, ihraç istemine şaşırdığını ve disiplin sürecinde savunmasını vereceğini söyledi.

‘Ulusalcılar istifaya zorlanıyor’

Ulusalcı kanattaki bazı milletvekillerine göre, ‘yönetim, ulusalcıları istifaya zorluyor’. Bir bakıma ulusalcı kanat ile CHP yönetimi arasında adı konulmamış bir psikolojik savaş ve taktik mücadele yaşanıyor. Bu kanada göre, yönetim ulusalcı kanattaki milletvekillerini seçimlerde aday göstermek istemiyor, ancak tabandan gelecek tepkiler ve 'ulusalcıları tasfiye ettiler' dedirtmemek için de çeşitli taktik hamleler yapıyor.

Ulusalcı kanatta yer alan bazı milletvekillerine göre Süheyl Batum hakkındaki ihraç istemi ve Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu’nun "Ulusalcıların istifası CHP’yi güçlendirir" sözleri yönetimin amacını ortaya koyuyor.

Haber Haberleri

Suriye yeni bir hikayeye başlarken bize düşen sorumlulukların farkında olmalıyız!
Sistematik bir katliamı "Bahane" olarak görme hezeyanı
Türkiye’deki Suriyeli muhacirler Halep’e dönmeye başladı
Şeyho Duman vefat etti
BM temsilcisine Hamas protestosu