CHP ve İYİ Parti diğer partilere “sizi istemiyoruz” diye bağırıyor

Ersin Çelik, Ekşi Sözlük'te yaşanan tartışmalardan hareketle başta CHP olmak üzere altılı masanın sorunlarını inceliyor.

Ersin Çelik / Yeni Şafak

Ekşi Sözlük’ten alın haberi; istenmediğiniz yerdesiniz!

CHP’yi ilgilendiren ya da CHP’nin merkezinde olduğu tartışmalarda alışkanlık oldu; Ekşi Sözlük’e bakıyorum. Çünkü CHP seçmeninin, tabanının ya da sol cenahın internet ortamındaki toplanma yeri burası. Hatta büyük oranda CHP gençlik örgütlerinin organize olduğu ve yönlendirildiği mecra diyebiliriz.

Tepkilerin büyük çoğunluğu CHP kodlarıyla yazılmıştır. “Samimi” demek istemiyorum ancak nefret söylemleri, hakaretleri ve tahkir etmelerine kadar sahicidir.

Ekşi Sözlük’ün içerik politikası yakın zamana kadar CHP Genel Merkezi’nin kontrolündeydi. Bir dönem yazarları arasında çatışmalar da yaşandı. CHP’li yazarlar kendi içlerinde Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyenler, Ekrem İmamoğlu’nun reklamını yapanlar ve Mansur Yavaş’ı parlatanlar olarak üçe bölünmüştü. AK Parti’yi destekleyen, Erdoğan’ı ya da bir icraatını öven hatta ortada duran yazarların hesapları ise sorgusuz sualsiz kapatılıyordu.

Sözlük daha sonra kendi içerisinde bir kırılma daha yaşadı. Kemal Kılıçdaroğlu’na destek veren hesapların tavırları değişti. Mansur Yavaş’ı Cumhurbaşkanı adayı görmek isteyenlerin sayısı azaldı. Şimdilerde Ekşi Sözlük’te Kemal Kılıçdaroğlu’na küfür etmek ve hakaretler saydırmak sıradan bir espri haline geldi.

Peki, Sözlük yazarları makası nereye kırdı? Son dönemde açılan başlıklara ve yazarların içerik geçmişlerine bakılırsa bariz bir şekilde “Ekrem İmamoğluculuk” yapılıyor. Ekşi Sözlük’ü “hücrelerine” kadar bilen birine de sordum ve “Çok açık görünüyor. Sözlük son dönemde İmamoğlu ekibinin kontrolüne geçti” diyerek gözlemlerimi teyit etti.

Bu dönüşümü neden mi yazıyorum? Dünkü yazımı, “Altılı Masa liderlerine yakın gazeteciler üzerinden yürütülen tartışmalar iyi analiz edilmeli. Davutoğlu ve Babacan’ın son açıklamaları CHP ve İYİ Parti tabanlarında ‘bir puanlık partilere’ yönelik tepkiler oluşturdu. Yani ‘yeni bir zemin’ inşa ediliyor” şeklinde bitirmiştim. İşte o zemin; hem bazı CHP’lilere yakın gazeteciler ve İYİ Parti danışmanları tarafından inşa edildi hem de Ekşi Sözlük’te dile getirildi.

Altılı Masa’daki liderlerden Ahmet Davutoğlu’nun Habertürk yayınında “Cumhurbaşkanı, aldığımız kararları kabul etmezse kriz çıkar, Meclis desteğini kaybeder ve ülke yeniden seçime gider” sözleri uzun süre gündem kalacaktır.

Ancak Ekşi Sözlük’te çıkan tartışmaya ayrıca dikkat çekmek gerekiyor. Daha Davutoğlu yayındayken “11 Ocak 2023 Ahmet Davutoğlu’nun tehdit etmesi” şeklinde açılan başlığa 75 sayfa içerik girilmiş. Tepkinin, hakaretin, aşağılamanın ucu bucağı yok. Tüm bu içerikler 24 saat dolmadan yazılmış. Sözlük standartlarına göre olağanüstü gündemlerde ortaya çıkan bir etkileşim. Hedefte ise Altılı Masa’nın bir lideri var. Bağlantılı olarak Ali Babacan’ı da yerden yere vuruyorlar.

Ekşi Sözlük’ün CHP’li yazarları, CHP ve İYİ Parti dışındaki partilere “sizi istemiyoruz” diye bas bas bağırıyorlar. Bu tepkilerin bir kısmının yönlendirme olma olasılığı yüksek. Ancak önemli bir kısmının da gerçek duygular olduğunu okuyan herkes gözlemleyebilir. Ekşi Sözlük tek başına nabız ölçme mecrası ya da bir kamuoyu olarak algılanamaz ancak dediğim gibi CHP içindeki bütün tartışmalar önce burada konuşuluyor.

Altılı Masa’yı hatta seçmeni tehdit ettiği ima edilerek açılan başlığın ‘Ekrem İmamoğlu’ bağlantısı da var. Dikkatinizi çekerim “İmamoğlu’nun kendisi ile ilintili” demiyorum. Başlığa yön verenler Sözlük içerinde makas değiştiren CHP’liler. Önceden Kemal Kılıçdaroğlu için yazarken son dönemde klavyesini İmamoğlu’na vakfetmiş yazarlar çıkıyor karşımıza. Bazılarının yazarlık geçmişlerine baktım, İmamoğlu için 99 başlığa içerik girenler dahi var.

Altılı Masa’nın İYİ Parti ve CHP dışındaki diğer dört partisinin liderleri muhalefet tabanının tepkilerini okuyorlar mı ya da ekipleri yazılanlar çizilenleri rapor ediyor mu bilmiyorum? Ancak şu halde ve özellikle son günlerde istenmedikleri yerde “isteniyormuşlar gibi duruyorlar” görüntüsü veriyorlar. Öyle ki bu dört genel başkana Güldür Güldür’ün ilk Altılı Masa skecinde bile tahammül edilmemiş, muhafazakâr kimlikleriyle dalga geçilmişti. Ekşi Sözlük tayfasına, Şirin Payzın’a, İsmail Saymaz’a, Barış Yarkadaş’a ve daha birçok ismin yazdıklarına bakılırsa hiç istenmiyorlar ancak kendileri kabul gördüklerini sanıyorlar!

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!