HAKSÖZ HABER
“Kaç yaşındasın bakayım sen?” Bu cümle herkese tanıdık gelecektir. Muhatabını kimi zaman ciddi kimi zaman şaka yollu bir şekilde küçük gördüğünü ifade etmek için kullanılan bu cümle siyasilerin bile ağzında artık.
Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinde CHP Grup Başkanvekili Yaşar Neslihanoğlu “28 Şubat süreci deyip duruyorsunuz. Arkadaşım o dönem kaç yaşındaydın ya? Ne yaşadınız ki sürekli dilinizde? Ne biliyorsunuz?” şeklinde berbat bir üslupla AK Partili Akyurt Belediye Başkanı Hilal Ayık’a sorular yöneltti.
Neslihanoğlu’nun mantığına göre 12 Eylül’de yaşanan zulümlerden söz etmek için illa o dönem yaşamış olmak mı gerekiyor? 12 Eylül’den bahseden birisine “Kaç yaşındasın bakayım sen?” diye sorsak absürt bir durum olmaz mı?
Yaşar Neslihanoğlu’nun kafasını bu sorularla bulandırmayalım. Tarzından ve “mantık” yürütme şeklinden anladığımız kadarıyla onu epey zorlamış oluruz herhalde!
AK Partili Akyurt Belediye Başkanı Hilal Ayık, CHP Grup Başkanvekili Yaşar Neslihanoğlu’na gereken cevabı vermiş zaten. O dönem 13 yaşında olduğunu dile getiren Ayık, mağduriyet yaşayanın bir toplumsal kesim olduğunu ayrımcılığa uğramak için illa üniversite öğrencisi olmanız gerekmediğini sarih bir şekilde izah ediyor.
“Annem otobüslere alınmayıp başörtülü diye otobüsten atıldı. Türkiye dereceli ablam, imam hatip lisesinden, milli güvenlik dersinde başını açmadığı için atıldı. Babamın ticari işletmesi Batı Çalışma Grubu tarafından fişlendi, kapatmak zorunda kaldı. Merve Kavakçı yaşında da olabilirdim. O günü sadece başörtüsü zulmüyle kıyaslayamazsınız. O gün nice insanlar etkilendi o süreçten. Konuyu helalleşme adı altında siz açtınız. Helalleşmeyi dile getiriyorsanız, biz hakkımızı helal etmiyoruz.”
Netice olarak CHP’nin helalleşmeden önce zihniyet değişikliğine ihtiyacı var. Kimse “Arkadaşım sen kaç yaşındaydın ya?” tarzında lümpen bir üslupla muhatabını tahfif etmeye çalışan CHP’linin istisna olduğunu söylemesin. Asıl CHP işte budur!