CHP Programı’nda Kur’an Cüzü

Atilla Yayla, bugünkü yazısında seçim vaatlerinde bulunan CHP'yi boş laf üretmeyi bırakıp tarihindeki yanlışlıklarla yüzleşmeye ve onlar için özür dilemeye çağırmış.

CHP Programı’nda Kur’an cüzü

Atilla Yayla/ Yeni Şafak

Partiler Haziran seçimleri için propagandaya başladılar. Bu çerçevede özgürlük, hak gibi kavramlara çekinmeden başvuruyorlar. Büyük partilerden biri olarak CHP de özgürlük kelimesini pek sık kullanıyor. Topluma genel olarak özgürlük getireceğini vaat ediyor. Buna dayanarak CHP'nin gerçekten özgürlükçü bir parti olduğuna ve kazara iktidara gelirse özgürlüklerimize saygı duyacağına inanabilir, güvenebilir miyiz?

Bu soruya doğru cevap verebilmek için CHP'nin bugünü ve seçim vaatleri kadar geçmişine de bakmak gerekir. Bir öğrencim geçenlerde bana bunu yapacak bir araç sağladı. Sahaftan aldığı tarihî bir broşürü hediye etti. Üzerinde CHP Programı yazmaktaydı. Kapağın alt yazısı şöyleydi: “Partinin Dördüncü Büyük Kurultayı Onaylamıştır”. Tarih ise Mayıs 1935. Siyaset bilimci olarak partilerin tarihiyle ilgilendiğim için buna çok sevindim. Arşivime yeni bir materyal ekleyeceğimi düşündüm. Ancak, kapağı kaldırınca şaşırdım. Eski yazılı bazı sayfalar vardı. Önce bunun Osmanlıca metin olduğunu sandım. Sonra Kur'an'dan bir cüz olduğunu gördüm. Bu, malzemeyi sahafa getiren bir vatandaşımızın veya ailesinden birinin hazırladığı bir şeydi. Dışardan bakınca CHP programı, kapağı açınca bir cüz. Çocukluk yıllarında bazılarımızın yaptığı gibi. Ders kitaplarının arasına Teksas, Tommiks gibi çizgi romanları koyarak okumamız.

Bu niye yapılmış olabilir? 1935'i ve sonraki yılları hatırlarsak bir mana verebiliriz. Tek parti diktatörlüğü dönemi. Din özgürlüğü yoktu. Din eğitimi yasaktı. Demek ki, dinini öğrenmek isteyen vatandaş böyle bir yola başvurarak Kur'an okuduğunu kamufle etmeye çalışmıştı. Belki evine jandarma baskını olduğunda bir Kur'an cüzü yakalatmak istememişti. Bu uyduruk bir senaryo olamaz, çünkü bu tür pek çok olayın delilleri ve şahitleri var.

Bu olayı zikrederken bugünkü CHP'yi peşinen yargılamak ve ebediyen mahkûm etmek istemiyorum. Netice itibariyle her insan ve her parti geçmişinde hata yapmış olabilir. Hata yapmamak Allah'a mahsus. Mühim olan hatayı itiraf etmek ve tekrarlamama sözü vermek. CHP'nin handikapı da bu. CHP tarihini tertemiz görmek ve göstermek istiyor. Ama tarihi hak ve özgürlük ihlâlleriyle dolu. Bu yüzden CHP'nin özgürlük vaatleri geniş toplum kesimlerinde kuşkuyla karşılanıyor. Bu yüzden CHP özgürlükçü bir parti olarak görülemiyor. Bence CHP'liler boş laf üretmeyi bırakıp tarihlerindeki yanlışlıkları temizlemeye veya onlar için özür dilemeye çalışsalar politik geleceklerine en iyi yatırımı yapmış olurlar.

Yorum Analiz Haberleri

Sosyal medyanın aptallaştırdığı insan modeli
Dünyevileşme ve yalnızlık
Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?
Kemalizm’e has bu Laiklik Fransa’da bile yok!